Mustafa Karaalioğlu
Söz konusu olan bir başka parti olsa, bugün sahip olduğu halk desteği ve gücü sayesinde ne sorgulanır ne de taraftarları onun için kaygılanırdı. En büyük oy oranını elinde bulunduran ve lideri en güçlü politik figür olan bir parti için bu kadar tartışma yapılması garip karşılanırdı. İktidara ulaşmayı ve orada kalmayı rakiplerinden çok daha iyi bilen bir partinin hergün kritik edilmesi anlamlı bulunmazdı.
Ama AK Parti, güçlü halk desteği ve iktidar potansiyeline rağmen tartışılıyor, eleştiriliyor ve gelecek adına bizzat taraftarlarının endişesiyle masaya yatırılıyor.
İktidar partilerinin eleştiri odağında olması, en çok politik hikayenin bu partilerden üretilmesi ve elbette geleceklerine dair tahminlerin yürütülmesi normaldir. Yani, özellikle yerel seçimler ve büyükşehir belediyelerinin kaybedilmesi sonrası başlayan tartışmaların AK Parti için de anlaşılır bir yanı vardır. Ancak, AK Parti ve partinin lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan etrafında gelişen eleştirilerin bu durumu aşan boyutları vardır. Bu yüzden ülkenin hala en büyük partisi yeni politik söylem, tarz, tavır ve politika arayışı hissediyor. Bu yüzden de Erdoğan, bu değişim için bazen öneri bazen de eleştirilere muhatap oluyor.
Çünkü artık bir partinin birinci olması ve hatta rakipleriyle arayı açarak kazanması iktidar için yeterli olmuyor. Başkanlık sistemi AK Parti ve Erdoğan’a neredeyse sınırsız bir icraat imkanı sunarken, iktidar olma ve iktidarda kalma garantisini matematik olarak zayıflattı. Eski sistemde yüzde 40’la bile iktidar olmak mümkünken bugün yüzde 50 eksi bir oy yetmemektedir. Nitekim bu yeni denklemin baskıyı yüzünden 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2019 Mahalli İdareler seçimlerinde MHP ile ittifak mecburiyeti doğdu. Geçen hafta içinde yapılan 18. Kuruluş yıl töreninde de bizzat Erdoğan tarafından ittifaka bağlılık teyid edildi. Bu şartlarda artık Cumhur ittifakının iktidarını konuşuyoruz.
Ne var ki son yerel seçim ve tekrarlanan İstanbul seçimi Cumhur ittifakının yüzde 50+1 oy için yeterli olup olmayacağı şüphesini güçlü şekilde doğurdu. Buna mukabil muhalefet bloku da yüzde 48-49’a demirlemiş görünüyor. Sadece bir puanın bütün hesapları değiştirebileceği ürkütücü bir denge hali… Gayet tabii, bir dahaki seçime dört yıla yakın bir süre var ve bugünkü verilerin değişme ihtimali yüksek ama iktidar partisiyseniz bu ihtimali pozitif yönde alıp cebinize koymak gibi bir rahatlığınız olamaz.
Şartlar değişir elbette ama ya daha kötü istikamette değişirse ne olacak? Bu soruyu sormak ve düşünmek zorundasınız. Problem varsa -ki öyle görünüyor- şimdiden hamle yapmalısınız.
Nitekim, açık ifade edilmemekle birlikte endişeler iktidar kanadından geliyor. Hatta, bu bahis seçim sonrası alelacele başkanlık sisteminde revizyona gidilmesi gibi yüksek bir seviyeden açılmıştı. MHP Lideri Bahçeli’nin duruma el koymasıyla o tartışma yapılmadan kapandı. Sistem ya da tatbikat… AK Parti’nin problemi görmemiş ve analiz etmemiş olması mümkün değildir. Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “toparlanmak, kapı kapı dolaşmak, herkesi kucaklamak, daha çok çalışmak” gibi güç kazandırmaya yönelik mesajları bunu açıkça gösteriyor. Bir arayış var ama görünen o ki Erdoğan bunu panik havası yaratmadan ve kaybedilen bir şey olmadığı duygusunu yayarak sürdürüyor. Henüz etkili bir enstrüman kullanabilmiş değil ama bulunduğu konumda böyle davranmakta haksız sayılmaz. Zira, mesele sadece AK Parti’nin imajı veya kadrolarında yapılacak değişikle sınırlı değil. Erdoğan, bir yandan ülkenin karşı karşıya bulunduğu ciddi ekonomik sorunların acilen üstesinden gelmek, bir yandan da siyasi sahada yaşanabilecek yeni gelişmelerin göğüslemek gibi zor bir mesai ile karşı karşıyadır.
Her ne yapılacaksa, hangi karar alınacaksa bunun sahici, derin ve mutlaka bütün ülkenin dikkatini çekecek kalitede olması zarureti vardır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025