Oya BAYDAR
İyi de olur, diyemiyorum; çünkü o çılgınlık sadece sizi ve şakşakçılarınızı değil hepimizi ve de ülkenin sadece bugününü değil geleceğini de batağa sürükleyecek.
Arjantin’de Videla diktatörlüğünün bir anlamda sizinkine benzer nedenlerle Faulkland’a saldırması ve yenilgisi diktatörlüğün sonunu getirmişti. Ancak dönemin, ülkenin ve bölgenin koşulları çok farklıydı. Videla’nın düşüşü Arjantin’in adım adım demokrasiye evrilmesi yanında, bölgeyi de rahatlattı. Oysa günümüzün dünya dengeleri, bölge ve Türkiye koşullarında Suriye’ye asker gönderilmesi (veya Suudî, vb. müttefiklerinize Suriye’ye saldırı için topraklarımızın kullanılması dahil yardım ve yataklıkta bulunulması) iktidarınızla birlikte Türkiye’nin topyekûn çöküşüne, büyük intimalle askerî diktaya, Kürt savaşının dönülmez noktaya varmasına ve bir içsavaşa neden olur.
Ne uluslararası ilişkiler uzmanı ne dış siyaset allamesiyim, tek avantajım barıştan başka çıkar gözetmeden bütün iktidar odaklarından bağımsız düşünebilmek. Gelişmeleri biraz izliyorum, biraz tarihten ders çıkarmaya çalışıyorum, dünyadaki ve bölgedeki güçler dengesini değerlendiriyorum. Ve gerek Türkiye’nin gerekse dünyanın bütün sağduyulu, gerçekçi, iktidar ve çıkar ilişkilerinden bağımsız insanları gibi kendinizi de ülkenizi de felakete sürüklemekte olduğunuzu görüyorum.
Ülkeye, halklara, doğaya, tarihe, gelecek kuşaklara yükleyeceği maliyetleri ve toplumsal vicdanı umursamadan ortaya attığınız çılgın projeleriniz vardı, hâlâ da var. Kanal İstanbul en çılgını gibi görünüyordu. Eşeğin büyüğü ahırdaymış, diye bir deyiş vardır. Meğer Kanal İstanbul küçük bir sıpaymış, Saray ahırlarınızdaki büyük merkep: Suriye-Irak ve bütün Ortadoğu’nun sultanı ve halifesi olup Osmanlı’nın sadece ruhunu diriltmek değil coğrafyasına da hakim olma planıymış.
Suriye’ye bulaşma adımları attığınız andan itibaren bu siyasetin yanlışlığı defalarca dile getirildi. Suriye konusunda atılacak her yanlış adım bölgedeki ateşi körükler, ülkemizi de felakete sürükler uyarısı çok çeşitli çevrelerce defalarca yapıldı, dinlemediniz. Bölge siyasetinizin tam anlamıyla iflas ettiği şu günlerde, bu iflası maskelemek veya engellemek için atmaya hazırlandığınız son adım: Suriye’ye doğrudan fiilî müdahale, kaybedenin sadece siz değil hepimiz olacağı bir kumardır.
Suriye’de yaşananlardan sorumlusunuz
Bugün Suriye’de yaşanmakta olan facianın yarı sorumluluğu omuzlarınızdadır. Evet, Esad diktatördü; evet, kendi halkına (muhaliflerine) zulmediyordu; evet, her ülke gibi, bütün halklar gibi Suriye halklarının da özgürlüğe, demokrasiye, hukuka ihtiyacı vardı; evet, özgürlükçü demokratik muhalefet destek istiyordu. Aynı, hatta beter durumdaki birçok Müslüman ülkeyle (Sudan, Katar, Suudî Arabistan, vb.) can ciğer kuzu sarması olup da Suriye’ye müdahaleyi vicdanî-insanî nedenlerle açıklamanıza kimseyi inandıramadınız. Suriye’ye yardım etmenin, demokratik muhalefeti desteklemenin, Esad diktatörlüğünü zayıflatmanın kansız, savaşsız, barışçı yolları mümkündü. Önceleri sizi kışkırtmış olan ABD bile kısa zamanda bu yolun yol olmadığını anladı. Kâr zarar hesabı yaptı, strateji değiştirdi. Ama siz anlamak istemediniz çünkü derdiniz başkaydı.
Siyasi yollarla çözümüne yardımcı olacak yerde körüklediğiniz Suriye (ve bölge) içsavaşının vahim bilançosuna bir göz atalım:
Dünyanın çözümde aciz kaldığı mülteci faciası, Türkiye’ye sığınmış iki buçuk milyonu aşkın mültecinin acıları, her gün Ege kıyılarından kalkıp ölüme giden on binlerce insan, stratejinizin ve denizin derinliklerinde kaybolup kıyılarımıza vuran ölü çocuklar, şehirlerimizde ya da kamplarda sefalet içinde yaşamaya çalışan milyonlar…
Esad muhalifleri diye besleyip büyüttüğünüz, ölümcül hayallerinizin gerçekleşmesinde araç olarak kullanabileceğinizi sandığınız El Nusra’dan IŞİD’e, yüzlerce radikal cihatçı grup, Allahu ekber nidalarıyla kelle kesen binlerce kanlı psikopat, dünyayı tehdit eden İslamcı terörün Müslümanlığı itibarsızlaştırıp korku nesnesi haline getirmesi…
Yerle bir olmuş, yakılmış, yıkılmış şehirler, köyler, kırlar; insanlığın binlerce yıllık mirası anıtların, tapınakların, sanat eserlerinin, tarihsel zenginliklerin taş taş üstüne kalmamacasına yıkılması…
Kürt düşmanlığınız ve laik Kürt hareketinden korkunuz yüzünden Rojava Kürtlerini ezmeye çalışırken Türkiye Kürtlerini de kaybetmeniz; (acil bir siyaset değişikliği olmadıkça)Türkiye’nin hızla bir iç savaşa doğru sürüklenişi…
“Komşularla sıfır sorun” diye özetlenen barışçı denge siyasetinin yerini “sıfır komşu, herkes düşman” siyasetinin alması ve özellikle Rusya ile iplerin kopması…
Türkiye ekonomisinin bir yandan savaş harcamaları bir yandan kapanan ticaret ve turizm kapılarıyla, çöküşe doğru gitmesi…
400 bin kişinin katili Esad rejimi derken, bunun çok üstündeki kayıplardan, yaşanan bunca acıdan, gelinen çözümsüz noktadan ve ülkenin göz göre göre bölünüp parçalanmasından, insanlarımızın çürümesinden sorumlu olduğunuzu hiç aklınıza getirmiyor musunuz?
Yanlıştan dönmek her zaman mümkündür
Suriye’ye girip Esad kuvvetlerinin Halep’i almasını engellemeye çalışmak, varılan noktada sadece Esad’la değil Rusya ile çatışmak demektir. Aynı zamanda PYD öncülüğündeki Suriye Kürtleriyle doğrudan çatışma riski taşır, Güneydoğu’da PKK’nin sürdürdüğü savaşın sertleşmesi ve Kürt savaşının Türkiye sathına yayılması anlamına gelir. Böyle bir ortamda, çok korktuğunuz “bölünme” hiç beklemediğiniz şekilde gerçekleşebilir. En önemlisi de, mezhepsel ve etnik temeller üzerinde yükselen ve bütün Ortadoğu’yu saracak bir vekalet savaşının, hayal edildiği gibi kurucusu ve oyuncusu değil yenik-devrik piyonlarından biri olmanıza vardırır.
Diyelim ki bir uçurumun kenarındayız. Bir adım ileri atıp aşağı yuvarlanabiliriz ama bir adım geriye atıp kurtulmamız da mümkündür. Geri adım atmak zordur Sayın Erdoğan, hele de sizin gibi birisi için. Bu, kendini yenme cesareti ve yeniden başlama özgüveni ister. Kof hayallerden kurtulup gerçeği bütün açıklığıyla görmeye çalışmak, nerede yanlış yaptım diye sorup yanlışlarıyla cesaretle yüzleşmek, somut güncel durumun ve güçler dengesinin gerçekçi bir değerlendirmesiyle yeniden başlamak, zaaf değil erdemdir.
Yanlıştan dönmeye, son çılgın ve meşum planınızdan vazgeçerek başlayabilirsiniz. İkinci adım Rojava Kürtleriyle barışıp, PKK ile oturmadığınız masaya PYD ile oturmak ve uzlaşmaktır ki, Kürt sorununun çözümünü de birlikte getirir. Bu, bir hezimet ve alçalma değil, ülkesini ve bölgesini kurtarmak isteyen cesur ve vicdanlı bir liderin yapması gereken soylu bir davranıştır.
Biliyorum; buralarda değilsiniz. Ama bir yurttaş olarak görevim, hepimizi ardınızdan sürükleyerek uçurumdan yuvarlanmadan önce bunları söylemek ve uyarmaktır.
Yazarlar
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024