Yasin AKTAY
Müslüman Kardeşler Teşkilatının (İhvan) kuruluşunun üzerinden tam 90 yıl geçmiş. 1928’in Mart ayında Mısır’ın İsmailiye şehrinde altı arkadaşıyla bir araya gelen Hasan el-Benna isminde yirmibeş yaşlarındaki bir genç öğretmen ümmetin mevcut durumunun kendilerine yüklediği bir görevi bir yerden başlayıp üstlenmek gerektiğinden hareketle yola çıktı. Ümmetin o günkü şartları genel olarak Osmanlı’da hilafetin kaldırılmış olduğu ve dünya çapında Müslümanların siyasi bir temsilden ve iradeden tamamen yoksun bırakılmış olduğu, eski hilafet topraklarının tamamen işgal altında olduğu, Mısır özelinde ise İngiliz sömürgesinin bütün kesafetiyle devam ettiği bir manzara arz ediyordu.
Müslümanlar yeni dünyanın şartlarına cevap verebilecek, İslam’ı o günkü şartlarda temsil ve ifade edebilecek hiçbir organ, hiçbir kurum, hiçbir girişim yok. Bu durum bütün Müslümanlara bir farz yüklüyordu aslında. Birilerinin bu işte öncü olup bu farzı yerine getirmesi gerekiyordu.
Genç bir öğretmen olan Hasan el Benna bütün saf niyetiyle Müslümanların bir ve beraber olmaları, Allah’ın kendilerine Kur’an-ı Kerim’de yüklemiş olduğu görevi yerine getirmek için güçlerini ve iradelerini birleştirmeleri gereğinden hareket ederek başta çok mütevazi görünen, zamanla dünya çapında bir örgüte dönüşen hareketin temelini attı.
Hareketin anladıkları kadarıyla tamamen Kur’an’a dayanması ve herhangi bir extra düşünce, sembol, eğilim ve dar mezhep anlayışına dayanmaması gerektiğini düşündüler. Bütün Müslümanlarda en temel ortak nokta olarak Kur’an ve Sünnet’e dayanmak ve başka bir vasıf almamak üzere kendilerini en sade haliyle Allah’ın bütün Müslümanlara olmalarını emrettiği üzere “Müslüman Kardeşler” olarak isimlendirdiler. Böylece bu özel harekete mensup olsun olmasın dünyadaki bütün Müslümanları kendilerine kardeş, kendilerini de bütün Müslümanlara kardeş kılan bir zemin yakaladılar.
Kardeş olma vasfı Müslümanlar için ayrı bir fikri angajman talep eden bir şey değil. Dünyanın neresinde olursa olsun Müslümanın geçmiş Müslüman nesillerle veya dünyanın her yanındaki Müslümanlarla kardeş olma vasfı, üzerinde tartışma kabul eden bir şey değil.
Hareket kurulduğu andan itibaren Müslümanların fikir ve siyasi tarihinde ihtilaf konusu olan hiçbir konuya ya hiç girmemek veya ifrat veya tefrite sapmamak, bunun yerine en temel birleştirici söylem olarak Kur’an ve Sünnetin müdafaası üzerinde odaklamak suretiyle bütün İslam dünyasında zaten var olan bir talebe çok etkili bir biçimde cevap vermiş oldular. Bu da onların hızla bütün İslam dünyasında yayılmasını sağladı. İhvan bugün İslam dünyasının hemen her yerinde örgütlü yapısıyla birlikte toplumun siyasi, kültürel ve toplumsal derinliğinde nüfuzlu bir mevcudiyete kavuşmuş durumda.
Bir çok ülkede İhvan, siyasi örgütlü yapısıyla ya iktidarda ya iktidarın ortağı veya meşru muhalefet olarak parlamentoda yer almaktadır. Siyasi faaliyetlere izin verilmeyen ülkelerde de sivil toplum örgütleri veya cemaat olarak faaliyetlerini sürdürmekte, o kadarına da izin verilmeyen yerlerde bir şekilde varlığını sürdürmeye çalışmaktadır.
Ama hiçbir yerde şiddete başvurmayan özelliği değişmemektedir. Filistin’de Hamas olarak işgale karşı duruşuyla terör örgütü olarak nitelense de, işgalci İsrail zulmünün ayyuka çıktığı bir ortamda başka bir yol bırakılmamış meşru direniş hakkına kimsenin laf söylemeye hakkı yok. Yemen ve Suriye gibi kimsenin savaşın bir parçası olmaktan çıkamadığı yerlerin dışında ise İhvan hiçbir yerde şiddet yolunu benimsememiştir.
Hatta üyelerine yönelik katliamların, işkence ve haksız tutuklamaların olduğu Mısır’da bile kendini savunma adına veya haklı intikam gibi gerekçelere dayalı olarak bile asla şiddete yolu açmıyor.
Buna rağmen Sisi’nin en büyük arzusunun İhvan’ın şiddet yoluna başvurması olduğu çok açık. İhvan şiddete başvurmuş olsaydı Sisi için de bütün ihvan düşmanları için de her şey çok daha kolay olacaktı. Bakmayın militan İslam’a karşı ılımlı İslam teranesi attıklarına. Yerli veya yabancı islamofobların İslam adına görmekten hoşlandıkları şey makul, ılımlı gerçek İslam değil, bilakis bütün vahşetiyle terörle özdeşleşmiş bir İslam tipolojisidir. Öyle bir İslam Müslümanların arasından bir türlü çıkmayınca kendi stüdyolarında veya kendi ajanlarının yönlendirmeleriyle onu üretmekten de geri durmadıklarını görüyoruz. Asıl korktukları İslam’ın tam da Hasan el-Bennaların, Seyyid Kutubların bütün söylemsel üstünlükleriyle, meydan okuyarak, hiçbir savunmacı veya kompleksli, aşağıdan alıcı, özür dileyici söyleme başvurmadan ifade ettikleri İslam olduğu çok açık.
İhvan 90 yıl boyunca İslam’ı diri diri toprağa gömdüğünü düşünmüş olan sömürgecilere karşı İslam’ın hayatta kalma mücadelesini inatla, ısrarla ve başarılı bir biçimde vermiş bir hareket. Bugün geldiği noktada emperyalistler için de onların işbirlikçileri için de vicdan azabına eş bir duruş sergiliyor. Öldürmekle bitmiyorlar. Darbeye maruz kalıyorlar, elebaşları öldürülüyor, kalanlar tutuklanıyor, hapse atılıyor, yıllarca zindanlarda kalıyorlar, işkenceye maruz kalıyorlar, sürgün ediliyorlar, ama inanılması zor bir sabırla, bütün bunlara ilginç bir tahammül kapasiteleri var. Bu durum, gerçekten de 90 yaşındaki İhvan hareketinin tarihinde ve toplam tecrübesinde son derece dikkat çekici bir durum. Bütün liderleri ya öldürülmüş veya her biri yirmi yıldan aşağı olmayacak şekilde hapislerde kalmış ama kendilerine isnat edilen hiçbir cinayet veya şiddet hareketi yok.
Dün Fatih’teki Ali Emiri Salonunda İhvan’ın kuruluş yıldönümü dolayısıyla bir anma toplantısı vardı. Bu toplantıda dinlediklerim bana ilk planda bunları düşündürdü. 90 yılda 60 ülkede sayısız tecrübeye sahip İhvan-ı Müslimin’e, toplantıya katılıp bir konuşma irad edenlerden Halit Meşal de ilginç tavsiyelerde bulundu. İçinden “güncelleme”, “özeleştiri”, “gençleşme” gibi kelimeler geçen tavsiyeler. Belki bir vesileyle daha sonra bu çizgiden mülahazalarımıza devam ederiz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2020
6.01.2019
16.10.2019
14.10.2019
9.09.2019
8.07.2019
8.07.2019
22.04.2019
1.02.2019
25.02.2019