Yasin AKTAY
Suriye’deki iç savaş şartlarından kaçmak zorunda kalan 3 milyon kişi Türkiye’ye sığınmışken Lübnan’a 1,7 milyon Suriyeli sığınmış. Ürdün’e de bir o kadar. Doğrusu Türkiye, dünyada mültecilere karşı tavrıyla, mülteci kamplarıyla dünyada alanında bütün standartları önceden hayal edilemeyecek bir biçimde yükseltmiş durumda. AFAD kontrolünde sınır bölgelerinde kurulan kamplarda Suriyeli sığınmacıların her türlü ihtiyaçları görülüyor. Çocukların eğitimi, sağlık hizmetleri, kamusal alanları gibi bütün konular düşünülerek kaliteli bir hizmet anlayışıyla mülteci kampı kavramında büyük bir sıçrama oluşturulmuş durumda. Üstelik, bu sıçrama daha sonra dünyanın hiçbir yerinde henüz tekrarlamış bile değil.
Ancak daha önce de değindiğim gibi nüfusu Türkiye nüfusunun 14’te biri seviyesinde olan Lübnan’ın da mevcut nüfusunun neredeyse üçte biri kadarını mülteci olarak kabul etmesinin gözden kaçırılmaması gerekiyor. Üstelik Lübnan’ın ekonomik durumu da gücü de Türkiye ile kıyaslanamayacak durumda. Buna karşılık, Lübnan’da Suriyeliler, çok az miktarda mülteci kabul eden Avrupa ülkelerinin her birinde yaşanan sorunların hiç birini yaşamıyor, tıpkı Türkiye gibi.
Aslında bu göç dalgalarını kabul etme, benimseme ve toplumsal gelişmenin bir unsuru kılma konusunda kültürel farkların ne kadar belirleyici olduğunu gösteren müthiş bir işaret bu.Türkiye’nin bu göç dalgalarını kabul ederken kendi içinde Avrupa’daki benzer bir gelişme karşısında yaşanabilecek türen bir yabancı düşmanlığının, göçmen nefretinin yaşanmamasının Türkiye’ye özgü olmadığını Lübnan ve Ürdün’le bir arada düşündüğümüzde, hatta Afganistan’dan aynı şekilde ciddi göç alan Pakistan’la birlikte düşündüğümüzde Müslüman kültürünün bunda çok belirleyici olduğunu görürüz.
Muhacirin kabulü, rızkın Allah’a ait olduğuna, gelen insanın rızkıyla birlikte geldiğine dair derinlere işlemiş inanç İslam dünyasında göçmenin kabulünde çok kolaylaştırıcı bir etken olarak işliyor.
Gerçi Lübnan’da acil durumdan dolayı göç Allah’ın bir emri gibi kabul ediliyorsa da, uzun vadede Suriyelilerin burada kalmasına sıcak bakılmıyor. Bunda büyük ölçüde Lübnan’daki demografik dağılımı bazı tarafların lehine değiştirme ihtimaliyle ilgili kaygılar belirleyici oluyor. Özellikle Şii ve Hristiyan partiler, Suriyeli mültecilerin büyük çoğunluğunun Sünni olması dolayısıyla dönüşlerinin gereğini daha fazla gündeme getiriyorlar. Saad Hariri’nin liderliğini yaptığı Sünni kesim de aynı görüşte olmakla beraber mültecilerin arzusu hilafına Suriye’ye gönderilmesine karşı çıkıyor. Bu zaten insan haklarına aykırı bir adım olur. Konferans’tan sonra Büyükelçimiz Çağatay Erciyes’in ev sahipliğinde Göç İşleri Bakanı Mouin Merheby ve Türkiye-Lübnan Parlamentolar arası dostluk grubu başkanı Mohammad Kabbani İle yemekte bir araya geldik. Sohbet bir yerde Suriyeli göçlerle ilgiliydi. Hariri ve Bakan Suriyelilerin rastgele Suriye içine gönderilmesi yerine çıktıkları yer kurtarıldıktan sonra herkesin kendi bölgesine gönderilmesinin sağlanması gerektiğini savunuyor ki, Suriye içinde demografik operasyonlar olmasın. Bunun için sürecin mutlaka BM’nin gözetiminde yapılmasını istiyorlar.
Suriyeli mültecilerin bizdeki gibi resmî kampları yok. Kendi yaptıkları derme çatma kulübe ve çadırlarda yasıyorlar. Hükümet resmî kamp olursa, bunların Filistin kamplarında olduğu gibi ülkede kalıcı hale gelmesinden endişe ediyor. Türkiye Lübnan’daki Suriyeli mültecilere de imkanlar ölçüsünde yardımcı olmaya çalışıyor. Son olarak geçen Ramazan ayında 5500 aileye Büyükelçiliğin organizasyonuyla gıda yardımı yapılmış. Büyükelçi Erciyes’in bu kadar çeşitlilik barındıran bir toplumda oynadığı rol çok daha büyük bir önem kazanıyor ve kendisi bunu çok başarılı bir biçimde herkesle güçlü bir diyalog içinde yapıyor.
SOSYOLOJİ YİNE DE ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYOR
Türkiye, Lübnan ve Ürdün Suriyeli göçünün aynı şekilde görece daha sorunsuz bir kabul görüyor olmasının kültürle ne kadar alakası varsa da, sosyoloji ve siyaset işlemeye devam ediyor. Bu göçlerin akılcı bir biçimde yönetilmesi her yerde büyük önem kazanıyor.
Mesela Türkiye göçü alırken hiçbir mezhep, din, ırk ve sosyal-ekonomik seviye farkı gözetmediyse de Avrupalılar bir sorumluluğun zaruri ifası cihetinden almak zorunda oldukları Suriyelilerin eğitimli, mümkünse Hıristiyan veya Kürt olmasına çok dikkat ediyorlar.
Gelen göçlerin sosyolojik etkilerinden biri de bunların önemli bir kısmının artık buradan isteseler de gidemeyecek olmaları veya gitseler de bir ayaklarının hep Türkiye’de kalacak olmasıdır. Türkiye’nin buna uygun hazırlıklarını yapması gerekiyor.
Seçimlerden önce vatandaşlık mevzusu açıldığında maalesef muhalif siyasi partiler, bilhassa CHP büyük infial gösterdi, bu durum vatandaşlık mevzuunun askıya alınmasına veya ertelenmesine yol açtı. Oysa artık seçim gündemimiz yok ve mevzuyu seçimlere bağlamak kadar sığ bir yaklaşım olamaz. Konu artık göçmen haklarıyla, yani insan haklarıyla ilgili bir konudur.
ELİMİZİ KORKAK ALIŞTIRMAYALIM
5-6 yıldır bu ülkede yaşamakta olan ve bu ülkenin ekonomisine, kültürüne, sosyal yapısına önemli katkıda bulunmakta olan bu insanlar vatandaş olamadıkları için emekleri sosyolojinin zorunlu koşulları dolayısıyla sömürüye uğrayabilmekte, temel bazı ihtiyaçlarını görememekte, seyahat özgürlüklerini kullanamamakta, belirsiz gelecek algısı dolayısıyla tedirgin yaşamaktadırlar. Bu da aslında ülkemiz için bir beşeri güç kaybına yol açıyor.
Şunu bilmeliyiz ki, göç, Türkiye gibi bir ülkeyi zayıflatmaz, bilakis güçlendirir. Tarih boyunca Türkiye’yi gerek kaliteli insan kaynağı açısından, gerek kültürel zenginlik açısından gerekse sosyal dinamizm açısından beslemiş ve güçlü kılmış önemli faktörlerden birisi göç dalgaları olmuştur. Bu göçleri en insani biçimde özümsemiş olmak Türkiye’yi Selçuklusuyla, Osmanlısıyla, Cumhuriyetiyle her zaman tarihsel dönemeçlerde kurtaran bir adım olmuştur.
Tarih tekerrür ediyor, tarihin akışına gecikmeyelim, elimizi korkak alıştırmayalım, ne yapacaksak bir an önce yapıp yolumuza devam edelim.
İNNA LİLLAH VE İNNA İLEYHİ RACİUN
Yeni Şafak’ın internet yazı işleri müdürü değerli kardeşimiz Ersin Çelik’in küçük sevgili kızı Ecrin, elim bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Bunun acısına teselli bulmanın ne zor olduğunu biliyoruz, ama hepimiz Allah’a aitiz ve ona döneceğiz. Allah’ın yazdığı ömrü ne bir saniye uzatmak ne de kısaltmak mümkün değil. Allah rahmet etsin. Ersin kardeşimize, eşine ve bütün sevenlerine Allah’tan başsağlığı, sabır diliyorum.
Yazarlar
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2020
6.01.2019
16.10.2019
14.10.2019
9.09.2019
8.07.2019
8.07.2019
22.04.2019
1.02.2019
25.02.2019