Oya BAYDAR
Rozet takmışlığım yoktur; ne Atatürk rozeti, ne Lenin rozeti, ne de başka bir idol. Sol yumruğumu kaldırıp slogan attığımı da hatırlamıyorum ömrüm boyunca ama sol yumruğun içerdiği bütün değerleri, bütün umutları yüreğimle, beynimle, yaşamımla sessizce haykırdım.
Bu bir yapı ve yetişme meselesi; çocukluğumdan beri duyguları, heyecanları, korkuları abartılı şekilde, şov yaparak dışlamanın yakışıksız olduğu, en derin duyguları, sevinçleri kederleri insanın kendi içinde yaşaması gerektiği öğretilmişti. Ama ben böyleyim, tezahürat özürlüyüm diye rozet takanları, değerlerini, inançlarını heyecanlarıyla, jestleriyle, sesleriyle yüksek perdeden dile getirenleri küçümsemedim, zaman zaman bende bir eksiklik var diye düşünüp onlara saygı duydum. Çünkü sol yumruk da rabia işareti de, al bayrak da kırmızı-sarı-yeşil flama da, Enternasyonal de İstiklal marşı da, ezan da çan da, hilal de salip de birer simgeden ibarettir: İnsanların aidiyetlerinin, inançlarının, benimsedikleri değerlerin simgeleri. Ve insanların o değerleri savunmak kadar yansıtmaya da ihtiyaçları vardır. Tek bir koşulla: Kendi değerlerini, inançlarını, aidiyet ve kimliklerini ötekilerin inançları, değerleri, aidiyetlerine karşı nefret objesi ve savaş silahı olarak kullanmamak, farklı değerlere ve onların taşıyıcılarına saygı duymak koşuluyla…
Meclis’i ve Türkiye’yi ele geçirmiş zihniyet
Sanki karşımızda bütün bunları anlayacak birileri varmış gibi, ben de nelerden söz ediyorum! O Kahraman zâtın Türk gençlerine öğüt verirken Che Guevara için kullandığı “katil kişilik”, “eşkıya” sözleri densizlikten, saygısızlıktan ibaret olsaydı, bu yazıya değmezdi. Ama bu sözler Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı’na ait ve çok daha önemlisi iktidarın ve Meclis çoğunluğunun zihniyetinin bire bir yansıması.
Küba büyükelçisi; bir Meclis Başkanı'nın, yüksek düzeyde bir siyasetçinin, bir iktidar mensubunun ne uluslararası ilişkiler adabına, ne hakikate, ne siyasal terbiyeye sığmayan sözleri karşısında, şaşkınlık içinde “Che Guevara sadece Küba’nın değil Latin Amerika’nın siyasî ve tarihî mirasının parçasıdır” diyor, “Che Atatürk’ü okurdu” diye ekliyor. Büyük Elçi farkında değil, Atatürk’ü okuması daha vahim ya! Çünkü Che’yi katil, eşkıya ilan eden zihniyet için Atatürk deccal, onun fikirleri de küfürdür. Evveliyatını bir yana bırakalım Sayın Kahraman’ın bir süre önce laikliği reddedişini hatırlamak yeter.
Karşımızda bir siyasal parti, bir siyasal kadro yok; 21. yüzyıl Türkiyesini yüzlerce yıl öncesinin Arap İslamı, modern versiyonu İhvancılık, sos olarak da Osmanlıcılık modeliyle dizayn etmeye, biçimlendirmeye çalışan bir zihniyet var. Bu zihniyet sadece AKP’den ibaret de değil, geniş muhafazakâr çevrelerden de onay alıyor ve destekleniyor. Bu noktaya nasıl gelindiği, bunda Cumhuriyetçi laik kesimin, bizlerin de payı olup olmadığı ayrı ve gerekli bir tartışma konusu ama somut durum bu.
Komünizmle Mücadele Dernekleri geçmişinde buluşanlar
Bu zihniyetin yakın tarihteki kaynaklarından biri, Kahraman’la Fethullah Gülen’i buluşturan Komünizmle Mücadele Dernekleri’dir. FETÖ’süyle AKP’siyle, giderek iktidarla bütünleşen Türkçü milliyetçi faşist oluşumlarla, “Türkiye siyasî İslamı”nın taşıyıcı kadrolarının büyük çoğunluğu o tezgâhtan geçmiştir ve Che’de ifadesini bulan değerlerin, temsil ettiği devrimci kültürün tümü bu kadrolar için “mekruh”tur, tehlikelidir, katli vaciptir.
Sorun Che’nin simgelediği değerlere hakaretten ibaret değildir. Söz konusu zihniyetin farklı alanlardaki farklı yansımaları her an, her gün, gündelik yaşamda ve siyasette karşımıza çıkmaktadır. “Milletin a..na koymak”la övünen iktidarın gözbebeği yaratıkta en aşağılık ifadesini bulurken, o yaratığın yapmaya çalıştığı doğa katliamına “Engel olanların kafalarını koparacağız” diyen vali, ya da Güneydoğu’daki devlet şiddetine karşı çıkanları “Oluk oluk kan akıtacağız, kanlarınızda duş yapacağız” diye tehdit eden (ve de cezasız kalan) iktidar destekli mafyacı, idam idam diye haykıran kalabalıkları kızıştıran politikacı, çocuk istismarını aklamaya, olmadı saklamaya çalışan yetkili, bir baba dokuz yaşındaki kızına şehevî hisler duyarsa, karısıyla nikahı bozulur mu, sorusuna cevap verebilen Diyanet, el konulan askerî hastaneye -ne alakası varsa- Abdülhamit hastanesi adını veren budalalık, milyonlarca Alevî yurttaşın hassasiyetlerini hiçe sayarak uyarı ve ricalara rağmen köprüye Yavuz Sultan Selim köprüsü adını vermekte direten kin, Kürtçe konuştu diye insanları linç etmeye kalkışan vahşet, sadece Atatürk heykellerine değil gördükleri her heykele, her sanat eserine saldıran ilkel yaratıklar, devlet tiyatrolarında evrensel klasiklere bile tahammül edemeyip sadece yerli ve millî repertuvar diyerek dünya klasiklerine, insanlığın mirası edebiyat ürünlerine ambargo koyanlar, müzik diye Mehter’i anlayanlar, kadın gördüklerinde tahrik oldukları, biryerlerine hakim olamadıkları için kadına tecavüzü meşrulaştıran, kadını erkeğin malı olarak görenler, eşcinselleri, LBGT bireylerini katletmekte beis görmeyen ve katilleri alkışlayanlar… Hepsi aynı zihniyet dünyasına ait binlerce örnek verebiliriz, ki bu zihniyetin en uç noktası IŞİD, en sinsisi (ve asrileştirilmişi) FETÖ, siyasal iktidarı ele geçirmişi AKP’dir.
Che tişörtlerinin, Che rozetlerinin tam zamanı
Che Guevara’nın temsil ettiği değerler, onun kişiliğini aşmış, o kişilikten bağımsızlaşmış olarak çoktan evrenselleşmiştir. Simgeleşmek böyle bir şeydir zaten. O değerlere Kahramangiller’in saygı göstermesini beklemek abesle uğraşmaktır. Kitaplarında yoktur ve de anlamazlar. Siyasî iktidarlar, uzun da sürse, güç de olsa demokratik ortamda siyasî mücadele ile değiştirilebilir. Ama toplumun hücrelerine zerk edilmiş, yaygınlaştırılmış karanlık bir zihniyete karşı mücadele hem daha güçtür hem de farklı karşı duruş biçimleri gerektirir.
Belki küçümseyeceksiniz, çocukça bulacaksınız ama basit bir pasif direniş öneriyorum: Genç, yaşlı, kadın, erkek, çoluk çocuk, milyonlarca insanın yakalarına Che rozeti takmasını, Che’li tişörtler giymesini, arabalarının arkasına Che posteri yapıştırmalarını…
Bir zamanlar Havana’dan aldığım ama en başta anlattığım gibi kimliğimi duygularımı dışa vurmaktan hoşlanmadığım, hem de yaşıma başıma yakıştıramadığım için giymediğim Che’li tişörtümü dolaptan hemen çıkartıyorum, bir de rozet bulup yakama takacağım. Bu zihniyetin taşayıcılarını yakamızdan düşürmekte minicik bir adım olsun diye…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024