Mustafa Karaalioğlu
Suriye’de Lazkiye-Tartus merkezli olaylar ve bu olayların kontrolden çıkması ve bu ülkede olabilecek en tehlikeli şeyin; mezhep temelli çatışmanın yaşanması endişe vericidir. Senelerce yine mezhep motifli katliamların yaşandığı bir ülkenin aynı sahneye geri dönmesi olabilecek en tatsız şeydir. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin açıklamasına göre binden fazla kayıp var. Büyük kayıp… Şu anda acilden daha acil yapılması gereken bir şey varsa, sivillerin güvenliğinin sağlanması ve olayların durdurulmasıdır.
Gayet tabii yeniden kurulan bir ülkede çatışmalar, Devlet Başkanı’nın da ifadesiyle beklenmedik değildir. Ahmet Şara, “Beklenen zorluklar” dedi. Doğru bir tespit. Bu süreçte dışarıdan karışanın, müdahale edenin olması da normaldir. Taşlar yeniden karılırken eski rejimin bütün unsurları kolay sakinleşmez. Siyasi fırsat kollayanlar olacaktır.
Buna rağmen yaşanan olayların hızla ateşlenmesi ve kayıpların hızla artması “beklenen”den ileri seviyededir. Hükümet, sivil Alevilerin katledilmesine müsamaha gösterilmeyeceğini açıkladı ama başlangıçta yeterince önlem alınmadığı anlaşılıyor. Toplamda ortaya çıkan tablo yeni yönetim için iyi bir sınav olmadı. Olmadığı gibi, potansiyel çatışma senaryolarına karşı Şam’ın bağışıklığının bir hayli düşük olduğu görüldü.
Bağışıklık neren önemli? Şundan… Suriye’de fay hatları oldukça fazladır. Sadece Alevi bölgeleri değil, bütün kuzeyden güneye bütün bölgelerde kırılgan hatlar vardır.
Kuruluş aşamasında böyle olayların yaşanması; yani, Lazkiye-Tartus olaylarındaki sivil kayıpları diğer azınlıkları da savunmaya ve silahlanmaya sevkedebilir. Yeni yönetim karşısında güvende olmadığını düşünen gruplar bu olayları Şam’a karşı direnç ve hatta özerklik gerekçe olarak değerlendirebilir. Böylesi kanlı olayların nasıl hızla yayılma riski taşıdığını yakın dönemde olup bitenlerden dolayı çok iyi biliyoruz. Dolayısıyla, yönetimin suçluları ikna edici şekilde yargılaması ve cezalandırması şarttır. Şara, verdiği sözlerin arkasında durduğunu ancak böyle gösterebilir.
Olayların arkasında İran veya Rusya olabilir mi, belki. Ama unutmayalım ki yeni yönetimin arkasında da ABD, Avrupa ve İslam dünyası dahil neredeyse dünyanın tamamı var. Suriye’de öteden beri, hatta HTŞ sadece birkaç gün içinde Esad’ı kolaylıkla devirirken de “dış güçler” vardı. Böylesine büyük olaylarda suçu oraya buraya atmak faydasızdır. İç güç dış güç senaryoları, sivillerin katledildiği olaylar yeni yönetimin otoritesine inen darbeyi engelleyemez.
Gelelim Türkiye’ye… Suriye’de bugünlerde olup bitenlerin sorumlusu elbette Türkiye değildir. Ama Türkiye bugüne kadar her fırsatta, Ankara’nın izni olmadan Suriye’de kuş uçmayacağı tafrasından dolayı sorumludur. Dış politikayı iç politika malzemesi yapmak ve hava atmak böyle zamanlarda problem olur. Oluyor da. Evet, ağırlığımız var ama ağrılığın reklamı yapılmaz, gerekince belli edilir. Gösterişe, sembollere ve olur olmaz fotoğraflara heves etmek, ağırlık sahibi bir ülkenin yapacağı şeyler değildir.
Türkiye’nin öteden beri, dış politikayı iç politikanın parçası olarak yapmak hastalığı dikkat kaybına ve kritik olaylara hazırlıksız yakalanmasına yol açıyor. En iddialı olduğumuz dosya, Suriye’dir; Suriye’de de böyle oldu. Şara için beklenmedik olanın Ankara için de beklenmedik olduğu anlaşılıyor. En azından şimdiden sonra odaklanmak ve mezhep karakterli çatışmaların yakıcılığını da hesaba katarak, olayların acilen yatışması için girişimde bulunmak zamanıdır.
Öte yandan Suriye yönetimi, yeni anayasa yapımı ve yeniden yapılanmanın hukukunu belirleme çalışmalarında geç kalıyor, hatta anlaşılmaz şekilde ağırdan alıyor. Ülkedeki gerilim ve şiddet dinamizmi Şam’ın takvimini beklemiyor. Lazkiye-Tartus olayları gösterdi ki yönetimin hızlanması gerekiyor. Hızlanmak bütün gergin grupları masaya toplar ve dikkatleri siyasete çeker. Şiddet ihtimalini de zayıflatır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025