Orhan MİROĞLU
Cihannuma Amerika buluşmaları çerçevesinde son gün, BM binasında geçti.
O binada benim en çok ilgimi çeken mekanlar, çatışma süreçleri yaşamış bazı ülkelerdeki barış çalışmalarını ve nihai sonuçları ifade eden çeşitli semboller, resimler ve tarihe mal olmuş fotoğrafların yer aldığı koridorlar oldu.
Bir saz olarak tasarlanmış kaleşnikofla, yani saz çalan kaleşnikofla, ölüm kusan kaleşnikof yan yana bir cam bölmenin içinde duruyordu. Tweet atıp paylaşınca, kimi takipçilerim, saz çalan kaleşnikofla ilgili olarak ilginç yorumlar yapmış, biri muziplik olsun diye, “Bu saz çalan kaleşnikof Selahattin Demirtaş’ın mı” diye sormuştu. Haziran seçimlerinde evet bu yorum ve bu muziplik hoş ve doğru kaçardı ama ya şimdi? Demirtaş saz çalan kaleşnikofa yüzünü döndü, kendi sazını kırdı ve gitti, 16 yaşındaki çocukların elde ölüm kusan kaleşnikoflarla, nöbet tuttuğu hendeklerin içine fırlatıp attı..
Neyse konuyu dağıtmayalım.. BM koridorlarında ilerlemeye devam edelim..
***
Nagazaki ve Hiroşima’ya atılan bombanın yarattığı dehşet anının hafızalara kazılan siyah/beyaz fotoğrafı unutulacak gibi değil. Yanında durup baktığınızda bir soğukluk hissediyor, o dehşet anını yaşar gibi oluyor ve iliklerinize kadar ürperiyorsunuz.
Epşe, yeni adıyla Şenköy’den bir hemşerim Ata Yenigün ve Cihannuma’dan Ayhan Özmekik -Ayhan Türk, bir Kürt kızıyla evlenecek ve kısmetse İstanbul’da kıyılacak nikahın şahidi olacağım- binanın altını üstüne getirdik.
Ata’yla bir hemşerisi ve köylüsü olarak gurur duydum, polis akademisini bitiriyor Ata ama BM’nin açtığı bir sınavı kazanarak BM barış departmanında görev alıyor. Bosna, Uganda ve daha birçok yerde, öyle görevlerde bulunmuş ve öyle anlara tanık olmuş ki, hatıralarını mutlaka yazmalısın dedim ona..
Köşemde gördüğünüz fotoğrafa, BM binasının koridorunda rastlayınca önünde durdum ve hayaller kurdum. Gençler diyeceğim ama bana verilen bilgilere göre fotoğraftakilerin yaşı 20 bile değilmiş. 16-17 yaşında bir kuşak. Ülkelerinde yaşanan iç çatışmanın esiri olmuşlar, belki en yakın arkadaşlarına bile silahlarını doğrultmuşlar, şiddet hayatlarının bir parçası olmuş, etnik hınç ve öfke içinde büyümüşler. Sonra BM’nin yürüttüğü barış girişimleri sonuç vermiş ve bu kanlı çatışmanın sonunda, ellerindeki silahları yere bırakıp arkalarına bakmadan yeni bir geleceğe doğru yürümeye başlamışlar.
***
Bu Nijeryalı gençlere bakınca, aklıma hendek başında elde silah bekleyen, şimdiye kadar onlarcası belki de yüzlercesi öldürülen gençler geldi. Bu gençler ya da bu kuşak, şiddet ortamı içinde büyüdüler, etnik hınç ve öfkeyle daha çocuk yaşta tanıştılar. Amcaları, dayıları hala ve teyzelerinin- hatta dedelerinin- muhtemelen Eruh ve Şemdinli’de başlayan hikayelerini dinleyerek büyüdüler..
Acaba bir gün ellerindeki silahları fotoğrafta olduğu gibi yere bırakıp, arkalarına bakmadan yeni bir geleceğe yürüyecekler mi, yürüyebilecekler mi?
Türkiye ve toplum, eminim bu fırsatı onlara vermeye çoktan hazır..
Ama bu gençlerin heyecanlarını, kimlik arayışlarını istismar eden ve şiddetin tek yol olduğuna onları inandırmış bir örgüt, yeni bir hayata doğru yürümelerini, ne yapıp edip engelliyor, şiddetle aralarına mesafe koymalarına mani oluyor.
***
Biliyorsunuz, Başbakan Sayın Davutoğlu’nun Mardin’de açıkladığı on maddelik yol haritasında siyasi sürecin barındırdığı ağır psikolojik sorunların normalleşmesi ve giderilmesi için yeni bir toplumsal inşa öngörülüyor.
Bu yeni inşa sürecinin en hassas en kırılgan alanı kuşkusuz gençler ve eğitim alanıdır.
Hendekler üzerinden yaşanan trajedi, maalesef eğitim gören çocuklarımızı da çok etkiledi. Olup biteni anlamada zorluk çekiyorlar. Ama çoğu da şiddeti ve terörü, kaybedilmiş hakları elde etmenin meşru yolu olarak görmeye devam ediyor.
Onlarla kurulacak temasların, onların yararlanması için düzenlenecek eğitim programlarının hayata geçirilmesi sürecinde; başta ana dilin kullanılması olmak üzere, bölgenin şartlarının ve bu çocuklarımızın içinde büyüdüğü koşulların, hesaba katılması gerekir.
Milli Eğitim ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı başta olmak üzere ilgili bakanlıkların açıklanan on madde bağlamında yapacakları çalışmalarda görev alacak personelin mümkünse belli bir süre uzmanlardan seminer almaları sağlanabilir.

BM’nin koridorunda yer alan ve Nijeryalı gençlerin silah bıraktığını gösteren simge fotoğraf...
***
Kişisel bir deneyimimi paylaşmak isterim. Telafi eğitimine alınan öğrencileri geçen ay Midyat’ta gördüm, onlarla bir kaç saat geçirdim. İletişime açıklar, yeter ki nasıl iletişim kuracağınızı bilin.
Gençlere Midyat kitapçılarında bulduğumuz bütün klasiklerden birer kitap hediye ettik.
İdil’den gelmişlerdi. İdil aslında çok fazla çatışma yaşanan bir ilçemiz değil. Ama halk çatışmalar buraya da sıçrar diye korku ve panik içinde ilçeyi terk etmiş ve söylendiğine göre halkın yüzde 80’i Midyat ve başka yerlere göç etmişlerdi.
Okullar kapalıydı, bazıları yakılmıştı ve kullanılamaz hale gelmişti. Bu yüzden de İdil’deki öğrenciler Midyat’ta telafi eğitimine alınmışlardı.
Kitap hediyesine sevindiklerini anladım. Ama yine de eksik bir şey varmış gibi hissettim. O da dünya ve Türk klasik edebiyatından eserlerle oluşturduğumuz hediye portföyünde klasik Kürt edebiyatının olmamasıydı. Bu düşüncemi, kendime saklamayıp, çocuklarla paylaştım ve “Ben size aslında bugün Ahmede Xani’nin ünlü Mem u Zin’ isimli eserini ve Fekiye Teyran’ın eserlerini hediye etmeyi çok isterdim ama Midyat’ta maalesef bu eserleri bu sayıda bulamadık, inşallah başka sefere” deyince yüzlerinin bir anda aydınlandığını fark ettim..
İçlerinden biri, “Biz bu toplantıyı neden Kürtçe yapmıyoruz” deyince, “Ben sizi Kürtçe de dinleyebilirim, isteyen Kürtçe konuşabilir, isteyen sorularını Kürtçe de sorabilir” dedim ama konuşanların hiçbiri her nedense Kürtçe konuşmayı denemedi. Acaba “Hayır bu toplantı resmi bir toplantı, Kürtçe konuşamayız, yanlış anlaşılır” filan deseydim, bu çocuklar bu defa Kürtçe konuşmayı denerler miydi? Bilemiyorum ama galiba böyle bir şey olabilirdi. Yasaklara itiraz, hakkın teslim edilmemesine tepki duymak insanoğlunun ruhunda var. Hakkı teslim etmek ayrı bir şey, onu kullanacak olanın teslim edilen bu hakkı nasıl kullanacağına karar vermesi, özgürce karar vermesi ayrı bir konu..

Midyat’ta telafi eğitimi alırken görüştüğüm gençler, onlara hediye ettiğim Türk ve dünya klasiklerine ait kitaplara imza isteyince “Mevlana, Tolstoy beni affetsin” diyerek onları kıramadım...
***
Telafi eğitimi için İdil’den gelen çocuklarla aramızdaki diyalog, ısrarla onlara hediye ettiğim kitapları imzalamamı istemeleriyle devam etti.
‘Bir yazar kendisine ait olmayan kitapları imzalamaz, “Bir gün yine buluşuruz ve ben size kendi kitaplarımı imzalarım” dedim ama derdimi anlatamadım. İlla ki imza istiyorlardı. Tolstoy, Dikens, Dostoyevski, Mevlana ve Yunus Emre beni affetsin deyip bir masaya oturdum ve çocuklara dağıttığım ismi geçen yazarlara ait eserleri, tek tek imzaladım.
Hem de isteğe bağlı olarak, bazen Kürtçe bazen Türkçe cümlelerle:
Jıbo xorte /keça heja, bı dılen heri germin..
Değerli kızımız/oğlumuz için sımsıcak bir yürekle..
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2016
13.04.2016
11.04.2016
10.04.2016
8.02.2016
6.02.2016
5.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
30.03.2016