Yasin AKTAY
Yüksek Seçim Kurulu'nun ülke gündemini allak bullak eden skandal kararından üç gün sonra geri adım atması, tabii ki çok iyi oldu da, hepimizin aklına bu meşum soruyu taktı da gitti: Biz bu olayları niye yaşadık?
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, YSK'nın yanlış kararından dönmesi üzerine, "bütün bunlar olmayabilirdi" demiş, doğru demiş. Lakin bütün bunların olmasında kendilerinin de YSK'dan az sayılmayacak bir payları oldu, bunu da bir yere kaydedelim.
Yüksek Seçim Kurulu'nun adaylardan istediği evrak mahkemelerden alınması gereken "memnu hakların iadesine dair belge" CMUK'taki ve TCK'nundaki son düzenlemeler dolayısıyla aslında hiç istenmemesi gereken bir evrak. Bu evrak yerine YSK kendisi karar verip bu evrakın içerdiği hükmü oluşturabilirdi. Adı üstünde "Yüksek Seçim Kurulu", Anayasal bir kuruluş ve bir Yüksek Yargı organı yani bir Yüksek mahkeme. Bu yükseklikteki bir mahkeme başvuruyu yapanların ibraz etmiş oldukları belgeler üzerinden bile, yerel mahkemelerden talep ettiği bilgiyi kendi başına üretebilirdi. Sonuçta cezalarını çekmiş olanların memnu haklarının kendiliğinden avdet ettiğine dair Adli Sicil kanununda yapılmış olan yeni düzenlemeler böyle bir belgeye ihtiyaç bile bırakmıyor ve aslında yerel mahkemelerden talep edilen belgeler geçerliliği de olmayan belgeler. YSK'nın bunu bilmeden yapıyor olması ayrı bir dert olmalı, hem de apayrı ve çok büyük bir dert olmalı. Hakkında hüküm verdiği konunun muhtemel siyasi ve sosyolojik etki alanları hakkında bu kadar basiretten uzak bir karar olabilir miydi?
Ne yazık ki, YSK'nın kararını bu basiretten uzak vermiş olması yine de en iyimser görüş. Verdiği kararın anlamını ve sonuçlarını bilmiyor olması mümkün değildi. Çok ince işçilik mahsulü bir karar izlenimi veren bu kararın sonucunda seçimler öncesinde ülkede bir kaos manzarası üretilmiş oldu.
Seçim sath-ı mailine girildiğinde en büyük endişelerden biri PKK'nın ister kendi inisiyatifiyle ister TSK'nın operasyonları başlatmasıyla eylem alanına dönmesiydi. Her iki durumda oynanan oyunun bütün sahneleri ve replikleri önceden ezberlenmişti ve kimse böyle bir sürecin kimin tarafından ne amaçla sahneye tekrar konulduğu konusunda hiçbir şüpheye yer vermeyecekti. O yüzden o oyunun hiç bir rantabilitesi kalmamıştı, ama bu, aynı sorun üzerinden yeni ve yaratıcı başka oyunların kurulamayacağı anlamına gelmiyordu.
YSK'nın aldığı karara BDP'lilerin bir sokak ve şiddet davetiyesi gibi atılması bu oyunun aktörlerinin hiç de değişmediğini gösterdi. Daha ilk dakikada YSK'nın kararından AKP'yi suçlayarak tepki gösteren BDP lideri "bu kararın ağır sonuçlarının olacağını" söyleyerek sokaklardaki şiddete çıkardığı davetiyeyle YSK kararının ait olduğu oyunun ne yazık ki bütünleyici aktörü oldu.
YSK kararı ile AK Parti arasında kurulan irtibat her şeyden önce kendi kitlesini cahil yerine koyan, onları kandırmaya dönük basit bir propaganda. Kürt halkı gerçekten bu kadar basit bir biçimde kandırılmayı hak etmiyor.
AK Parti'nin demokratikleşme konusunda gerekli bütün adımları atmış olduğu tabii ki söylenemez, ama atılan bazı adımlarda bile en şiddetli muhalefeti sergileyenlerle işbirliğini tercih etti BDP'liler. Ayrıca YSK'nın böyle bir kararının skandal sayılmasını sağlayacak, dolayısıyla bu kararından vaz geçmek zorunda kalmasını sağlayacak düzenlemelerin hepsi de (TCK, CMUK ve Adli Sicil Kanunu) bu dönemde yapılan iyileştirmelerle mümkün olmuştur.
Bu dönemde hiç bir şey yapılmamış olduğunu söyleyerek YSK kararının yol açtığı öfkeyi bizzat YSK'nın da hedefinde olan AK Partililere yöneltmeyi tercih etti BDP.
Yüzde on barajı tabii ki demokratik bir uygulama değil, düzeltilmelidir, bunda kuşku yok. Ama bunun da tek hedefinin Kürt siyaseti olduğu iddiası tam bir çarpıtmadır. Şu anda Türkçü siyasetin odağı olarak MHP muhtemelen bu barajın en önemli hedefidir. Barajı geçememe ihtimali var MHP'nin ve bu takdirde yüzde 6 ile meclise 30'a yakın milletvekili sokmayı başarmış bir BDP'ye karşılık yüzde 10'a yakın oy almış bir MHP'nin hiç milletvekili çıkaramaması ihtimali de var. Baraj mağduriyeti daha önce hem MHP hem ANAP hem CHP hem de MHP'nin başına gelmiş bir olaydı. Bundan Kürtlere dönük bir mağduriyet söylemi çıkarmak, öfkeyi daha fazla kışkırtmak, hele bu öfkeyi ucunda ölümler olan bir şiddet ortamına taşırmak hususu BDP'nin güttüğü siyaseti kirli bir kazanç derekesine düşürüyor.
Bu hesaplara dalmış olanların vecdanına seslenecek en güzel sözü Taraf Gazetesinden sevgili Melih Altınok söylemiş: "Sözkonusu bir çocuğun canıysa, Meclis'e sokacağınız yüz vekil bile teferruattır"
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2020
6.01.2019
16.10.2019
14.10.2019
9.09.2019
8.07.2019
8.07.2019
22.04.2019
1.02.2019
25.02.2019