Yasin AKTAY
Katar’a karşı körfez ülkelerinin bir kısmının kararıyla ortaya çıkan izolasyon durumu aslında bölgede başlayacak büyük bir hareketlenmenin öncü sarsıntılarını ifade ediyor. Ancak bu sarsıntıların bir ülkenin kontrolünde olduğunu söylemek mümkün olmadığı gibi sonucun kime yarayacağı da açık değil.Siyasal mühendislik çalışmalarının fizik mühendislik alanlarından bir farkı, sosyal-siyasal alanda evdeki hesaba uymayan çarşıdaki gerçeklerin çok olmasıdır.
Aslına bakarsanız, ABD’nin bugün Ortadoğu için tutarlı ve stratejik bir plan ortaya koyabilmesi mümkün değil. Trump’ın hiçbir kural tanımayacağı, hatta her şeyi silbaştan değiştirebileceği izlenimi veren nobran tavrı giderek ABD’deki kurumların, lobilerin ve farklı güçlerin direnciyle boşa düşürülüyor. Örneğin Trump’ın Katar meselesinde, işin arkasında olduğunu ifade eden ve S. Arabistan ziyaretinde bizzat kendisinden vize alınarak yapıldığı izlenimini veren tweetlerini ABD Dışişleri bakanlığı birkaç saat içerisinde boşa çıkardı. Dışişleri Bakanı Katar’la iyi ilişkilerinin devam edeceğini söyleyerek bir bakıma bu izolasyon adımının arkasında olmadığını duyurmuş oldu.
İşin ilginç yanı, Katar’a izolasyona ilişkin haberler ABD basınında çok az yer buluyor. Sebebi açık: ABD şu anda Ortadoğu dahil hiçbir sorunla ilgilenemeyecek kadar kendi sorunlarıyla meşgul. Sadece bu bile bölge ülkelerinin hesaplarını yaparken ABD’ye ne kadar güvenebileceklerini gösteren bir işaret.
Buna mukabil Katar’a uygulanan izolasyon için ilan edilen gerekçelere bakıldığında, bu gerekçelerin her şeyden önce bu adımı atanların başını daha fazla ağrıtacağını söylemek mümkün. Çünkü Katar’ı teröre destek vermekle suçlayanların terör derken kastettikleri Hamas ve Müslüman Kardeşler.
Oysa Hamas için kim ne derse desin, onu terörist olarak niteleyebilecek herkesin meşruiyeti dünya Müslümanlarının vicdanında yok olur. Hamas 1947 Siyonist İsrail işgali altındaki Kudüs ve Filistin topraklarında, işgale karşı en meşru ve haklı direnişin adıdır ve Müslüman dünyasında onu bundan başka bir yolla niteleyebileceklerin yeri yoktur. Aslında Filistin davasına Hamas kadar sahip çıkmayan İslam ülkelerinin kendi halklarına, tarihlerine verecekleri bir hesap vardır. Bu hesap bir şekilde Hamas’ın asil direnişine verilecek destekle bir nebze ödenebilir.
Katar bu hesabı ödeyebilen nadir ülkelerden biridir ve sadece bundan dolayı bütün İslam dünyasında bilhassa halklar nezdinde takdir ediliyor. Hal böyleyken Katar’ı Hamas’a destek veriyor diye suçlamak, ABD’nin takdirini ve desteğini kazanmayı hedefliyorsa, bilinsin ki, şu anda ne yaptığını bilmez konumda olan ABD’den kimseye hayır gelmez, sadece zarar gelir. Dahası kendi müttefiki olan Türkiye’ye karşı terör faaliyetleri açık olan YPG/PYD-PKK terör örgütüne açıktan destek veren ABD, kimseyi teröre destek vermekle suçlayabilecek bir konuma sahip olamaz. Öyle görünüyor ki, ABD bilhassa kendi müttefiklerine karşı hiçbir hukuka riayet etmiyor. Bu durumda “ABD’nin dostluğu mu düşmanlığı mı daha az tehlikeli?” diye sormanın herkese faydası var.
Esasen İslam ülkelerine düşen, kendi iç meselelerini çözerken kendilerinin dışındaki ülkeleri denklem dışına çıkarmalarıdır. Katar meselesi Müslüman ülkelerin kendi aralarında çözmeleri gereken bir meseledir ve bize göre bu sorun büyük ölçüde bölgeyi daha da istikrarsızlaştırmayı amaçlayan bir ortamda ısıtılmıştır. Neticesinde kampanyayı başlatanlara da hiçbir faydası olmayacak, onları da daha büyük bir istikrarsızlığa sevk edebilecek bir adımdır.
TÜRKİYE’NİN ARABULUCULUĞU VE TARAFSIZLIK
Türkiye, Katar’la çok üst düzey ilişkileri olduğu halde baştan itibaren ateşi söndürmeye çalıştı, taraflar arasında arabuluculuk rolüne talip oldu. Bölgede istikrarın en önemli unsurlarından biri S. Arabistan’dır ve Türkiye şimdiye kadar, birçok konuda ihtilafı olduğu halde onu rahatsız edecek hiçbir söylemde bulunmamaya çalıştı. Hatırlandığında Mısır’da yaşanan darbe aslında bugün yaşamakta olduğumuz büyük istikrarsızlığın ilk adımıydı ve bu darbe ile eş zamanlı olarak Türkiye’de Gezi hadisesiyle bir darbe hazırlanmaya çalışılıyordu. S. Arabistan Mısır’daki darbeye destek verdi ama Türkiye karşı çıktı.
Buna rağmen Türkiye Mısır darbesine destek verdi diye Suudi Arabistan’la ilişkilerini bozmamaya çalıştı. Çünkü bazı siyasetlerinde yanlış yolda bile olsa, S. Arabistan’a yönelebilecek bir tehdit Türkiye’yi ve bütün İslam dünyasını daha fazla ve olumsuz etkiler. Dolayısıyla Türkiye’nin S. Arabistan ile ilişkileri bütün ihtilaflarına rağmen her zaman en üst düzeyde olmaya devam etmeli. Bu hem Türkiye için hem S. Arabistan için hem de her ikisinin oynadıkları öncü rol dolayısıyla bütün İslam dünyasının güvenliği, huzuru ve kalitesi için önemli.
Türkiye Körfez ihtilafında arabuluculuk rolüne talip olsa da S. Arabistan’a karşı Katar’a taraf olan bir pozisyon aldığını ileri sürenler iyi niyetli değiller. Ortada asimetrik bir taraflaşma var ve taraflardan biri diğerini neredeyse yok etmek üzereyken ne yapmak lazım? Bir taraf yok edildikten sonra zaten arası bulunacak iki taraf kalmamış olacak. Türkiye ABD değil ki, önce kendi müttefikini ilk fırsatta satsın. Türkiye’nin dostluğu da gerçek, düşmanlığı da. Hiç unutulmamalı ki, Türkiye S. Arabistan’ı 11 Eylül saldırılarından dolayı suçlayan ABD’deki karar süreçlerine de şiddetle ve alenen karşı çıkarak S. Arabistan için ABD’yi karşısına almıştır. Türkiye haksızlığa maruz kaldığında S. Arabistan’ın yanında olmaya devam edecektir, bugün haksızlığa maruz kalan Katar’ın yanında durduğu gibi.
Esasen baştan sona haksız olan bu kampanyanın içinde yer almak suretiyle S. Arabistan sonu bizi de endişelendiren büyük bir riske giriyor ve bizim, dostumuz, kardeşimiz S. Arabistan’a yapabileceğimiz en büyük dostluk ve kardeşlik onu bu riske karşı korumamızdır.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2020
6.01.2019
16.10.2019
14.10.2019
9.09.2019
8.07.2019
8.07.2019
22.04.2019
1.02.2019
25.02.2019