Yasin AKTAY
ABD’nin DEAŞ terörüne karşı mücadele etmek üzere desteklediği, silahlandırdığı ve ittifak ettiği PYD’nin Türkiye uzantısı PKK (yoksa tersi miydi? PKK’nın Suriye’deki uzantısı mı PYD idi? Veya bunun bir önemi var mı?) yola döşediği mayınlı pusuyla Siirt’in Baykan ilçesi kaymakamı Mehmet Kocabey’i öldürmeye çalıştı.
Bu PKK’nın rutin eylem biçimlerinden biri ve şimdiye kadar bu tür pusularla asker sivil bir çok insanın canına mal oldu. Allah’tan bu sefer kaymakam kalleşçe kurulan pusudan yara almadan kurtuldu. Birkaç hafta önce yine Baykan’da AK Parti İl Genel Meclisi Üyesi arkadaşımız Cahit Türköz’ün arabasına kurulan bombalı düzenek son anda ve tesadüfen fark edilerek başka bir kalleşçe tuzak önlenmişti. Bayramdan önce de Baykan İlçe Başkanı Nimetullah Gönül bir saldırıdan yaralı olarak kurtulmuştu.
Geçtiğimiz hafta da PKK’lı militanlarının AK Partili yöneticilere karşı düzenledikleri yeni suikast eylemleriyle bölgede siyaseti nasıl rehin almaya çalıştıklarına dair çarpıcı bir manzara daha ortaya çıkmış oldu. Önce AK Parti’nin Diyarbakır Lice ilçe başkan yardımcısı Orhan Mercan evinin önünde kurulan pusuyla şehit edildi. Bir gün sonra yine PKK’lı teröristler Van’ın Özalp ilçe başkan yardımcısı Aydın Ahi’nin evine gelerek onu silah zoruyla dışarı çıkarıp araca bindirerek başka bir mahalleye götürüp uzun namlulu silahlarla taramak suretiyle şehit ettiler.
Açıkçası, şimdiye kadar PKK ve ona bağlı siyasi örgütlerin tarzı siyasetlerinin en önemli dayanağı bu zorbalıktan başkası değil. Bölgede kendisine biat etmeyene siyaset, haracını ödemeyene ticaret ve yatırım imkanının olmadığı bir dünya kurmaya çalışıyor PKK. Yıllarca bölge siyaseti üzerinde kurduğu etkinliğin sırrı bu saldırılarla biraz daha ifşa oluyor. Yıllardır bölgede Kürtler üzerinde kurmaya çalıştığı vesayetle kendisinden başka hiç kimseye alan bırakmamak üzere olağanüstü bir çalışma yürüttü. Bu çalışmanın en önemli ayağı zorbalıktır terördür.
Terör PKK’nın her zaman hegemonyasını kurmak üzere başvurduğu en etkili ve en bildik yoludur. Ancak son zamanlarda siyasetçilere yönelik terörü eskisinden biraz daha farklı. Eskiden alan hakimiyetini genişletmek üzere başvuruyordu bu tür saldırılara. Son zamanlarda elinden gittikçe kayıp giden hegemonya alanını çaresizce korumak üzere, yer yer çekilirken son vuruşmaları yapmak üzere başvuruyor.
Son zamanlarda yürütülen operasyonlar PKK’ya tarihinde görmediği hezimetleri yaşatıyor. Kendine en güvendiği dağlarda, kamplarda, sığınaklarda kendilerine en çok güvendiği üst düzey militanlarını kaybediyor. Küstahça özgüveninin zirvesine ulaştığı iki sene önce bu vakitlerde terör örgütü çok başka bir perdeden konuşuyordu.
O özgüveninin nereye dayandığı aslında bir süre sonra ortaya çıktı. Ne yazık ki, kendilerine karşı harekete geçecek terörle mücadele birimleri içinde bile kendileriyle işbirliği içinde olan, kendileriyle Türkiye düşmanlığında ortak hareket ettikleri FETÖ mensubu unsurlar vardı. O unsurlarla Türkiye yıllarca terörle mücadele yaptığı yanılsamasına maruz bırakıldı. Terörle gerçek anlamda etkili bir mücadelenin yürütülebilmesi için Türkiye’nin kendi içindeki o ihanetle hesaplaşması, o ihanet unsurlarının temizlenmiş olması gerekiyormuş öncelikle.
Son zamanlarda bu temizliğin yapılmış olmasının etkisi çok açık görülüyor. Bu sayede belki terör, Türkiye’deki tarihinde ilk defa karşısında gerçek anlamda etkili bir mücadele görüyor. Bu mücadele karşısında hezimete uğruyor, açıkça bütün alanlarını kaybediyor. En önemlisi bölge halkının desteğini kaybediyor. Eleman kaynağını kaybediyor. Epey zamandır dağa eleman katılımı sıfır noktasına düşmüş durumda. Örgüt artık dağa eleman çekemiyor.
Maalesef devletin teröristleri silahsızlandırmak, dağdan indirmek ve normal hayata entegre etmek üzere bütün iyi niyetiyle, insancıl değerlerle başlatmış olduğu çözüm sürecini terör örgütü PKK devletin zafiyeti ve teslim bayrağı olarak yorumlayıp, beklentilerin tersine bunu teröre daha fazla birikim ve yatırım yapmak için bir fırsat olarak değerlendirmişti.
Bu boşluk yüzünden tarihinde en fazla elemanı neredeyse bu dönemde devşirdi. Örgüte müzahir öğretmenler pikniğe götürdükleri öğrencilerini bütün bir sınıf olarak orada kendilerini bekleyen devşirme elemanlarına teslim ediyorlardı. Oradan o öğrenciler dağın yolunu tutuyorlardı. Çoğu 18 yaşın altında ortaokul lise çağındaki çocuklardı bunlar. ABD’nin müttefiki haline gelmiş olan terör örgütünün bir de çocuklara karşı böyle bir suç şebekesi olarak çalıştığını buradan bir kez daha kaydedelim.
Örgüte katılımın artık hiçbir bedel gerektirmediği, örgütün katılımcılarına, aileleriyle birlikte garantili bir hayat vaat ettiği bir ortam sözkonusu olmuştu. Bu ortamdan çıkıldığında FETÖ unsurları hala işbaşındaydı ve terörle mücadelenin yeni döneminin ilk aşamalarında yine önemli kaçaklar tespit ediliyordu.
Oysa 15 Temmuz sonrası asker, polis, yargı ve milli eğitim alanında ihanete karşı gerçekleşen temizlik terörün bütün lojistiğini yok etti. Gerisi güvenlik güçlerinin maharetine kalmış durumda ki, bu mahareti son zamanlarda düşmanları çatlatacak, dostlara da güven verecek şekilde kahramanca gösteriyorlar.
PKK kaybettiği mevzileri telaşla, panikle ve hırsla tekrar ele geçirebilmenin çaresiz stratejilerine sığınıyor. Yine pusuya yatıyor, terörize etmeye çalışıyor, tehdit ediyor, öldürüyor.
Geçti artık.
Türkiye terör sorununu ilaniyahe sonlandırmak üzere.
Birilerinin sırtını dayadığı PKK da sırtını kime dayıyorsa onlar bile onu kurtaramayacak artık.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2020
6.01.2019
16.10.2019
14.10.2019
9.09.2019
8.07.2019
8.07.2019
22.04.2019
1.02.2019
25.02.2019