Mustafa Karaalioğlu
Seçim öncesi siyaset her zaman ısınır ve icraata yansımayacak bazı sözler, vaatler ve semboller bolca kullanılır. Bunun bir parça dünyanın her yerinde görüldüğünü kabul etmeliyiz. Türkiye’de ise biraz daha fazla olduğunu, çok ileri gidildiğini de…
Siyasetçiler böyle zamanlarda yapabileceklerinden öteye geçerler, yapmak istediklerini veya fikir dünyalarının en geniş sınırlarını ortaya koyarlar. Seçmen de esasında yapılabileceklerle yapılamayacakları ayırarak bir nevi ortalama alarak kararını verir. Yine de her siyasetçi söylediğinden ve söylemediğinden sorumludur ama kendisini bağlayan şey sıra icraata geldiğinde ortaya koyduğu hedeflerdir. Seçim biter ülkenin öncelikli ve acil meseleleri gündeme gelir ve oradan yola devam edilir.
***
Bugün içinde bulunduğumuz nokta budur. Bilhassa dış politika ve ekonomide…
Mesela seçim öncesinde Hollanda ile ilişki diye bir konsepti dile getirenler tavizkâr veya batı kompleksli olmakla itham edilebilirdi. Ya da Almanya ile ilişkilerin düzelmesi için adım atılmasını isteyenler. Yahut da ABD ile ilişki seviyesinin yükseltilmesini talep edenler.
Bugün ise, Hollanda ile yeniden diplomatik ilişki kurulması, Almanya ile ilişkilerin kalitesinin yükseltilmesi yoluna girilmiş bulunuyor. Bunlar kesinlikle isabetli tavırlardır ve Türkiye için de aksi düşünülemez. Sadece ekonominin ihtiyacı olduğu için değil aynı zamanda Türkiye’nin dünya siyaset sahnesindeki rolünün genişlemesi ve imajının güçlenmesi için de gereklidir.
Yani, “Dün böyle diyordunuz bugün gittiniz el sıkıştınız” denilemez. Denilecek olsa bile bu yapılan işin doğruluğunu değiştirmez. Gayet tabii Avrupa ile iyi ilişki kurulacaktır ve kurulan ilişkiler korunacaktır.
Ekonomide de gerçek bundan farklı değildir.
Düne kadar çeşitli kesimlerden, faiz lobisi, derin güçler veya karanlık odaklar gibi kavramlarla piyasa gerçeğini görmezden gelen bir tavır önerilmiş olabilir. Şimdi ise hükümet kanadından piyasa gerçeğine dönüş mesajları veriliyor. Sebebi basit… Cari açığı (döviz) ve bütçe açığı (TL) olan, genç nüfusuna iş sağlayabilmek için her yıl en az yüzde 5 büyümek zorunda olan ve dış borç stoku giderek artmakta olan bir ülkenin dünyadan para bulmak gibi bir zarureti vardır. Parayı bulamazsanız, büyüyemezsiniz, çarkı döndüremezsiniz ve ekonominiz krize girer. Hem yılda 200 milyar dolar civarında para bulmanız hem de bu parayı düşük faizle temin etmeniz gerekiyor. Adına ister faiz lobisi deyin ister karanlık güçler size zorla para vermiyor. Hatta faizi yüksek tutmazsanız vermeye de gönüllü olmuyor. Çünkü aynı durumda dünyada birçok ülke bulunuyor ve onların talebi de bizim gibi artarak devam ediyor.
***
Özetleyecek olursak hem para bulabilmek hem de faizi makul seviyede tutundurabilmek için ülkede finansal ortamın güvenilir olması gerekiyor. Hukuk, demokrasi ve insan hakları burada da işe yarıyor. Öngörülebilir olmak, ne yapacağımız konusunda açık ve dürüst davranmak riskimizi azaltıyor ve dolayısıyla faiz yükümüzü düşürüyor. Yani, faizle de lobiyle de mücadele etmenin yolu kendi işimizi doğru dürüst yapmaktan geçiyor. Bir not da burada ekleyelim. Yıllık dış finansman ihtiyacımızın yüzde 75’den fazlasını da Avrupa menşeli fon ve bankalardan temin ediyoruz.
Netice… Ekonominin hassas ve kritik bir eşikte bulunduğu malum olduğuna göre eğer hükümet kanadından yansıyan perspektif politikalara yansıyacaksa bunun faydası olur. “Bugün yaptığınız dün dediğinizin zıddı” demenin de lüzumu yoktur. Makuliyet kazanırsa ülke de kazanır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025