Perihan MAĞDEN
Bir polis köpeği varmış: Adı Gediz. Bugün okudum gazetede.
Gedizliler çok çok çok çok alınmışlar. “Siz bizim yerimizin- yurdumuzun adını bir köpeğe nasıl verirsiniz?” diye.
Allahtan son derece yaratıcı bir zihin yapımız var.
Ben mesela yaratıcılıktan nasibini almamış biri olduğum için tuttururdum “Gediz adının NE sakıncası var? Üstünüze tapulu mu bu isim? Ayrıca bu kadar güzel/ faydalı bir köpeğin adının sizin yaşadığınız yerin de adı olması, çok hoş değil mi?” diye.
Kıvrak zekâlı Türk Polisi derhal Artemis yapmış köpeğin adını. Gediz de, pardon, Artemis de şıp diye alışmış yeni adına. Şimdi “Artemiiis!” deyince geliyor.
Böylesine hassas sinirli insanların mütemadiyen doğanın içine ederek, yeşil alanları yok ederek, topraklarımızın altını üstüne getirerek, geceplazalar/ gecedelenler çakarak/ dikerek yani saygısız ve inanılmaz kaygısızlıkta yaşadığı Bu Topraklar’da–
Onların hassas sinirlerini “bozan” aklımızın alamayacağı konularda orantısız çıngarlar çıkartarak bizleri terörize etmesiyle yaşıyoruz/ yaşamaya çalışıyoruz.
Kasım, aralık, ocak: ÜÇ AY BOYUNCA yazarım “düzenli nizamda” diye ve “üç” başlığıyla başlamıştım. ÜÇ aylık süremin sonuna geldim.
Yani artık ancak arada bir (o da çok arada bir) yazıcam/ yazarım Taraf’ta Kıymetli Okur!
Hatırlatırım: BU ülkede BU şartlarda BU kronik ifade özgürsüzlüğünde yazmaya daha fazla tahammül edemediğimden bıraktım (tam) üç yıl önce Eski Radikal’deki köşemi.
Ancak Taraf’ı o denli beğenip o kadar sahiplendim ki dışardan, işlerine müdahil olmaya başladım dayanamayıp.
Ama “dışardan” bunca müdahil olmaktan da utanıp (zira hayatta en iğrendiğim insan tipi “yaralı parmağa işemeyen” insan tipidir) “Pamuk eller taşın altına!” oldum BARİ haftada iki kez yazayım, bir faydam dokunacaksa –oldum.
Taraf, her türlü maddi ve manevi baskıya insanüstü bir gayretle göğüs geren kahramanlar sayesinde çıkartılıyor.
Günde on iki ilâ on dört saat çalışıp bu gazetenin her gün bayilerde yer almasını sağlayan çekirdek kadro–
Onlar, hakikaten benim kahramanlarım.
Benim okumak istediğim gazete Taraf. Bu ülkede okumaya tahammül edebildiğim yegâne gazete. Ayrıca.
Taraf’ın çıkmadığı bir Türkiye demek ifade özgürlüğüne dair her türlü ümidin yok edildiği bir Türkiye demek; bu kadar basit.
Sürekli ekonomik ve psikolojik bir darboğazda tutuluyor Taraf. Bir nevi abluka altında “Yok olsa da kurtulsak!” kafasıyla dört bir yanından kuşatılmış, HİÇBİR ama hiçbir yardım görmeyerek/ destek verilmeyerek/ maddi ve manevi katkı sağlanmayarak batırılmaya, yok edilmeye çalışılıyor.
Belki ismimin, belki kalemimin, belki yazılarımın bir nebze katkısı, faydası, hayrı olur diyerek–
Ve hakikaten iki yıldır filan üstünde debelendiğim kitabımı (ümit ederim son kez) terk ederek yazmaya başladım burada.
“Haftada iki kezden nolur yani?” yaptım. Zira bir oturuşta, taş çatlasa kırk beş- elli dakikada yazıyorum köşe yazılarını.
AMA kazın ayağı öyle değil!
Bir kere siyasete/ gündeme kilitleniyorum köşe yazmaya başlayınca. Elimde değil.
“İki kez” yazıyor olmak ruhumun tamamen bu mevzulara seferber olmasına engel teşkil etmiyor. Tam tersi.
Oysa şimdi ruhumu Türk Siyasetsizliğinin kayalarından kurtarıp romanımın sularına açılmam gerekiyor.
Çıkış tarihini beş- altı kez erteledim.
Öylesine vahim durum!
Başbakan bu arada bir değil iki yazıma dava açmış. Ve de yalnızca tazminat değil, ceza davası da açmış! Avukatlarının sayfalar boyunca döktürmeleri geldi.
Yani o yazılarımdan ötürü “hapis yatma” olasılığımı da diri tutuyor. Tebrikler!
Pazartesi günü Neşe Düzel’in Yücel Sayman mülâkatında her şey harikulade bir berraklıkla açıklanıyordu.
Yücel Sayman’dan alıntılarla BİTİRİYORUM.
“Asıl vesayet, halkın üzerinde kurulan vesayettir. Bu ülkede halkın üzerindeki vesayet kaldırılmadı! Sadece vasi değişti. Bir miktar asker geriledi, yerine siyasi iktidar geldi.”
“Mesela yargı bağımsız hale getirilebilirdi ama getirilmedi. Nitekim AK Parti daha ilk adımda HSYK’yı kendine bağımlı olabilecek bir şekilde kurdu.”
“Eskiden kimin tehlike ve tehdit olduğu kararını Millî Güvenlik Kurulu’nda askerler verirdi. Şimdi bu kararı hükümet veriyor ve yargıya nelerin bertaraf edilmesi gerektiğini, nelerin tehdit ve tehlikeler olduğunu o söylüyor.”
“Tutuklama dört yıldan fazla olmaz dersiniz ve yargıcın buna uymasını sağlarsınız. Ama reform adı altında bunu BİLE getirmediler.
Terörle Mücadele Yasası’nı ve Türk Ceza Yasası’nın 301. maddesini kaldırırsınız. Üstelik Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararı var bunu kaldırın diye. BUNLARIN HİÇBİRİ YAPILMADI. Ayrıca YARGIYI DEVLETE KARŞI BAĞIMSIZLAŞTIRMAK LAZIM. Yargıçlardaki devleti koruma kültürünün değişmesi lâzım. AK Parti bütün bunları yapmıyor çünkü referandumdan sonra vesayet sisteminin bittiğini düşündü bu ülkede.”
Kendi vesayet sistemini devreye soktu AKP. Bunun saadeti içinde şişiniyor. Şişiyor.
Bu son cümle bana ait tabii ki. Maalesef, belli oluyor!
Hoşçakalın Sevgili Okur. Sağlıcakla kalın.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
5.02.2016
28.06.2016
21.06.2016
14.06.2016
6.02.2016
31.05.2016
24.05.2016
17.05.2016
26.04.2016