Mustafa Karaalioğlu
Şimdi unutulmuş olsa da bir zamanlar bilindiği gibi fikir özgürlüğü şaşırtıcı ve sıradışı olmayı ve hakim ideolojinin zorladığı istikametin zıddına tavır almayı garanti eder.
Fikir bir sınırlama olmadan, korku, endişe, başa bir iş gelir kaygısı taşımadan rahatlıkla ifade edilebilen, söyleyenin kalabalığa karışmayı da kalabalıktan ayrılmayı da ayrı rahatlıkla yapabildiği şeydir. Söyleyene sahici ve tutarlı olmak, dinleyene de tahammül mesuliyeti yükler.
Sahicilik korkudan, tahammül ise tabiatı gereği Türkiye’de yoktur. Dolayısıyla fikir özgürlüğü teknik olarak kısmen vardır, uygulamada ise; yani ülkenin fikir özgürlüğünden yararlanma fonksiyonu açısından yoktur. Bugünün Türkiye’sinde fikirler değil, fikir sahiplerinin arkasındaki tahkimat, yani güç konuşmaktadır. Böyle olduğu için de herhangi bir olaya sevinmek ya da sevinmemek veya bunun üzerinden tartışmak manasızdır. İktidarın kurduğu cümleyi tümden ve çoğu kez üzerine biraz daha coşku katmadan kabul etmeyene şüphe ile bakılan bir zeminde mevzubahis olan fikir ya da düşünce değil slogandır. Slogan atmak da bir haktır ama fikir değildir, en nihayet gösteri ve yürüyüş hakkı kapsamındadır.
Fısıltıyla konuşmanın, ima yoluyla mesaj vermenin hayati bir ihtiyat haline geldiği, korkunun fikir ve tecrübeyi kuşattığı; dolayısıyla da cümlelerin sıradanlaştığı bir ülke haline geldik. Bırakın ahlaki ve demokratik tavır koymayı, hakim siyasetin canını sıkmayacak basit cümleleri -ki, iktidar dili dayatmaya başladığında tabiatı gereği basit olur- sembollerle anlatabilmek cesaret istiyor. Ya o sembol, donuk bir zihinde başka kapıya çıkarsa? Ya o ifade bir iktidar kalemşörünün kurşununa hedef olursa? Dolayısıyla, iki kere iki dört eder, dört kere dört de on altı. Aksi söylenmedikçe böyle bilinmeli, böyle ifade edilmeli. Edebiyatın veya matematiğin imkanlarını zorlayan; söylenmesi gerekeni kendi lisanınca ifadeye teşebbüs eden olursa da şüpheli şahıs damgasına ses çıkarmasın. Bugün basit ifadelere renk katanın, yarın kendi fikrini ifade cesareti bulamayacağı ne malumdur?
İktidar tek tek bütün konularda fikir hürriyetini tartışmak yerine kaynağından fikretme eylemini korkulur hale getirerek kendi işini kolaylaştırdı, kuş gibi hafifledi. Bırakın fikir serdetmeyi, iktidarın bir icraatına memnuniyet göstererek dahil olup olmamak da izne tabidir. Sevinmek, memnun olmak, hakkı teslim ederek hakkaniyetli ve makul görünmek de esasında sinsi bir muhalefet yöntemi olduğu için yasaklıdır. Sevinsen de sevinmesen de alkışlasan da yuhlasan da safın bellidir. Ya hain, ya kripto, ya işbirlikçi ya karanlık güç ya da çoğunlukla hapsi birden...
Herhangi bir duygunun, herhangi bir milli meselenin parçası olmak evvela iktidar blokunun parçası olmakla mümkündür. İktidar parantezi dışında kalana hiçbir noktalama işareti derman olamıyor. Önce ve mutlaka o parantez…
Şu kadar sene Cumhuriyet, şu kadar çok partili hayat, bir o kadar askeri darbeyi bertaraf tecrübesinden sonra aldığımız mesafe, geldiğimiz yer burasıdır. Hala, fikir ve düşünce alfabesini bir yerlere saklamaya çalışıyoruz ki yarınlar için elde kaynak kalsın.
Gelenekten süzülen, acıdan, umuttan, hayalkırıklığından, daha iyi bir ülke hayalinden arta kalan; dişimizden tırnağımızdan artırdığımız ihtiyat akçesi de tükendi, tükeniyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025