Oya BAYDAR
Fırsat buldukça Orhan Pamuk’a sataşmak, kendilerine aydın sıfatı yakıştıran sağlı sollu faşizan milliyetçilerin, vasat’lığı aşamamanın haset ve kıskançlık psikolojisinin kurbanı kifayetsiz muhterislerin, tatminini kişi yıpratmakta bulan kötücül küçük insanların millî sporu haline geldi.
2006’da Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandığında aydın diye, yazar, sanatçı diye bilinen 80’e yakın kişinin Çiçek Bar’da toplanıp Pamuk’u yerden yere vuran, aldığı ödülü bir çeşit “ihanetinin ücreti” olarak niteleyen bir bildiri çıkardıklarını, bu bildirinin Sinema Severler Derneği lokalinde yapılan basın toplantısında yazar Demirtaş Ceyhun tarafından okunduğunu utançla hatırlıyorum.
Bildiride imzası olanlardan birkaçı, özellikle yitirdiğimiz sevgili Füsun Akatlı, ne kendisinin ne de kızı Zeynep Altıok’un böyle bir bildiriden haberdar olduklarını hemen açıklamış, birkaçı da öz olarak katıldıkları bildiriyi okumadan imzaladıklarını söylemişlerdi. Bir 'hain’e karşı bu pek şerefli görevi (!) îfa edenlerden bazılarının adlarını hatırlıyorum: Demirtaş Ceyhun, Nihat Behram, Nihat Genç, Halit Refiğ, Hüseyin Haydar, Kemal Özer, Yüksel Pazarkaya, Doğu Perinçek, Arif Keskiner, Yaşar Miraç, Öner Yağcı, Ümit Zileli, Ahmet Yıldız, Tuncer Cücenoğlu, vb. Bir de Uluç Gürkan’ın Nobel ödülünün “beyin fahişeliği” ile kazanıldığını telmih eden sözlerini.
Ve Çiçek Bar’da bu bildiri hatırlanırken biraz ötesinde, Taksim’de kendini sol/sosyalist geleneğe bağlayan bir partinin ellerinde yağlı urganla gösteri yapan militanlarını.
Milliyetçi tabulara dokunmanın bedeli
Bu kesimlerin Orhan Pamuk’a nefret ve saldırılarının temelinde öncelikle Ermeni meselesi, Kürt meselesi gibi etnik milliyetçi/ulusalcı tabulara dokunması, bir de yer yer resmî tarihin Kemalist versiyonunun dışına taşması vardı. Ama bir o kadar da bir kesim devlet aydınının (devlete, rejime bağımlı aydın ne kadar gerçek aydın sayılabilir, bu başka bir konu) bir türlü aşamadıkları, bilinçaltlarına işlemiş kıskançlıkları vardı. Sen bu ülkenin sınırlarını aşmaya cüret edersin haaa! Nobel haaa! Başka türlü söyleyecek olursam 2000’lerin başında Pamuk, Türkiye siyasî ve kültürel dünyasına birkaç boy büyük geliyordu. O, küçük insanlara vasatlıklarını, küçücük dünyalarında kısılıp kalmışlıklarını hatırlatıyordu.
2006’da Nobel aldığında dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yazarı kutlamamıştı, 2019’da bu dönemin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, Pamuk’a atıfla “Türkiye’den teröriste ödün vermişlerdir,” diyordu. T24’te, 12 Aralık 2019’da yazdığım yazının başlığı “Orhan Pamuk Erdoğan’la ulusalcıları nasıl buluşturdu” idi.

Veba Geceleri külleri neden ateşledi?
Veba Geceleri romanı ilk çıktığında özellikle Kemalist ulusalcı kesimden hiç de şaşırtıcı olmayan bildik tepkiler geldi, sonra konu unutuldu. Eninde sonunda bir romandı söz konusu olan ve eminim ki ahkâm kesenlerin büyük çoğunluğu kitabı okumamışlardı bile. Romanın edebî değeri, tarihî bağlamı, ana fikri, kurgusu (ki bana göre kurgu zaafları olan, uzun ve gereksiz ayrıntılarla, izlemeyi güçleştiren, okuru yoran bir metin Veba Geceleri) bu kişileri hiç ilgilendirmiyordu. Edebiyat onların neyine ki! Amaç Pamuk’u didiklemek, böylece “En kahraman ulusalcı Rıdvan’lar” olduklarını göstermek, böylece de tatmin sağlamak.
Şimdi bakıyoruz, meğer İzmir Barosu’na kayıtlı bir avukat (adını özel olarak anmıyorum, çünkü istediğinin bu olduğu anlaşılıyor) kitapta “Atatürk’e ve bayrağa hakaret ederek halkı kin ve düşmanlığa sevkettiği” gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuş. Pamuk ifade vermiş, dosyaya takipsizlik verilmiş. Şimdi aynı zat, takipsizlik kararına itiraz ediyor, davanın açılmasını, Pamuk’un yargılanmasını istiyor.
Merak edip baktım, adamın ilginç bir siyasî geçmişi var. AKP’den MHP’ye, oradan İYİ Parti’ye, oradan 2019 yerel seçimlerinde DP’den İzmir Belediye Başkanlığı adaylığına dönüp dolaşmış, bir de Ergenekon Partisi kurmuş. Attığı bir tweet’te “Hain döllerinin sebil gibi akacak kanları ile Cumanın hayrının tezahürünü niyaz ederek Hayırlı Cumalar dilerim,” diyor. Yani Türkiye’de şu anda hâkim olan siyasî atmosfere, faşizan etnik milliyetçiliğe pek uygun bir zihniyet sahibi. Üstelik bir romandan Atatürk’e ve bayrağa hakaret çıkaracak kadar uyanık. Son zamanlarda Atatürk ve bayrak gibi sembollerin sadece ulusalcı kanatta değil Cumhur İttifakı saflarında da da prim yaptığının farkında. Yanına bir de “Hayırlı Cumalar” ve “hain dölleri”ni eklediniz mi, siyasî istikbal artık sizindir.
Orhan Pamuk’u değil düşünce özgürlüğünü ve demokrasiyi savunmak için…
Veba Geceleri bir roman. Yazarlar romanlarında tarihsel kişileri eleştirme, semboller üzerine düşünme/düşündürme, tarihî olayları kurgusallaştırma yetkisine, hakkına, özgürlüğüne sahiptirler. Sadece totaliter rejimlerde, diktatörlüklerde, bu hak ve özgürlükler kısıtlanır, saldırıya uğrar. Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı, ihlal edildiği yerde sanat da, edebiyat da olmaz.
Takipsizlik verilmiş olan bu soruşturma yeniden açılacak olursa önerim: yazarların, sanatçıların, kendine aydın diyen herkesin çok geniş bir “suça iştirak” eyleminde buluşmaları. Romanın soruşturma konusu olan bölümlerini yüzlerce değil binlerce yazarın, sanatçının, aydının imzalayarak “suça(!)2 ortak olmaları.
Orhan Pamuk’u severiz sevmeyiz, yazdıklarını beğeniriz beğenmeyiz, düşüncelerini yanlış bulabiliriz, söylediklerine katılmayabiliriz; ama ona sonuna kadar destek olmak bu ülkede giderek yok edilen düşünce özgürlüğünü ve demokrasiyi savunmaktır. Bunu başaramazsak kenarına kadar geldiğimiz kuyuya toptan yuvarlanacağız.
Yazarlar
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024