Oya BAYDAR
Acil bir yazı bu. Haddim olmayarak, yurttaşlık hakkımı kullanarak, herkesi sağduyuya çağırmak istiyorum. Belki gereksiz telaşa kapılıyorum, son günlerin cinnet sınırına dayanan siyasal atmosferinin etkisiyle belki abartıyorum ama herkes aklını başına devşirmezse yarın Diyarbakır’da vahim gelişmeler olabilir.
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, 90 gündür kuşatma altında olan ve artık yıkıntıya dönüşmüş Sur ilçesine ablukanın kaldırılması için Diyarbakır halkına yaptığı çağrıdan söz ediyorum. Suriçi’nde korkunç bir dramın son dakikaları yaşanmakta. Devletin “temizlik” dediği operasyonlar, aralarında bir aylık bebekten 5-6 yaşlarında çocuklara varana kadar sivillerin kısılıp kaldığı sokaklara, yıkıntı halindeki evlere ulaşmış durumda. Günlerdir; Diyarbakır’da bulunan Avrupa parlamentosu milletvekilleri, Avrupa Yeşilleri, yabancı gözlemciler, Türkiyeli barışçılar Sur’da Cizre’de yaşanan katliamın benzerini engellemek için umutsuzca çırpınıyorlar. Devletin duymak ve kabullenmek istemediği basit bir talep var: Tahliye için, öyle birkaç saatlik değil 24 saatlik bir güvenli koridor açılması.
Altı gün önce, Diyarbakır’dan vicdanlardan kopan bir çağrı geldi. O çağrıda şöyle deniyordu:
“Ülkemize ateş düştü. Düştüğü her ocağı yakıyor. Artık tek bir can bile kaybetmek istemiyoruz. Diyarbakır Sur’da 84 gündür sokağa çıkma yasağı sürüyor. Sur’un üç ayrı mahallesinde on beşi on yaşın altında bebek, çocuk ve yaralılar da dahil olmak üzere iki yüze yakın yurttaşımızın mahsur kaldığını biliyoruz. Bu mahallelerde, evlerde ve sokaklarda çok sayıda cenaze de bulunuyor.
Yeni ölüler olmadan bu işin insani koşullar altında çözüme ulaştırılması ve mahsur kalanların güvenli bir şekilde tahliye olabilmesi için sokağa çıkma yasağına yirmi dört saat süreyle ara verilmesini talep ediyoruz. Umudumuz odur ki bu gün Sur’da ve Diyarbakır’da atılacak adım, yarın tüm ülkede kalıcı ve adil barışın sağlanmasına katkıda bulunacaktır.
Çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği için bütün tarafları bu çözümü değerlendirmeye ve bu insani adım süresince ellerini silahtan çekmeye, sağduyuya, soğukkanlılığa davet ediyoruz.”
Çağrının altında, o günlerde barışçılar adına Diyarbakır’da bulunanAyşegül Devecioğlu, Bahri Bayram Belen, Dilek Gökçin, İbrahim Akın, Ferhat Tunç, Lale Mansur, Naci Sönmez, Nurcan Baysal,Türkan Uzun, Zeynep Tanbay’ın, ayrıca da Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Mazlum-der Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Barosu,Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DİSİAD), Diyarbakır Tabip Odası, KESK Diyarbakır Şubeler Platformu’nun imzaları vardı.
Hemen ardından, Herkese duyurumuzdur diyerek acil bir imza kampanyası başlatıldı. Şöyle deniyor, daha doğrusu imdat çığlığı atılıyordu:
“Aşağıda ‘Çağrımızdır’ diye başlayan birkaç satırı okuyunuz. Biz okuduk, kahrolduk. İki sebeple kahrolduk: 1) 21. Yüzyıl Türkiyesi’ne bunlar yaşatılabildiği için; 2) Bunları durdurmak için elimizden hiçbir şey gelmediği için. Elimizden gelen tek şeyi yapıyoruz. Diyarbakır Sur’dan gelen bu çığlığı vicdanınıza güvenerek herkese duyuruyoruz.”
Bu çağrıya ilk ağızda onlarca imza geldi. İmzalar halen Change.Org’da sürüyor. Ancak çağrılar savaş çığlıkları ve silah sesleri arasında kaybolup gidiyor. Ne devlet ne silahlı örgüt insanın ve vicdanın sesine kulak veriyor. Sur’un ikinci bir Cizre, hatta daha beteri olması günlere değil, saatlere bağlı.
Demirtaş’ın, bu çaresizlik içinde son çare olarak Diyarbakır halkına yaptığı kendi şehirlerinin vurulmuş, yıkılmış kalbine sahip çıkmak için Çarşamba günü Sur’a yürüme çağrısı, Kürt sorununa son terörist de öldürülene kadar mantığıyla yaklaşanların tepkisiyle, saldırısıyla, çarpıtmasıyla karşılaşacak kuşkusuz. Bu ortamda kritik bir karar olduğu da açık. Demirtaş biliyor ki, Sur’da yaşanacak bir katliam, çatışmaları ve kopuşu çok daha vahim boyutlara taşıyacak. Diyarbakır’ın boğulan sesini böyle duyurabileceğini düşünüyor. Daha da önemlisi bir taahhütte bulunuyor.
Şöyle diyor Demirtaş: “Sur’da abluka kalkmalı, çatışmalar durmalı.Ne güvenlik görevlisi, ne sivil, ne kadın çocuk ölmesine izin vermeyelim…. Biz çatışmanın bitmesini istiyoruz. Biteceği yolu da, kanalı da açmış durumdayız. Sadece ablukanın kalkması yeterlidir. Bir gün sonra şehrimiz Suriçi’nde çatışmalar sonlanmış olacak. Abluka kalkarsa tümden bitecek, biz bu noktaya getirdik. Sur’da yasak kalkar kalkmaz yaraların sarılacağı bir duruma getirdik. Çok sayıda güvenlik görevlisi de canını yitirdi; hepsi can…..Ama bir halk şehri yakılıp yıkılırken sessiz olamaz.”
Diyarbakır halkı, şehrinin kalbinin yakılıp yıkılmasını, şehrin savaş alanına dönmesini, insanların ölmesini üç aydan fazla zamandır kaygıyla, korkuyla, yüreği yanarak, içi kanayarak izliyor. Bir an için kendinizi onların yerine koyun. Orada halkın gözleri önünde bir cehennem yaşanıyor, komşuları, çocukları, yakınları ölüyor. Kim haklı, kim haksız¸ kim başlattı gibi soruların anlamsızlaştığı bir noktadayız. Demirtaş’ın çağrısı Diyarbakır’ın feryadıdır. Son bir çözüm arayışıdır. Aynı zamanda kayıpların ve Sur’un yıkımında devletle ortak sorumlu olan silahlı kesime de bir mesajdır. Orada çatışanların Sur’u terketmeye, çatışmayı bitirmeye ikna edildiğinin, kendisinin de buna kefil olduğunun ifadesidir.
Keşke bu yürüyüşe gerek kalmadan abluka kaldırılsa. “O zaman içerdeki teröristler de kaçar, oradaki sivilleri canlı kalkan olarak kullanıyorlar” gibisinden doğru da olabilecek itirazları duyar gibiyim. Olsun, benim için insan yaşamından daha önemli ve değerli bir şey yok. Bir devlet öldürdüğü yurttaşlarının sayısıyla övünmez, velev ki terörist de olsa yaşatmaya çalışır. Bu savaşın kazananının olmadığı, olmayacağı gün gibi âşikâr. En azından yarın Sur’a yürümek isteyen halka müdahale edilmese, bu bile bir yumuşama sağlar. Öte yandan asıl korkum büyük bir provokasyon olmasında. Suruç’u, Ankara’yı hatırlayalım. Savaş bütün tarafları kirletir, provokasyon her taraftan gelebilir. Umarım, iktidarın tepe tepe kullandığı 6/8 Ekim olaylarına benzer provokasyonları engellemek mümkün olabilir, umarım sağduyu galip gelir. Umarım hepimizi kurtaracak bir mucize gerçekleşir. Bu ülkeye ölüm, yıkım yakışmıyor. Sur ağır ağır ölürken hepimizin ruhu da çürüyor.
Basında yer bulamamış 25 Şubat tarihli çağrıyı ilk imzalayanların listesi aşağıda, devamı Change.Org’da.
Ahmet Dindar, Arif Ali Cangı, Attila Durak, Aydın Engin, Aydın Şimşek, Ayşe Başar, Ayşe Gül Altınay, Ayşe Esmeray Yoğun,Ayşe Erzan, Ayşe Gözen, Barış İçin Akademisyenler/İstanbul, Baskın Oran, Bilge Selçuk, Bülent Atamer, Bülent Tekin, Celal Başlangıç, Celal Yıldırım, Ceren Şengül, Çağatay Anadol, Deniz Koloğlu, Dilek Hattatoğlu, Elif Sandal Önal, Emel Ataktürk, Emine Uşaklıgil, Ercan İpekçi, Esra Mungan, Fatma Gök, Feyha Karslı,Füsun Çelikel, Gençay Gürsoy, Gülseren Onanç, Gürhan Ertür ,Hacer Ansal, Hanife Yüksel, H.Ege Özen, Hasan Cemal, Işık Ergüden, Levent Gültekin, Leyla Gülçür, Mebuse Tekay, Mehmet Fatih Traş, Melek Göregenli, Meryem Koray, Mine Gençel Bek,Murat Özyüksel, Mustafa Oğuz Sinemillioğlu, Nesrin Nas, Nermin Sınar, Nil Mutluer, Nur Elçik, Nur Mardin, Nuray Mert, Orhan Alkaya, Orhan Silier, Oya Baydar, Öktem Kalaycıoğlu, Ömer Madra, Özlem Dalkıran, Özlem Gül, Pınar Aydınlar, Reyan Tuvi,Şanar Yurdatapan, Şengün Kılıç, Şenol Karakaş, Selahattin Esmer, Türkcan Baykal, Uğur Kara, Ümit Kardaş, Ümit Kıvanç, Ünsal Dinçer, Yüksel Genç...
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024