Mustafa Karaalioğlu
Türkiye gibi jeopilitik konuma, çok kültürlü ve farklı etnik yapılara sahip bir ülke için doğru olan daha fazla iyi ilişkiye sahip olmaktır. Bu, elbette her ilişki için her türlü muameleye rıza göstermek anlamına gelmez. Zaten endişeye de gerek yoktur, zira Türkiye’yi hak ettiğinden aşağısına zorlamak bugünün dünyasında mümkün değildir. Sanılanın aksine dünün dünyasında da mümkün değildi. Türkiye her zaman dünya milletler ailesinin onurlu bir üyesi olarak çoğu kez de kapasitesinin biraz üzerinde güç kullanma imkanına sahipti. Yine sanılanın aksine, bölünmesi düşünülemeyecek, bölünüp parçalanmasının herkesin çıkarlarını olumsuz etkileyecek bir ülkedir. Onca endişeye, sayısız komplo teorisine rağmen Türkiye’nin cumhuriyet tarihi boyunca sürekli gelişmesi ve ilerlemesi de bunu göstermektedir. İyi ilişki en doğru yoldur ama bununla birlikte bazen çıkarlar bazı ülkelerle mesafeli olmayı gerektirebilir mi, evet gerektirebilir. Daha fazla fayda ve güvenlik için bu yolu denemek devletlerin tabiatında vardır. Son dönemde sıkça görüldüğü gibi bizim de vardır. Ne var ki dostluklar ve düşmanlıkların ömrü çok kısa oluyor ve toplamda ortaya çıkan manzara tutarlılık duygusu vermiyor.
***
Mesela, birkaç ay İran hedefe konuluyor, ardından güçlü bir İran sempatizanlığı…
Ya da Irak hükümeti bütün kötülüklerin kaynağıyken, bir sabah herşey tersine dönüyor ve Bağdat müttefik safına dahil oluyor.
Bugünlerde bir numaralı düşmanımız olan ve artık arada hukuku tanımama noktasına geldiğimiz Trump yönetimi de aynı çizginin kurbanı! Yakın zamana kadar Trump’a, kendisinin bile aklına gelmeyecek argümanlarla destek verenler şimdi ABD Başkanı’na haddini bildirme yarışında…
Avrupa Birliği? Almanya?
Her ikisi de bütün kötülüklerin ve Türkiye’nin başına örüldüğünü varsaydığımız çorapların merkeziyken şimdi iyi ilişkiler için kolları sıvamış bulunuyoruz. Hiç şüphesiz, ekonomik ilişkilerinin merkezini kuşatan bu coğrafyayla iyi ilişki tesis etmek Türkiye için doğru yoldur.
Ancak, adı ne olursa olsun bir ülkeyle ilişki konusunda kesin karara; en azından bir dönem taşınabilecek netlikte tercihe ihtiyacımız vardır. Dost muyuz, düşman mı? Müttefik miyiz, rakip mi? Bir dargın bir barışık olmayı alışkanlık haline getirdiğimiz ülkelerle nasıl bir ilişki tasarlıyoruz, önce kendimiz karar vermeliyiz.
Bilelim ki bir ülkeyle iyi ilişki istemek bugünden yarına sonuç veren bir girişim değildir. Hem zaman ister, hem de karşılıklı çıkarlara bağlı olarak hassas bir yönetim gerektirir. Bunlar olmadığında verim ve kazanç kaybı yaşarsınız. Elde edebileceğinizden daha azıyla yetinmek zorunda kalırsınız. Böyle olduğu için Türkiye gibi hemen hemen bütün ülkelerle ilişkisi asırlara ulaşan bir ülkenin, tekrar tekrar sil baştan noktasına gelerek yolun başına dönmesi mantıklı değildir.
***
Dost artıralım düşman azaltalım, ama önce kendi dostluğumuzu kazanalım. Şimdi tam bu noktadayız… Masamızdaki dosyalardan, ekonomideki kaynak ihtiyacına kadar ve bilhassa da kaybetmekte olduğumuz sempatinin iadesi için adımlarının arkasında duran bir ülke olmak kadar değerli bir sermaye yoktur.
Bu gerçeği ıskalayıp kendi alanımızı daraltmayı tercih edersek, bilelim ki bu en çok bize zarar verecektir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025