Mustafa Karaalioğlu
Özellikle Afrin herakatının başlamasıyla birlikte bazı kesimlerde Suriyeli sığınmacılara yönelik reaksiyon ve sataşmalar artmaya başladı. Daha önce de çeşitli vesilelerle hedef oluyor ve eleştiriliyorlardı. Bazıları bunun için gerekçe aramazken bazıları şehit haberleri geldikçe harekete geçiyor. Tahmin edileceği gibi bu bahiste sosyal medyanın dili fazla sorumsuz, yanıltıcı ve ötekileştirici…
***
Söylemeye bile gereke yok, bu yanlış bir tavırdır. Canlarını kurtarmak için ülkemize sığınmış insanları hedefe koymak, yapılan iyilikleri yüzlerine çarpmak veya bir şekilde memnuniyetsizlik ifade etmek ev sahipliğine yakışmaz. Unutmayalım ki hiç kimse sebepsiz yere doğduğu, büyüdüğü topraklardan kopmaz, vatanını terk etmez. Dünyanın en güzel ve en rahat yerine gitseniz bile bu çok zor ve acıdır. Hepimizin bildiği gibi ölümcül zaruretler onları ülkelerinden kopardı. Ülkelerinde kaldıkları her gün eksilen, ölen, yok edilen ve 21’inci yüzyılın en büyük mağduriyetini yaşayan bir halk olarak canlarını kurtarabilecekleri yerlere sığındılar. Geride mallarını, topraklarını, evlerini, kariyerlerini, hatıralarını, ülkelerini bırakarak sonu belirsiz ve acı bir maceraya mecbur oldular. Bunun ne kadar kahredici ve güç bir durum olduğunu anlamak zorundayız. Onlara kapımızı açarak tarihe yazılacak bir insanlık ve kardeşlik örneği sergilediğimizi akıldan çıkarmamalıyız.
Türkiye’de bugün 3 milyonun üzerinde Suriyeli sığınmacı bulunuyor, Bazıları kendileri için hazırlanan kamplarda, bazıları da hayatın içinde çeşitli şehirlerde yaşıyor.
Sadece Türkiye’de değil, iç savaş sonrası kıyımdan kurtulmak için Ürdün ve Lübnan gibi ülkelere de milyonlarca Suriyeli sığındı. Zaten koskoca bir Filistin mülteci kampı olan Ürdün’de şimdi 800 bin civarında da Suriyeli bulunuyor.
5 milyonun üzerinde nüfusa sahip Lübnan’ın ev sahipliği yaptığı Suriyeli sığınmacı sayısı ise 2.5 milyona yaklaşıyor. Yani nüfusunun neredeyse yarısı kadar…
Almanya… Hiçbir dil, din, ve ırk ortaklığı bulunmayan Suriyelilerin 1 milyonuna ev sahipliği yapıyor. Hıristiyan bir Avrupa ülkesi için özellikle dünyada aşırı sağın tırmandığı atmosferde hiç de küçümsenecek rakam değil. Kaldı ki Almanya’da 9 milyon civarında vatandaş olmayan yabancı uyruklu insan yaşıyor ve tahmin edileceği gibi bu rakamın büyük çoğunluğu Müslümanlardan oluşuyor.
***
Türkiye, geçmişte Saddam zulmünden kaçanları olduğu gibi bugün Esad’ın elinden kurtulanlara kucak açarak kendisine yaraşanı ve insanlığın gerektirdiği şeyi yapmıştır. Toplumun büyük çoğunluğu da bu insani hareketin ortağı olarak gelecek nesillerin gurur duyacağı bir ev sahipliği sergilemiştir.
Ayrıca, Suriye’de toplum ölümlerin, katliam saldırılarının hâlâ devam ettiğini, kimsenin güvende olmadığını da akıldan çıkarmayalım. Daha önceki akşam Rusya, dünyanın gözü önünde ve hiçbir şeyi umursamadan İdlib’de kimyasal silah kullanarak masum sivilleri yok etti. Moskova-İran desteğiyle iyiden iyiye şımarmış olan Esad da ne bugün ne yarın için kendi klanından olmayanlara garanti vermiyor ve hayat vadetmiyor. Etse bile kim güvenir…
Her şey gibi insanlık ve dostluk da sabır isteyen bir iştir. Suriyelileri vatanlarından koparan şartlar ortadan kalkmadan onlara parmak sallamak, yapılanları yüzlerine vurmak veya gitmelerini istemek Türkiye’nin yazdığı insanlık öyküsüne gölge düşürmekten başka sonuç doğurmaz.
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
2.08.2025
21.07.2025
17.07.2025
14.07.2025
13.07.2025
26.06.2025
23.06.2025
21.06.2025
8.06.2025