Yasin AKTAY
ABD'de başkanlık seçimleri için artık son virajlar dönülüyor. Bu yazının hazırlandığı saatlerde ABD'de insanlar başkanlık seçimleri için Pazar gecesi gerçekleştirilecek 2. büyük tartışmaya hazırlanıyorlardı.
İlk tartışmanın ardından anketlere göre Clinton Trump'ın 4-5 puan önüne geçmiş durumda. Aslında ortaya çıkan bu durumun Clinton'ın başarılı seçim kampanyasından kaynaklandığını söylemek de pek mümkün değil. Çok sayıda gözlemci Clinton'ı başkan yapacak tek şeyin Trump'ın Cumhuriyetçi Partiden aday olması olduğunu düşünüyor. Hatırlanacağı üzere Cumhuriyetçi Parti içerisinde Ronald Reagan'ın ilk dönem başkan adaylığı sürecine benzer bir süreç yaşanabileceği tartışılmış, Trump'ın aday gösterilmeyebileceği iddia edilmiş ancak neticede Trump'ın başkan adaylığı kesinleşmişti. Bununla birlikte Cumhuriyetçi Parti içerisindeki tartışmalar son bulmadı.
Bu gece gerçekleştirilecek tartışma Cumhuriyetçi Parti içerisindeki tartışmaları da başka bir seviyeye taşıyabilir, çünkü çok sayıda saygın partili figür Trump'ın adaylığını desteklemediklerini açıkladılar. Bu açıklamaların ardından Trump'ın başkanlık adaylığından çekilmesi üzerine tartışmalar yeniden başladı. Tabii bu noktadan sonra Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayını değiştirmesi oldukça zor görünüyor. Bu bakımdan Trump'ın ikinci tartışmadaki performansı da merak ediliyor. Bu gece Trump'ın tartışmada göstereceği performans Cumhuriyetçi Parti içerisindeki bölünmenin seyrini belirgin bir şekilde etkileyecek gibi gözüküyor. Ve aslında Trump'ın bu geceki tartışmaya dair önemli bir şansı olduğundan bahsediliyor çünkü ikinci televizyon tartışmasında dış politika konularının merkezi bir yerde olması bekleniyor.
Geçtiğimiz hafta basına sızdırılan Kerry'nin ses kayıtları ve Rusya ile yükselen gerilim Obama dönemi dış politikasının sert bir biçimde tartışılmasını beraberinde getirdi. Özellikle Suriye konusu üzerinden Obama yönetiminin dış politikası eleştiriliyor. Dolayısıyla Obama yönetiminin dış politikada özellikle Suriye konusunda aldığı kararlar ve Suriye krizinin seyrine dair senaryolar önem kazanıyor. Bu bakımdan dış politika meselelerinin başkanlık seçimleri kampanyalarında çok daha merkezi bir yere geldiği söylenebilir. Trump ABD'nin küresel pozisyonundaki tahribat üzerinden Obama yönetimi ve çizgisine sistematik eleştiri getirebilirse eğer süreci kendi açısından olumlu yöne çevirebilir.
Ancak ABD dış politikasının önümüzdeki dönemde nasıl şekil alacağı konusu başkanlık seçimlerinde gerçekleştirilecek tartışmaları çok aşan sistemsel bir meseleye dönüşmüş durumda. ABD'nin mevcut uluslararası sistem içerisindeki pozisyonu konusunda belirgin bir kafa karışıklığı söz konusu. ABD, bu kafa karışıklığını giderecek hamleleri bir türlü gerçekleştiremiyor. Obama yönetiminin kriz bölgelerine dönük aldığı kararların ABD'nin gücünde belirgin bir tahribat yarattığını söyleyebiliriz.
Joseph Nye'ın tabiriyle Amerikan Gücünün Paradoksları net bir biçimde görülmeye başlamıştı ancak Obama yönetimi bu paradoksları kontrol etmek yerine paradokslardan kurtulmaya çalışarak ABD'nin küresel pozisyonundaki tahribatı belirginleştirdi. Suriye Krizinin çözümü konusunda terör örgütlerini DEAŞ terör örgütüne karşı kullanma stratejisini büyük bir diplomatik başarı olarak sunma garabetini yaşayan ABD'nin dış politikada yaşadığı sorunların bu noktadan sonra sadece başkanların tercihleriyle değişebileceğini söylemek güç. Yani Clinton ya da Trump tercihi ABD dış politikasında kısa sürede belirgin bir değişikliği beraberinde getirmeyecektir.
Geçtiğimiz günlerde Foreign Policy dergisinin internet sitesinde önümüzdeki dönem ABD'nin dış politikasının nasıl şekilleneceğine ilişkin bir soruşturma yayınlandı. ABD'deki dış politika tartışmalarının sıklet merkezini göstermesi bakımından bu soruşturma hayli önemli.
Foreign Policy kendi yazarlarına önümüzdeki dönemde ABD dış politikasında öncelikli olacağını düşündüğü 18 soru yöneltiyor. Soruların çok büyük bir kısmı Ortadoğu, Suriye'deki durum ve DEAŞ üzerine odaklanıyor. Çin ve Asya-Pasifik denklemi üzerine bir-iki soru var. İlginç olan AB ile ilişkiler üzerinde neredeyse hiç durulmuyor. ABD'nin İkinci Dünya Savaşı sonrasında en fazla tartışılan dış politika meselelerinin başında gelen NATO konusunda da yazarların merakını celbeden herhangi bir mesele yok. Stephen Walt'tan Thomas Rick'e kadar 18 önemli uluslararası ilişkiler araştırmacısının cevaplarını aradığı sorular ABD dış politikasının bir panoraması aslında.
Obama döneminde ABD'nin Suriye konusunda aldığı ve alamadığı kararlar ABD'nin sistem içerisindeki pozisyonunun sıklıkla sorgulanmasına sebep olmuştu. Öyle ki ABD, Eisenhower Doktrini ile yaşamsal çıkar alanı olarak ilân ettiği bölgeye Rusya dolayısıyla net bir müdahale gerçekleştiremeyecek noktaya geldi.
Rusya, Soğuk Savaş yıllarında III. Dünyacı hareketler Ortadoğu'da etkili olmasına ve SSCB'ye belirgin bir sempati duymasına rağmen dahi bölgede bu denli ciddi bir nüfuz alanı elde edememişti. Dahası, 1979 sonrasında ABD'nin bölgede çevrelemeye, sınırlarına hapsetmeye çalıştığı İran ABD'nin kısa vadede dengeleyemeyeceği bir noktaya geldi. Üstelik Obama yönetimi İran'a, bölgedeki en önemli müttefiklerinden İsrail'in tüm itirazlarına rağmen alan açtı.
ABD'nin Irak müdahalesi gerçekleştiğinde ve Saddam devrildiğinde 10 yıl sonra Irak'ta petrol sahalarını da içeren önemli bir coğrafyayı el-Kaide benzeri bir örgütün yöneteceği, ABD'nin de bu örgüte karşı çaresiz kalacağı söylenseydi herhalde kimse inanmazdı.
1990'ların başından itibaren ABD'nin dikkatini Asya-Pasifik'e yöneltmesi gerektiği tezleri ortaya atılmıştı. Öyle ki bu tezler ABD'nin süper güç olma pozisyonunu Asya-Pasifik'te var olmasına bağlıyordu. Ama ABD'nin sistem içerisindeki pozisyonunun sorgulanmasına Ortadoğu'da attığı yanlış adımlar ve kararlar sebep oldu. Bu durum ABD'ye tarihin bir cilvesi olsa gerek.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2020
6.01.2019
16.10.2019
14.10.2019
9.09.2019
8.07.2019
8.07.2019
22.04.2019
1.02.2019
25.02.2019