Sinan ÇİFTYÜREK
I - Öncelikle siyaset ve politikaya ilişkin kimi vurgular
*Arapçadan gelen siyaset; parti, devlet gibi kurumlarda, genel olarak yönetme sanatıdır. Ya da siyaset, amaca ulaşmanın yol yöntemler bütünüdür. Dolayısıyla siyasetin yasama, yürütme, yargı gibi erk’leri vardır.” Bu nedenle devlet nasıl ki “toplumun özetiyse” siyaset de öyle. Şunu da ekleyelim siyaset- devlet birlikte var olageldiği günden beri aynı zamanda ekonominin de “yoğun ifadesidir, devlet var olduğu sürece öyle de kalacak.
*Eski Yunan, Fransızca, İtalyanca gibi birden fazla kökene dayandırılan Politika ise, “amaca ulaşmak için üretilen düşünsel yol ve yöntemlerdir.
Politika en genel anlamıyla, devletin etkinliklerini amaç, yöntem ve içerik olarak düzenleme ve gerçekleştirme esaslarının bütünü, siyaset, siyasa. 2- Davranış biçimi, düşünce yapısı. 3-Bir hedefe varmak için karşısındakilerin duygularını okşama, zayıf noktalarından veya aralarındaki uyuşmalıklardan yararlanma vb. yollarla işini yürütme” olarak tarif edilir. Örnek, eski Yunanca da ‘poli’(çok) ile ‘tika’ (yüz anlamında) yani çok yüzlülük, yalancılık manasında da kullanılmıştır.(Sözlükten)
Görüldüğü gibi siyaset daha çok devlet, parti gibi kurumların yönetilmesiyken, politika ise kurumların izlediği yol yöntemlerin bütünüdür. Tam da bu nedenle siyaset ile politikayı çoğu kez özdeş mana da kullanılır, kullanırız. Fransızca politique “siyaset sözcüğünden alıntılandığı gibi.
*Siyasete “bilgelerin sanatı”da denir. Kiminin elinde gerçekten bilge sanatı olduğu gibi, kimilerin elinde ise devlet ve parti de dava arkadaşları dahil herkese karşı yapılan hile, fitne-fesat hatta fiziki yok etmenin aracı da olabilir. Tabir uygunsa siyaset, (devlet, parti) sahibine göre kişneyen at misalidir. Kiminin elinde toplumu değiştirme sanatı, kiminin elinde ise muhafazakârlığın, faşizmin ve hatta dehşet verici soykırımların keskin kılıcı olabilir.
Bu özelliğiyle ne kadar demokratikleştirirsen demokratikleştir siyasetin doğasında egemenlik vardır. Eğer devlet, parti gibi kurumların yönetme sanatıysa (başka türlü olmaz zaten) burada komünistler açısından temel mesele siyasetin (kurumların) öncelikle içerik olarak demokratikleştirilmesidir.
*Marksizm kuramı denilince teori de Marks, politika da ise Lenin ilk akla gelir. Lenin’i politika dehası yapan, akışkan farklılıkları ve küçük değişiklikleri titizlikle izleyip anında tutum alabilmesidir. Lenin hayatı teoriye zorlamadı tersine daima değişen hayata uygun teoriyi, politikayı yeniledi. Burada vurgulamak istediğim “Lenin yoldaş böyle” dedi kolaycılığını hem genel de hem de özellikle yerelde aşmak gerekir. Lenin siyaset ve esas politika dehasıydı ama üzerinden 100 yıl geçtiğini unutmayalım!
*Siyasette, özellikle politika da büyük fikirler gibi büyük görevler de yoktur, büyük-küçük yapılacak işler, sorumluluklar vardır.
*Doğada olduğu gibi politikada da ana renklerin yanı sıra ara tonlar da vardır. Politika da matematikteki gibi iki kere iki eşittir dört etmez her zaman. Bir şey ya doğrudur ya da yanlıştır kesinliği yoktur. Bu nedenle politika da, doğruyu tarif ettiğimizde, eksik, tek yanlı ya da aşılmış doğrular ile sıkça yüzleşebiliriz. Kuantum fiziğinin giderek siyasal yaşama da uyarlamasıyla bununla daha çok yüzleşeceğiz.
II - Küresel çapta, başta ekonomi her şeyi ama her şeyi etkisi altına alan merkezileşme-yerelleşme trendinin siyasal/politik yansımaları da var. Siyaset de, politika da kaçınılmaz olarak bir yandan küreselleşiyor (evrenselleşiyor) ters uçta ise yeni bir içerikte yerelleşiyor. Bu süreç olarak işliyor.
Ulus devlet ve belli başlı tüm kurumları, merkezileşme-yerelleşme trendi lehine yetki kaybıyla yüz yüze. Yani bir yandan yeni merkez olarak ulus devlet üstü merkezileşmeye, diğer yandan ulus devlet altı yeni yerele yetki aktarımıyla yüz yüze. Avrupa Birliği başta olmak üzere Avrupa, Asya, Amerika, Afrika gibi kıtalar ve kıtalar üstü ekonomik, siyasi, askeri, kültürel kurumsallaşmalar bu trendin ürünü.
Feodalizmle birlikte kendi kendine yeterli kapalı ekonomiyi/yereli yıkan kapitalizm ve ulus devlet artık ve çoktandır küreselleşmenin karşı kutbu olarak yeni yereli üretiyor. Newyork-Paris-Londra-Kahire-İstanbul-Moskova gibi mega kentlerin ve hatta Diyarbakır gibi daha küçük ölçekte kentlerin kendi içerisinde de yeni yereller olarak yeni yerel kimlikler oluşmaktadır. Bu trend, kendi içerisinde gel-gitler yaşasa da süreç işliyor. Bunun üzerinde “Ulusal Soruna Somut ve Tarihsel Yaklaşım/halkların kurtuluşu sosyalizmdedir” başlık kitabımda ayrıntılı durmuştum.
Yazının esas konusu yani merkezileşme-yerelleşme trendinin siyasetteki/politikada ki yansımasına gelince; siyaset ve politika da süreç olarak yerelleşiyor. Hedef kitlesi daha çok daralıyor tıpkı ekonomi, yeme-içme, giyinme, müzikte… özgün hedef kitlenin oluşması benzeri siyaset ve politikanın da hedef kitlesi bir yanıyla özgünleşiyor, küçülüyor. Bu süreçlerin belli başlıları olarak şunları özetleyebiliriz:
Her şey gibi siyaset ve politika da, küçültülmüş-esnetilmiş-heyecanla iç içe ve biraz cıvıtılmış… versiyonu olarak 140 karaktere sıkıştırılmaktadır.
“Tıpkı, kitlesel karakterdeki askeri orduların profesyonelleşme ile paralel küçülen ordulara dönüşmesi gibi;
Tıpkı, tek bir yerde on binlerce işçiyi kapsayan dev fabrikaların yerini birden fazla ülkeye dağıtılarak küçültülmüş fabrikalara bırakması gibi;
Tıpkı, giyim sektöründe, tek tip ve hedef kitlesi milyonları bulan 20.yy giyim sektörünün, 21. yy da yerini esneyen ve anlık değişen tüketim kalıplarıyla ile paralel küçültülmüş kitleye bırakması gibi;
Tıpkı, arkalanan teknolojik girdilerle birlikte devlet bürokrasisinin esnetilerek-küçültülmesi gibi;
Tıpkı, milyonların izlediği klasik müziğin yerini, küçülen-özgünleşen hedef kitleye bırakması gibi;
Tıpkı, gelecekte Rusya, ABD, Çin, Hindistan, İran, Türkiye…gibi büyük ve orta büyüklükteki devletlerin burada ayrıntısına giremeyeceğim birden fazla ekonomik, sosyal, siyasal trend sonucu yerini küçük yapılara bırakacağı gibi…” (21. YY SİYASET TARZI VE TWİTTER başlıklı yazımdan)
İşte ÖSP Parti Meclisi’nin Nisan 2017’de onayladığı “Yerel Çalışma Projesi”, bu genel trendin (eğilimin) bir gereği olarak üretildi.
III – ÖSP’nin “Yerel çalışma projesi esası iki temel ayaktan oluşmaktadır: “Birincisi; yerelde hayata dokunabilmek! İkincisi; bunu tamamlayacak adım olarak etkili basın (basılı ve sanal) ayağını geliştirmek. Çünkü küreselleşme ile yerelleşme birbirini bütünleyen iki kutup olarak gelişiyor. Bu nedenle ‘küresel düşünelim, yerel davranalım’ deniliyor.
Yerel merkezli politik ve örgütsel çalışmamızı özlü tarif eden belli başlı şiarlarımız olarak da: ‘Hedefi daralt ve odaklan! Yerelde örgütlenemeyen genelde örgütlenemez. Yerel de/mahalle de sorunlarına sahip çıkmayan genelde ülke sorunlarına sahip çıkamaz! Mahalleden kentte, kentten ülkeye. Yerelde kök salıp büyüyerek meydanlara taşıyalım’ deniliyor.
Yapılacakları somutlaştırırsak:
a –Toplumların sosyal, ekonomik, kültürel yaşamının temelini oluşturan yerel birimler olarak mahalle, semt, fabrika, köyler de hayata dokunmak gerekiyor. Somut sorun ve talepler üzerinden ilgili olan herkesle (tekil kişiler veya kurumlarla) sıcak temas kurmak gerekiyor. Unutmayacağız ki yerel, maddi ve manevi tüm değerlerin üretiminde daima ulusal-evrensel olanın temelidir. Bu nedenle Partimizin bir ve daha fazla kadrosunun olduğu her yerde şiarı, hedefi küçült ve odaklan olmalıdır.
b – Teknolojik gelişmenin, yarattığı görsel ve işitsel propaganda araçlarına (tv, basılı basın, radyo, mikroblog siteler, sosyal ağlar) rağmen yerel de hayata dokunabilmenin yani sıcak temasın tayin edeciliği var. AKP onca tv, radyo, basın organıyla yaptığı propagandaya rağmen Erdoğan her miting ve kitle buluşmasının son cümlesini “sokak sokak, ev ev çalmadık kapı bırakmayın” çağrı ve vurgusu sıcak temasın politikadaki tayin ediciliğini yeterince açıklar.
c - Merkezi siyasi yönlendiricilik ve merkezi politikaların yerelde yarattığı tembelliğin aşılması hedeflerimizden biridir. İş yapan yanlışlar yapar, hiç iş yapmayan hiç yanlış da yapmaz. Dolayısıyla iş yap yanlış yap!
Bir ve daha fazla kadromuzun olduğu her yerde; Partinin genel politikaları (program, Kongre ve Meclis kararları) doğrultusunda kendileri özgün politika üretip hayata geçirmeli. Amaç Parti birimlerinin kendi yerellerinde sorunları derinlemesine tanıma ve üzerinden politika yapma sanatını geliştirmek.
d - Dolayısıyla “söz konusu yerelin belli başlı hangi meseleleri var ve öncelikle neye el atılacak? Bunun belirlenmesi lazım. Böylece ilgili yerel hem kendi özgünlüğü içinde ele alınmış hem de öncelikleri belirlenmiş olur. Bütün bunlar yapılırken mümkün olduğunca yereldeki halk ile birlikte çalışılmalı.”
e - Geleneğimizde hatta genelde 20. Yy komünist hareketin katı merkeziyetçi geleneğinde, merkezi yayın çıkarılır ve yerellerde dağıtılarak üzerinden propaganda yapılırdı. Bu tarzın yani her şeyi merkezden bekleyen yaklaşımın aşılmasını hedeflemeliyiz.
Merkezi yayınların (basılı ve sanal yayınlar) dışında doğrudan İl örgütleri ya da temsilcilikler adına düzenli aylık bültenler çıkarıp birebir temasa dayalı (ev ziyaretleri, sendika, dernek, kahve…görüşmelerinde) ilgili emekçilerle görüşülerek propaganda geliştirilmeli. Dolayısıyla merkezi basın kadar yerel basında önem kazanıyor.
f – Ama en önemlisi, alışılmış propaganda yöntem ve araçlarını, alışılmış hedef kitleyi, alışılmış çalışma alanlarında ilişki aramayı aşmalıyız. Yani çıkarılacak il/yerel parti bülten ve propaganda araçları bilinen ve yıpranmış eski ilişkiler ağının dışına çıkarılmasında kan-ter içerisinde kalsak da ısrar edilmeli. 29.06.2017
Not; politika üzerine yazmaya devam edeceğim.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları




















































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.06.2019
7.02.2019
18.03.2019
4.02.2019
28.01.2019
9.02.2019
7.01.2018
26.10.2018
28.09.2018