Yasin AKTAY
15 Temmuz gecesi bir toplumun naçiz bedenine adeta bir ruh üflendi ve o ruh bir toplumu bir millete dönüştürdü. O doğuş anına katılımlarıyla şahit olan, hatta ebe olan kahramanlar kanlı canlı, aramızdan çıkan sıradan insanlar. O gece sıradan insanların da bir kahramanlık potansiyeli taşıdıklarını ve bütün işin bu potansiyeli açığa çıkarabilecek sağlam bir çağrıya baktığını gösterdi.
Bu ülkenin, bu vatanın bir saldırı tehdidi altında olduğu haberleri bu çağrının ilk seslenişlerini oluşturuyordu ve sadece bu sesler önemli sayıda insanın hareketlenmesine yol açtı.
Okunan salalar, bu ülkenin ruh köklerinden bir anda akmaya başlayan ve direnilmesi mümkün olmayan bir sesleniş olarak insanları evlerinde zaten duramaz hale getiriyordu.
Arkasından ülkenin başının, Cumhurbaşkanının çağrısı sadece dakikalar içinde milyonlarca insanı mukavemet gücüne kattı. Bir milletin varlığının, bütünlüğünün, anlamının bir insanın müşahhas varlığında nasıl temsil edilebildiğini ve böylece bir liderin bir edebiyattan öte bir fiili vakıa olarak nasıl mümkün olabildiğini o gece aynel yakin gördük.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’ın şahsi öyküsü, hayat hikayesi başından sonuna muhteşem bir bütünlük içinde, bir lider öyküsü olarak temayüz ediyor. Onun hayat hikayesinde çok müstesna bir öykü bütünlüğü ve tutarlılığı var ve hayatına eklenen her kesit, her olay, o bütünlüğü bozmadan, o bütünlüğün ahengine bir katkı yapıyor.
Kendine çok yakışan bir millete liderlik yapıyor. Bu millete de böyle bir lider yakışıyor. O liderliğin içeriğini dolduran değerler ve o milletin aradığı değerler arasındaki tam mutabakattan kaynaklanıyor bu uyum tabi.
Normalde farklı çıkar gruplarının birbiriyle rekabetiyle, çatışmasıyla, çelişki ve gerilimleriyle dolu bir harman olan toplum denilen varlığın bir millete dönüşmesi için hepsini buluşturacak, kaynaştıracak, yaşanmış ortak bir tecrübe, değerler kümesi ve hepsinin kendi varlığını temsil eder bulacakları somut bir liderliğe ihtiyaç vardır. Türkiye toplumunda hakim dini inanç ve gelenekler bu değerler kümesini besliyor, ancak bu değerlerin kendi hallerinde bir milleti tam olarak kaynaştırmak için yeterli olmadığı anlaşılıyor.
Sosyal psikologlar, gruplara yönelen saldırılar ve bu saldırılara karşı ortaya konulan direnişin grup dayanışmasını bir kimliğe, bir aidiyete dönüştürerek bir hayli pekiştirdiğinden bahsederler. O yüzden saldırılar ne kadar kötü olsa da saldırganlar tarafından hesaplanmayan etkisi yol açtığı grup dayanışması ve kimliğidir. Bu kimliğin toplumda bir yarılma ve kutuplaşmaya yol açtığı yönündeki kaygılar yersizdir. Bu gerilimler her geçen gün milletin dayandığı ittifakı daha da genişletmekte, daha geniş bir konsensüs alanını tahkim etmektedir. En azından darbe karşıtlığında, ülkenin din istismarıyla işgal edilmesi teşebbüslerine karşı toplumda AK Parti tabanından ibaret kalmayan, çok daha geniş bir duyarlılık ve duyarlılık alanı oluşmuştur.
Nitekim 15 Temmuz’da lideriyle, halkıyla, maksimum derecede ortak değerleriyle bir millet haline gelmiş bir toplumun tarih sahnesine yeniden dönüşünden söz edebiliyoruz. O gece bir toplumdan bir milletin doğuşuna hep birlikte tanık olmuş olduk.
O gece bütün bu motivasyonlarla harekete geçen millet, bilahare tam 28 gün boyunca yazdığı o destanın -haklı da olsa- gururuna ve rehavetine kapılmayacağını demokrasi nöbetleriyle ortaya koydu. Önceki darbeler insanları evlerine kapatmıştı, inadına 15 Temmuz darbesine karşı ortaya konulan irade insanları 28 gün boyunca evlerinin dışında tutarak, teyakkuzu bir istidat olarak talim etti.
15 Temmuz’un birinci yıldönümünde, şehitleri anmak ve Türkiye’ye karşı girişilen o haince darbe ve işgal girişimini unutmamak ve unutturmamak adına ortaya konulan etkinliklere katılım tek kelimeyle muhteşemdi. Türkiye’nin bütün illerinde, meydanlarında eş zamanlı olarak ortaya konulan etkinliklerde ortaya konulan birlik ve beraberlik tablosu, birilerinin söylemlerinin aksine, darbeye karşı ortaya konulan direniş ve mücadelede bir gevşeme olmadığını gösterdi.
FETÖ’ye karşı mücadelede aksak giden yanlar yok değil elbet. Hatta at izinin it izine karışması vakaları adalet duygusunu zedelemiyor da değil. Ancak bu durum Türkiye düşmanlığı tescillenmiş, sinsiliği ve inanılması güç organize yapısıyla tehlikeli hali hala giderilememiş olan FETÖ ile mücadeleyi aksatmamalı, bu mücadeleye zarar vermemeli.
Adına “adalet yürüyüşü“ deyip, adalet kavramını FETÖ ile mücadele etmekte olan yargıya karşı adeta mızrağın ucuna takarak tahrif etmeye kalkışan CHP ve Kılıçdaroğlu bu yolda topladığı kalabalıkla övündü durdu. Mevzu sadece insan sayısı ise 15 Temmuz etkinliklerinde başta Ankara ve İstanbul olmak üzere Türkiye’nin her yanında toplanan devasa kalabalıklar, eylemleriyle-söylemleriyle gereken cevabı en hızlı ve en güzel şekilde vermiş oldu. Kılıçdaroğlu’nun en azından milletin tam bir mutabakat aradığı FETÖ ile mücadele konusunda milletle didişmekten vazgeçmesi ve bu mutabakata katılmayı denemesi için anlamlı bir uyarı olmalı bu buluşmalar. Kötü retorikle bu milli mutabakata karşı sergilediği duruş Kılıçdaroğlu’nu istese de istemese de FETÖ ile yanı yere düşürmektedir. İşin içindeki başka bit yeniklerini hesaba bile katmıyorum tabi.
15 Temmuz’un birinci yıldönümü etkinliklerinde millet olarak sergilenen tablo her bakımdan gurur verici. Ama yine bu tablonun ortaya çıkmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir beşerin takatini aşan boyutlarda ortaya koyduğu ciddiyet, takip, öncülük ve faaliyetin gerçek bir lider olma sırrını da verdiğini görmek gerekiyor.
Yıldönümü etkinliklerinin bütün detaylarını büyük bir özenle yönettiği anlaşılan Erdoğan’ın yine de bir gün içinde Ankara’daki etkinliklerle başlayıp sonra İstanbul 15 Temmuz Şehitler köprüsündeki yürüyüş ve açılışa oradan tekrar Ankara’daki TBMM ve Külliye’deki etkinliklere yetişmesi; sabah 07:30’a kadar devam eden başdöndürücü trafiği, liderliğinin tesadüflere yer bırakmayan boyutuna da ışık tuttu.
Allah sıhhat, afiyet ve ömrüne bereket versin.
Yazarlar
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2020
6.01.2019
16.10.2019
14.10.2019
9.09.2019
8.07.2019
8.07.2019
22.04.2019
1.02.2019
25.02.2019