Mustafa Karaalioğlu
Seçim için en güçlü senaryo Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk turda kazanmasıydı ve bu gerçekleşti. Çoğu yanılmış olsa da güvenilir anketler doğru okunduğunda ve biraz da soğukkanlı analiz yapıldığında bunu görmemek imkansızdı. Seçmenin yeni sistemin taşıyıcısı ve kurucusu olmak gibi önemli bir görevin Erdoğan’a değil de siyasi rakiplerine verilmesi beklenemezdi. Erdoğan devamlılık gücü ve gelecek hedeflerindeki netlik avantajları nedeniyle başkanlığa en yakın isim olarak zaten kendini göstermişti. Seçmen de bu tabloyu kolaylıkla onaylayarak, klasik tabirle istikrarı tercih etmiş oldu. 16 yıldır ülkeyi zaten yönetmekte olan bir liderin beş yıl için daha istikrar temasıyla vize alabilmesi başka hiçbir gerekçe aranmaksızın büyük bir başarı olarak kabul edilmelidir. Bunu kimse yapamazdı ve gelecekte de muhtemelen kimsenin yapabilmesi mümkün olmayacak.
***
Gelelim Meclis dengesine… Erdoğan gibi partiye çok önem veren bir liderin AK Parti’deki oy düşüşüne takılmaması elbette mümkün değildir. Kendi oyuyla parti arasında 5-6 puanlık bir makas bütün kampanya boyunca devam etmişti ama farkın 10 puana ulaşması seçimin bir sürprizi sayılabilir. Ama burada duralım…
Bu sürprizden başka bir sürpriz çıkma ihtimali yoktur. Yani, AK Parti’nin parlamentoda ancak MHP’yle birlikte çoğunluğu elde edebiliyor olması yolun bir yerinde sorun çıkacağı anlamına gelmiyor. Daha açık ifadeyle, AK Parti’nin Meclis’te MHP’ye muhtaç olması sanıldığı veya umulduğu gibi iki parti arasında krizlere yol açmayacaktır. Siyasetin normallerini aşan bir uyum sorunu da yaşanmayacaktır.
Çünkü, MHP Lideri Bahçeli yeni sisteme yürekten inanmaktadır. Bu sistemin mimarisinde üstlendiği olmazsa olmaz rol nedeniyle de başkanlık modelinin Meclis problemleri nedeniyle işlevsizliğine sebebiyet vermesi düşünülemez. Bahçeli, “Cumhuriyet’in kuruluşu” ve “çok partili hayata geçiş” evrelerinden sonra 24 Haziran’ı üçüncü evre olarak görüyor ve kendi fonksiyonunu tabii ki bu bağlamda önemsiyor. Daha açık ifadeyle kendi eseri olarak gördüğü “üçüncü evre”nin akametine asla müsaade etmeyecektir.
Öte yandan AK Parti ile siyasi işbirliği ve ittifak, MHP’nin lehine olmuş, iki parti arasındaki oy geçişleri nedeniyle de oylarını korumuştur. Bir başka ifadeyle MHP, AK Parti seçmen tabanının tartışmasız ikinci partisi haline gelerek, İYİ Parti’ye kaybedilen yüzde 10 civarındaki oyun telafisini sağlamıştır. Bu haliyle Bahçeli açısından bir problem olmadığı gibi bariz bir avantaj sözkonusudur. Anketlerin MHP’ye ilişkin tahminleri de bu yeni sosyolojik gerçek nedeniyle isabet kaydedememiştir.
***
Bu arada MHP+İYİ Parti; yani milliyetçi karakterdeki oyların tarihte ilk kez yüzde 21’i aşmasına dikkat çekelim. Ki, yeni dönemin siyasal kimliği açısından bunun bütün partiler tarafından ıskalanamaz bir gerçek olduğunu akıldan çıkarmayalım.
Genel tabloya bakıldığında, bazı eleştirilere rağmen Erdoğan’ın Bahçeli ile ittifaka girme kararının hem kendi zaferi (yüzde 52.6) hem de başkanlık sisteminin işlerliği açısından isabetli bir tercih olduğu görülüyor. Bu tercih ikisine de kazandırdı… Bu kadar isabet ve avantajın olduğu bir işbirliğinde sorun çıkmasını beklemek veya sorun çıkacak diye umutlanarak siyasi hesap yapmak hayalperestlik olur.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
2.08.2025
21.07.2025
17.07.2025
14.07.2025
13.07.2025
26.06.2025
23.06.2025
21.06.2025
8.06.2025