Oya BAYDAR
Birinci Körfez Savaşı sırasında, yaşlı ve saygın bir Alman savaş muhabiri gazeteci "Artık yazacak tek bir satırım bile kalmamıştı" notunu bırakarak intihar etti. Onu intihara sürükleyen; izlediği savaşların dehşeti, yaşadığı insanî trajediler, en önemlisi de çaresizlikti. Yazı, haber, tanıklık anlamını yitirmiş, umut tükenmişti.
Aynı ruh halinde olduğumu söylersem ilgi çekmek, şov yapmak istediğimi sanmayın. İftihar da etmeyeceğim, en azından şimdi değil. Savaşın, ölümün, nefretin, kötülüğün; barışa, yaşama, iyiliğe galebe çaldığı bir dünyada, hele de 80 yaşını aşmışsanız umudu diri tutmak güç oluyor.
Vicdanını yitiren dünya barbarlığa dönüyor
21. yüzyılda insanlığın barışa, adalete, doğayla barışık gelişmeye, insan haklarının pekişmesine doğru ilerleyeceği, bölgesel eşitsizliklerin bir ölçüde yumuşayacağı, etnik ve dinsel çatışmaların diyalogla çözümlenebileceği hayalleri kurulurken bugün dünya yakın tarihin en kötü, en acımasız, en kanlı dönemini yaşıyor. Batı değerleri, insan hakları, uluslararası hukuk, bel bağlanacak, güvenilecek ne varsa tümü iflas ederken savaş bölge bölge yayılıyor. Etnik ve dinsel/mezhepsel çatışmalar soykırımlara varıyor, "öteki"nin çoluk çocuk, yaşlı genç katli vacip. Teknolojinin gelişmesi, bilişimdeki dev sıçrama, yapay zekâ, vb.'nin insanın özgürlüğüne, mutluluğuna, demokrasiye ivme kazandıracağı umut edilirken, aksine insanı ezen, tutsaklaştıran, dünyanın efendilerine köle yapan kötücül güçlere dönüşüyorlar. Güçlünün orman kanunu yürürlükte.
Dünyada Filistin'e destek eylemleri(Tayfun Coşkun/AA)
Kapitalizmin, silah tekellerinin, teknolojinin efendilerinin, yayılmacı, savaşçı, faşist ve gaddar muktedirlerin güdümündeki/ağındaki/etki alanındaki kitleler en ilkel içgüdüleri ve korkularıyla birbirlerinin kurdu oluyorlar. Vicdanlar kararıyor, insanlar ve insanlarla birlikte dünya çürüyor. Bugünkü görünüm "medeniyet" maskesi altında barbarlığa geri dönen bir dünya.
Bu satırları çok karamsar bulabilirsiniz, yaşımın kötümserliğine verebilirsiniz. Belki haklısınız ama pembe gözlükler takmamışsak, Pollyanna değilsek ve umudumuzu dünyayı kurtaracak fantastik film kahramanlarına bağlamamışsak günün manzarası bu.
İflas eden Batı değerleri…
Rusya Ukrayna'ya saldırdığında Batı dünyasının Putin Rusya’sına tepkisi ağır olmuştu. Saldırgana tepki anlaşılır bir şeydi, ancak o da ne! Rus asıllı orkestra şeflerinin, müzisyenlerin, sanatçıların konserleri, sergileri iptal ediliyor, Dostoyevski'den Tolstoy'a kitapları üniversitelerin ders programlarından çıkarılıyor, spor karşılaşmaları durduruluyordu. Histeri, Dünya Kedi Federasyonu'nun Rus kedilerine ambargo uygulamasına, uluslararası kedi yarışmalarından çıkarılmalarına kadar vardı.
Şimdi aynı nefret suçu, apartheit uygulamalar, insan hakları ihlalleri karşısında saldırgandan yana tavır alma Almanya'dan İngiltere'ye, Amerika'dan Fransa'ya yaygınlaşıyor. Bu tutum bir yandan devlet politikası olarak uygulanırken kurumlar da geri kalmıyor. Dünyanın en önemli kitap fuarı sayılan Frankfurt Kitap Fuarı yönetimi bu yıl ödül verilecek ve konuşma yapması beklenen Filistin'li kadın yazarın oturumunu -belki ödülünü de- iptal ederken, hiç vazifesi değilken, işlevi edebiyatın, yazının birleştiriciliğini sağlamakken, bir de İsrail'le dayanışma ve destek bildirisi yayımlamaktan utanmadı. The Guardian gazetesi Netanyahu'nun karikatürünü çizen karikatüristini işten attı. Hamas terörüne karşı çıkan ama İsrail'in savaş suçlarını da dile getiren kim varsa hedef alınıyor. Almanya'da okullarda kefiye takılması, Filistin'e özgürlük eylemleri yasaklanırken, kuşkulu durumların ihbar edilmesi istendi. Bazı Avrupa ülkelerinde Filistin'le dayanışma gösterileri yasaklandı.
İnsan hakları, demokratik değerler, Batı değerleri (?) vb. dünyayı saran cinnet ortamında birer birer aşınıyor. Bütün savaşların kirli savaş olduğu, savaşan tüm tarafların kirlendiği, temiz savaş olamayacağı gerçeği görmezden gelinerek ölülerden ölü beğenip, şu veya bu saldırgana sahip çıkılıyor.
Bu arada biz ne alemdeyiz?
Artık televizyonlarda siyasî haber izlemiyorum. Hatta kötümserliğimi perçinleyen İsrail-Filistin savaşının, -Gazze soykırımı demeliyim aslında- tartışıldığı, asker eskilerinin ellerinde değneklerle şehvetle savaş yorumları yaptıkları programlara hiç tahammül edemiyorum. Yine de olayların büsbütün dışında kalmak mümkün değil. Bunu hiçbir zaman beceremedim. Üç maymunu oynamayı, kendi küçük dünyamda miskin bir mutluluk içinde yaşamayı zül saydım.
Mesela dün Sınırötesi Harekât Tezkeresi'nin iki yıl daha uzatılması tartışılıyordu Meclis'te. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "Memleketimizde yabancı asker istemiyoruz," dediğini duydum. İtirazı, iki yıl önce güç bela hayır diyebildiği tezkere tartışmalarında da aynıydı.
Sayın Kılıçdaroğlu, velev ki yabancı asker meselesi tezkereden çıkarıldı, bu durumda evet mi diyecektiniz? Hiç sormayacak mıydınız bizim o yabancı topraklarda ne işimiz var, bu savaş kimin, neyin savaşı diye? Hiç düşünmeyecek miydiniz bizim memleketimizde yabancı asker istememe hakkımız olduğu gibi başkalarının da memleketlerinde yabancı asker istememe hakları olduğunu.
Bu tür operasyonların gerekçesi hep güvenlik ve bekadır. Putin Ukrayna'ya saldırırken, Netanyahu ve İsrail devleti yıllardır Filistin'i ve Filistinlileri yok etmeye çalışırken aynı gerekçeyi ileri sürüyorlardı. Hatta, Türk SİHA'sını düşüren ABD'nin ileri sürdüğü gerekçe de uzakta da olsa kendi ülkesinin güvenliğini ve bekasını sağlamaktır. 11 Eylül'den sonra Afganistan'a saldırırken ve Irak'ı şer devleti ilan edip bütün Ortadoğu'yu cehenneme çevirirken de gerekçe aynıydı.
Bir başka gelişme: Dışişleri Bakanı Fidan, Lübnan'da bir soruya verdiği cevapta, çok haklı olarak "İsrail toprağı işgal ediyor, oradaki nüfusu ayrılmaya zorluyor, başkalarını yerleştiriyor. Yerleşimciler değil bunun adı hırsızlıktır" dedi. Peki Kuzey Suriye'de, İdlip'te ne oluyor, orada demografik değişim gerçekleştirilmedi mi? Ben Sayın Bakan kadar ağır konuşmayacağım; korkarım, konuşamam zaten. Ama buna bir ad vermeye çabalıyorum, bütün benzer durumlarda, bütün ülkelerin kullandığı "güvenlik" bahanesine sığınmadan…
Savaşlara engel olmak, çatışmaları önlemek, mazlumları korumak, çifte standart kullanmadan zalimlere karşı durmak istiyorsak önce kendimizden başlamalıyız, diyorum ben.
"Hâlâ umut var kardeşim!"
"Sahilde" filminin müthiş son sahnesi: Atom savaşı dünyayı yok etmiş, hayat sona ermektedir. Avusturalya'da, çoluk çocuk sıra olmuş insanlara acı çekmeden ölmeleri için hap dağıtılırken, üzerinde "Hâlâ umut var kardeşim!" yazılı yırtılmış bir pankart ağır ağır dalgalanır.
Kötümserliğimden utanarak, "hâlâ umut var dünyanın ve ülkemin barıştan, yaşamdan yana iyi insanları" demek istiyorum. Bu çılgınlığın ortasında, yenilecek de olsak, her alanda, her yerde sesimizi yükseltmeliyiz. "Temiz savaş yoktur, insanı yaşamı tahrip etmenin, yok etmenin haklı nedeni yoktur. Ülkelerin, halkların güvenliği ve bekası ancak başka ülkelerin, başka halkların güvenliği korunarak, bütün savaşlara hayır diyerek korunur" diyebilmeliyiz.
Barbarlığa geri dönüşü ve insanlığın intiharını engelleyemesek de tarih "Onlar da vardı, insanlık için, yaşam için, haklar ve özgürlükler için ayrım gözetmeden savaştılar" diye yazmalı.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024