Mustafa Karaalioğlu
Kovid -19 salgını sonrası birçok ülkenin ama bilhassa Türkiye’nin yoğun ve talaşlı swap arayışı başladı.
Çünkü, sadece iki ay önce, sıfır faizle trilyonlarca doların hareket ettiği dünya bugün paraya sıkışmış durumda. Gayet tabii ki salgın öncesi bizim gibi krizde olan ülkeler daha da sıkışmış haldedir.
Biraz teknik ama bilinmesi gereken bir konu… Gelecek Partisi’nin ekonomi ekibinden, eski Merkez Bankası Başkan yardımcısı ve eski borsa başkanı İbrahim Turhan bu konuyu ayrıntılı şekilde gazetepencere.com’a yazdı. Katar’la yapılan anlaşmayı da ekleyerek soru-cevaba dönüştürdüm. Özetle aktarıyorum.
1-) Swap’a neden ihtiyaç duyuldu?
Mart ayının ortasında Kovid-19 salgını sebebiyle piyasalardaki risk algısı bozulup kredi mekanizması çöküşün eşiğine geldi ve küresel piyasalarda ABD doları likiditesi yok oldu. Özellikle 20 Mart öncesindeki hafta piyasada kan gövdeyi götürdü. Bu sebeple FED, küresel nakit akımları açısından sistemik önem taşıyan Avrupa, İngiltere, Japonya, İsviçre ve Kanada merkez bankalarına 20 Mart’ta swap imkânı sağladı. Daha sonra bu imkân Avustralya, Yeni Zelanda, Singapur, Danimarka, Norveç, İsveç, Güney Kore, Meksika ve Brezilya’yı da içerecek şekilde genişletildi.
2) Swap nedir, nasıl çalışır?
Swap bir paranın bir başka parayla belli bir süre için takas edilmesi demektir. Türkiye Merkez Bankası ile ABD Merkez Bankası swap yapınca; ABD Merkez Bankası bugün bize mesela 1 milyar dolar verir, biz de onlara mevcut kurla karşılığı olan 6 milyar 800 milyon TL veririz. Vade dolunca dolarla ABD’ye TL’ler Türkiye’ye iade edilir. İade işleminde geçerli olacak kur da bugünden belirlenir. Swap kurunu belirleyen ise aslında bu işlem için tarafların birbirine ödeyeceği faiz oranlarıdır.
3) Ülkeler neden swap arayışında? Avrupa Merkez Bankası gibi zaten euro basan bir banka niye FED ile swap yapıyor?
Merkez bankaları finansal sistemin en son kredi verme merciidir. Başka hiçbir kaynaktan para bulunmadığı anda bile merkez bankası, kendi sistemindeki bankalara gerektiği kadar borç verebilir. Bunu yapmasını sağlayan da para basma gücüdür. Küresel piyasalarda açık ara en yaygın para olan doları sadece FED basabilir. Küresel piyasalardaki işlemlerin üçte ikisi dolarla oluyor. Euro bölgesinde bir bankanın dolara ihtiyacı olduğunda normal zamanda bunu piyasada doları olanlardan borçlanarak halleder. Ama bugünlerde doları bulmak zor, bulsan da maliyeti çok yüksek. Euro bölgesindeki banka Fed’e ulaşamayacağı için piyasadan da dolar bulamazsa batabilir. Bu da sistemin tamamını etkileyecek riskleri doğurur. ABD Merkez Bankası, Avrupa Merkez Bankası’na swap imkânı sağlayınca, örneğimizdeki euro bölgesindeki banka kendi merkez bankasından euro borçlanır gibi çok düşük maliyetle kısa vadeli dolar da borçlanabilir.
4) Küresel sistem için önemli olan ülkelere swapın neden sağlandığı belli. Ama Türkiye’ye benzeyen Brezilya, Meksika gibi bazı ülkelere de bu imkân sağlanmış, bu niye?
ABD’deki bireysel emeklilik şirketlerinin, söz gelimi Brezilya finansal piyasasındaki varlıklara yatırım yaptığını varsayalım. Likidite sıkışıklığı döneminde bu varlıkların nakde çevrilip dolara dönmesi mümkün olmaz, zira sistemde yeterli dolar yoktur. Bu yönde yoğun talep gelmesi halinde varlıkların dolar değeri aşırı düşeceğinden ABD vatandaşlarının emeklilik birikimleri erir. Benzer şekilde ABD’den mal ithal etmiş olan Meksikalı firma ödemesini yapamazsa bu yine ABD’ye de zarar verir. Yani aslında swap imkânı sağlayarak ABD kendi vatandaşlarının ve firmalarının çıkarlarını gözetmiş olur.
FED swapla para vereceği merkez bankasının bu parayı sadece geçici likidite sıkışıklığının çözülmesi için kullanmasını şart koşar. Swap imkânı ile sağlanan paraların sadece bu amaçla kullanılacağının güvencesi karşı taraftaki merkez bankasının bağımsız, hesaplarının şeffaf olmasıdır. Bir merkez bankası FED’in kasasından cömertlik yapmaya kalkarsa buna en başta paranın asıl sahibi izin vermez.
5) Türkiye ile swap olur mu?
Az önce söylediğim gibi FED swap imkânı sağlayacağı merkez bankalarını iki temel ölçüte göre belirliyor. Birincisi; ilgili ülkenin küresel finans sistemi açısından sistemik öneme sahip olması veya ABD ile yoğun ticarî ve finansal ilişkilerinin olması gerekiyor. İkincisi ise muhatap ülkenin ekonomisinin normal şartlarda sağlıklı olması, merkez bankasının bağımsız olması, swapla verilen paranın sadece geçici likidite sıkışıklığını çözmek için kullanılması.
Maalesef Türkiye’nin iki şartı da sağlayabildiği söylenemez. Türkiye finansal varlıklarının Gelişen Piyasa Ekonomileri sepetindeki ağırlığı bile yüzde yarım civarına düştü. Yurt dışı TL piyasası çalışmaz halde. Devlet tahvillerindeki yabancı sahipliği oranı yüzde 30’lardan yüzde 6’ya düştü. ABD ile dış ticaretimizin hacmi ise 20 milyar dolar seviyesinde, ABD ticaret hacminin binde 4’ü bile değil. Öte yandan son on beş aylık dönemde kura müdahale uğruna milyarlarca dolar rezervi şeffaf olmayan, dolaylı yollarla harcamış, üstelik bunda başarılı da olamamış, net rezervlerinin düzeyi uluslararası basında sürekli konu edilen bir merkez bankası FED’den yeşil ışık alamaz.
6-) Bizim swap süreçlerimizin bu kadar uzaması doğal mı?
Swap anlaşması, bir-iki gün müzakere edip birkaç saat içinde sonuçlandırılacak bir iştir. Şekli de koşulları da bellidir, işleyişi standarttır. Bir ayı geçip de “swap hikayesi” olmaktan çıkıp yılan hikayesine dönünce, hele de itibarınız, güvenilirliğiniz aşınmış durumdaysa risk almaya başlarsınız.
7-) Ve Katar’la yapılan anlaşma. Bunun anlamı nedir? Türkiye için ne kadar önemlidir?
Bildiğiniz gibi 2018’de Katar ile bir anlaşma yapıldı ve Türkiye Merkez Bankası 5 milyar dolar karşılığı Katar riyalini Türkiye’ye bu yolla sağlamıştı. Şimdi buna 10 milyar dolar daha ekleniyor. Merkez bankaları arasında swap anlaşması normalde karşılıklı iki ülkenin dış ticaretlerini yerli para ile yapsın diye yapılır. Piyasada konuşulan Çin veya Japonya ile yapılacağı söylenen swaplar böyledir. Veya kısa süreli likidite sıkışıklığında uluslararası rezerv para olan dolara erişemeyenler için bir acil yardım hattı olabilir ki bunu da Fed yapabilir. Katar ile yapılan bu modellere uymuyor, daha çok Türkiye’ye özel koşullarla sağlanan bir destek, ticaret mantığı dışında bir borç temini gibi görünüyor. Net rezervlerimiz artmış olmayacak ama bu yoklukta hiç yoktan iyidir. Muhtemelen riyaller dola’a çevrilir ve kullanılır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025