Roni MARGULIES
En sevdiğim manşet türüdür: “Avrupa’da birinciyiz!”
Türünün en güzel örneklerinden biri, yıllar önce, Günaydın gazetesinin en parlak ve en boyalı günlerinde gazetenin baş sayfasını süslemişti: “Avrupa birincisiyiz!”
Neyi başarmışız diye merak edip okumuştum.
Avrupa Birliği’nin kurumlarından biri bir araştırma yapmış, çeşitli konularda ülkeleri sıralamış. Hemen her konuda Türkiye listenin sonlarına yakın. Ama bir konuda gerçekten de birinciymişiz. Nüfus artış hızı!
“Ulan,” diye düşünmüştüm, “bu mudur? Bununla mı övüneceğiz! Erkeklerimiz maazallah su aygırı gibi, kadınlarımız doğurgan, tavşan gibi ürüyoruz. Heheeyt!”
İncil’in girişinde Tanrı canlıları yaratır, yarattıklarını beğenir, “Verimli olun, çoğalın” der, “Yeryüzünü doldurun...”
Demek ki Tanrı’nın bu komutu tüm Avrupa’da en çok Türkiye sınırları içinde ciddiye alınmış.
İyi de, bu birinciliğin içeriği hiç mi önemli değil, diye düşünmüştüm. Amaç sadece birinci mi olmak? Anlamlı ve olumlu bir alanda birinci olmak değil, sadece birinci olmak!
Benzer bir anlamsızlık geçtiğimiz iki üç yıl içinde de birkaç kez gözüme çarptı. Siz de rastgelmiş olabilirsiniz:
“Avrupa’nın en büyük adalet sarayı.”
Alt manşet şöyle:
“Üç yıl önce Şişli Çağlayan’da inşaatına başlanan 60 futbol sahası büyüklüğündeki Avrupa’nın en büyük adalet sarayı mart ayında tamamlanarak hizmete girecek.”
İnşaat şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı’na göre, 343 bin metrekarelik kapalı alana sahip olup en son inşaat teknolojisi kullanılmış olan Avrupa Yakası Adalet Sarayı Avrupa’nın en büyüğüymüş. Yirmi katlı projenin görülen kısmının dışında bir de yedi kat yerin altında görünmeyen bölümleri varmış. Binada, kurum mensupları ve vatandaşın işlerini sağlıklı yürütebilmesi için her türlü organizasyon gözönünde bulundurulmuş.
Birbirine bağlı 20 bloktan oluşan Saray’da, 326 duruşma salonu, 1500 hâkim ve savcı ofisi, 93 asansör, dört konferans salonu, kafeteryalar, yemek salonları, PTT ve banka şubeleri yer alıyormuş; 93 asansör, sekiz adet toplam bir kilometre uzunluğunda yürüyen merdiven ve yangın çıkışı için çeşitli ebatlarda 1450 kapı varmış.
Proje, Bayındırlık Bakanlığı’nın yaptığı en büyük keşif bedelli ve en büyük inşaat alanlı tek kalemlik projeymiş.
İnşaat sırasında bazı ufak tefek sorunlar olmuş elbet. Gazete haberlerine göre, “Bölge adeta savaş alanına döndü. Dinamitlerin patlatıldığı alanda sirenler çalıyor, çevreye taşlar yağıyor. Bazı binalarda çatlaklar oluşurken, insanların psikolojisi de bozulmuş.. Fırlayan taşlardan korunmak isteyen halk bu sırada kendini olabildiğince uzak ve güvenli bir yere atıyor. Hayatlarının karardığını söyleyen vatandaşlar; ‘Evlerimiz başımıza yıkılacak diye korkuyoruz’ diyor.”
Olsun. Ne önemi var? Yönetim Kurulu Başkanı’nın dediği gibi, “Hem İstanbul hem de Türkiye‘nin imajına olumlu yönde katkıda bulunacak” bir Adalet Sarayı’mız var artık!
Memlekette adalet var mı yok mu, kim takar? Saray var ya! Önemli olan o.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023