Oya BAYDAR
Türkiye günlerdir bir fotoğrafı konuşuyor, daha da konuşacak; çünkü bir resim olmanın çok ötesinde önemi, anlamı, sembolik değeri var.
Bu fotoğrafta Emine Hanım (Erdoğan), Meral Hanım (Akşener), Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu’nun eşi Ayşe hanım da olabilselerdi, onlar da fotoğraftaki cesur, güzelim kadınların arasında yer alsalardı, inanın bana yaşamakta olduğumuz cepheleşme, çatışma, nefret ve cinnet ortamından kurtulur aydınlığa doğru yürümeye başlardık.
Evet, tiyatro; evet, siyasi.
Fotoğraf kimilerinin bir yerlerini fena acıttı. Korktukları başlarına mı geliyor yoksa! Yalan ve çarpıtma taşlarıyla ördükleri korku duvarları yıkılıyor; barış, huzur, demokrasi isteyenler bir araya mı geliyorlar! Gerçekten ürkütücü, korkunç, bekalarını tehdit eden bir karabasan…
Aşağılama ifadesi olarak kullandıkları "tiyatro" nitelemesi aslında pek yerinde. Fotoğraf bir okuma tiyatrosunun izleyicilerine ait, tiyatro sahnesinde okunan eser de Selahattin Demirtaş’ın hikâye kitabı Devran.
Farklı kesimlerin barış ve demokrasi paydasında bir araya gelme ihtimalinden ödleri kopanlar, tiyatro derken aslında başka bir şey anlatmak istiyorlar. Fotoğrafta yer alanların bir siyasal gösteri yaptıklarını, topluma bir mesaj vermeye çalıştıklarını ima ediyorlar.
Ben de böyle anlıyorum ve tam da bu nedenle "tiyatro"ya emeği geçen herkesi, oraya gidip yan yana oturanların tümünü, bütün izleyicileri kutluyorum, alkışlıyorum. Çünkü; barış, demokrasi, dayanışma konulu bir tiyatrodan ve bu hedeflere yönelen bir siyasi eylemden daha saygın, daha değerli bir şey olamaz.
Tiyatro etkili bir ifade biçimidir, siyaset tiyatrodan da yararlanır. Diyarbakır’da, örgüte katıldıkları iddia edilen çocuklarına kavuşmak için HDP önünde oturan annelerin eylemi de bu anlamda tiyatrodur ve özünde siyasidir. Amaç, haklı taleplerini ve sorunlarını etkili bir biçimde duyurmaktır.
Ekranlardan yansıyan zavallı manzara
Tiyatro fotoğrafı, günlerdir medyanın baş konusu. Olay; televizyonlardaki sözde tartışma özde iktidara yalakalık programlarının kadrolu, gedikli konuklarını biraz zorladı. Ruh sağlıkları kuşkulu bir iki "vaka", bir de iktidarca yükseltildikleri mevkilerden düşmemek için her yeri yalamaya hazır birkaç tip hariç, fotoğraftaki manzaraya itiraz, ahlaki- vicdani açıdan pek de kolay değildi. Kimileri epeyce kıvrandı, sakız gibi çiğnene çiğnene etkisiz bir ezbere dönüşmüş "Ama HDP de terörle arasına mesafe koymuyor"a, kimisi, "Madem öyle bu partiyi kapatsınlar" kaçamağına sığındı. Eski özel harekâtçıların makyajlanıp güvenlik uzmanı ve televizyon yıldızı yapılma modasının ürünlerinden atkuyruklu bir bey, asli görevini yerine getirerek HDP’nin terörle iç içe, ülkeyi bölme politikasının baş unsuru olduğunu anlatmaktan geri kalmadı. (Oysa HDP’nin iç yapısını, sorunlarını, her şeye rağmen Türkiye partisi olma hedefini, ortak vatanda ortak yaşam sloganını, eşi görülmemiş baskı ve engellere karşın demokrasi ve barış arayışında inat ettiğini, -görevi gereği- en iyi kendisinin bildiğinden eminim). Ana akım televizyon ekranlarında hâlâ kendilerine yer bulabilen barışçı ve demokrat bildiğimiz tek tük medya mensubu ve akademisyen de, olayın bir facia ve ihanet sayılamayacağını söylemeye çalışırken, kendilerini emniyete almak için, "Ben de HDP’yi doğru bulmuyorum" gibisinde bir girizgâha ihtiyaç hissettiler.
Oysa konu HDP değildi, konu iktidarı da muhalefeti de HDP’yi de aşan, yitirilmiş barış ve demokrasinin tesisi için ne yapılması, nereden başlanması gerektiği sorunuydu.
Bu tablodan neden rahatsızsınız?
Eşleri veya kendileri CHP’li olan kadınlar, üç yılı aşkın süredir haksız hukuksuz yere, siyasi nedenlerle Edirne’de tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’la birlikte fotoğraf veriyorlar. Orada HDP eş genel başkanı Pervin Buldan da var. Çözüm Süreci’nin âkil adamı Kadir İnanır ve başkaları da var. Ülkenin geleceği için, düşmanlaşma yaratan cephelerin çözülmesi, normalleşme, barış, demokrasi için ne güzel bir tablo, değil mi? İktidar ortaklarının ve goygoycularının öfkesi, telaşı, feryadı neden peki?
Çünkü normalleşmeyi, dayanışmayı, ortaklaşmayı, farklı görüşten, farklı siyasetlerden de olsalar insanların barış ve demokrasi paydasında buluşmasını kendi varlıklarına ve iktidarlarına tehdit olarak görüyorlar. Herkesi bölücülükle, hainlikle itham edenler, halkı cepheleştirip birbirine düşmanlaştırmaktan kendi bekaları için medet umuyorlar. Bu tablo; bir yandan algı operasyonları, yalanlar, karalamalarla¸ öte yandan tehditle, baskıyla yaratmaya çalıştıkları korku atmosferinin dağılmaya başladığını; bir araya gelmekten çekinenlerin yüreklerini ve vicdanlarını dinleyerek korkularından sıyrılabileceklerini de gösteriyor. İktidardaki bölücülere ne kötü haber!
Herkes kendine şu testi uygulasın
Bu fotoğrafa hepimiz bakalım. İlk duygularımızı tahlil edelim. Yüreğimize ferahlık, sevinç, umut mu yoksa öfke, tepki, düşmanlık mı doluyor?
Öfke, tepki, düşmanlıksa durup bir an düşünelim, bu fotoğrafta beni rahatsız eden nedir, diye soralım kendimize. İçi kof ezberlerin, muktedirlerin vicdanımızı körelten kötücül tahriklerinin ağır baskısından kurtulabilirsek; dar siyasi hesaplardan ve çıkarlardan, yıllardır ruhumuzu kirleten kin ve nefret söyleminden sıyrılabilirsek fotoğrafın ardındaki duygudaşlık çabasını, barış ve huzur umudunu görebiliriz.
68’in "Gerçekçi ol, imkânsızı iste!" sloganına tutunarak, o fotoğrafta Emine Hanım, Meral Hanım, çeşitli çevre ve kesimlerden diğer kadınlarımız ve de asıl Diyarbakır’da HDP önünde çocuklarını bekleyen analarımız da olsaydı nasıl da aydınlık, umutlu bir geleceğe yürürdük, diye hayal kuruyorum.
İmkânsız sanılan pek çok hayalin gerçekleştiği görülmüştür, yeter ki insanla, vicdanla, ısrarla, cesaretle hayalimizin peşinden koşalım.
Yazarlar
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024