Yasin AKTAY
Cumhurbaşkanı'nın gezisi ve temaslarını izlemek üzere Tunus'a gitmemiş olsam bir konferans için Siirt'e gitmiş olacaktım. Bu arada kader bizim için kendi yolunu çizmeye devam ediyor. Tunus'taki son saatlerimde, aslında Siirt'te olmam gereken saatlerde, 84 yaşında, uzun süredir tedavi görmekte olan Merhem amcamın vefatını haber aldım. O yüzden iki gün gecikmeyle de olsa bir de bu seyahatin alnıma yazılı olduğunu idrak ettim, Siirt'e geldim. İnna lillah ve inna ileyhi raciun. Hepimizin gideceği yere giden amcam için dualarınızı esirgemeyin.
Yazımın bundan sonrasını, hızla Siirt'ten notlar şeklinde sunmamı hoş görünüz.
Arada bir gelmeyi ihmal etmediğim Siirt'te çetin bir kış gününün ardından hızla girilmiş serin bir bahar havası var. Bu bahar havası sadece iklimde değil, siyasette de kendini hissettiriyor. Ama, yanlış anlaşılmasın diye hemen söyleyeyim, siyasetteki bu birilerinin beklediği, yani "Arap devrimlerinde" gördüğümüz türden bir bahar değil.
Zorunlu göç süreçlerinden dolayı bütün Güneydoğu şehirlerinde yaşanan aşırı hızlı ve çarpık kentleşmenin bütün sorunları da azalan bir eğilimde de olsa devam ediyor. Zamanla nesillerin daha fazla siyasallaştığı veya ikinci nesillerin daha da radikalleştiği yönündeki tezler başka şehirlerde birebir geçerli olsa da Siirt'te pek işlemiyor. Yüzyıllardır beraber yaşamakta olan Arap ve Kürtlerin en doğal halleriyle seyreden ve bir doğal hukuk üreten birlikteliği Siirt'te ortamı hep bir nebze yumuşak tutmuştur. O yüzden Siirt ortamı gelen göçleri daha da radikalleştirici bir etki yapmak yerine muhafazakarlaştırıyor.
Tabii ki bunu yüzde yüz oranında yapmıyor. Son seçimlerde milletvekili seçilen ve Arap olan Osman Ören'in BDP'li Kürtler arasında da çok popüler olması ortamı daha da iyileştiriyor. Şehirde "Osman hoca" olarak bilinen Ören, milletvekilliğini kısa bir zaman içinde tam bir hayat tarzı haline getirmiş. Kürt-Arap ayırımı hatta BDP'li AK Partili ayrımı yapmaksızın herkesin sorununa koşuyor. Onun BDP'li belediye başkanı Selim Sadak ile de sıcak ve dostane ilişkisi sayesinde şiddet, nispeten çok daha kolay devre dışı kalabiliyor. Bu ilişkide Siirt'in insani ilişkileri çok iyi önceleyen emniyet müdürü Recep Güven'in de ayrı bir rolü var. Hepsi birden bu bahar havasının bozulmaması duyarlılığında birleşiyorlar.
Selim Sadak'ın bugünlerde bir mitingte yapmış olduğu bir konuşmadan dolayı aldığı bir yıllık cezanın Yargıtay'ca onanmış olması bu bahar havasının yaklaşan kara bulutlarından birini oluşturuyor. Sadak da BDP'liler arasında siyaseti en makul ölçülerde yapanlardan biri. Onun bir konuşmadan dolayı bir ceza almış olması demokrasimiz açısından ayrı bir ayıp, ifade özgürlüğünün sınırlarının genişletilmiş olduğu, daha da genişletilmesinin düşünüldüğü bugünlerde bunun yapılması başka bir ayıp. Yumuşayan ortama da hiç bir katkısı olmaz. İçişleri bakanlığının takdir yetkisini bunları gözeterek yapmasını diliyoruz. Taziye evinde gündem bu ve konuşup dinleyebildiğim AK Partili seçmenin de beklentisi bu yönde. Siirt'te bu havanın bozulmaması lazım.
Siirt'te işsizlik azalma eğiliminde olsa da yine önemli bir sorun. Ancak şiddet ortamının bitmesi diğer şehirlerde olduğu gibi, burada da istihdam üretecek yatırımların gelişmesi için en önemli şartı oluşturuyor. Buna rağmen Osman Hoca'dan aldığım haberlerde bir yıl içerisinde gerçekleşmekte olan proje çalışmalarında Siirtliler için ciddi müjdeler var.
Siirt'in Şirvan ilçesindeki Madenköy Türkiye'nin en zengin bakır madenlerine sahip. Bakır ve Konsantre İşletmesi son yıllarda yapmılan sondaj ve rezerv çalışmları sonucunda rezervi 15 milyon tondan 40 milyon tona ulaştırmış. Yıllık maden üretimi ise 500.000 tondan 1 milyon tona ulaşmış. Bu kapasite artırımının bugünlerde zaten 750-800 kişiye sağlanan istihdamı ikiye katlaması bekleniyor. İşletmenin çalışkan müdürü İsmail Hakkı İçyüz bu kapasitenin bu yılın sonuna doğru 1, 750, 000'e ulaşacağını anlatıyor.
Bunun gibi daha bir çok proje ve yeni istihdam alanı, Türkiye'nin genel gelişme ivmesine Siirt'in de fazlasıyla ayak uydurduğunu gösteriyor.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2020
6.01.2019
16.10.2019
14.10.2019
9.09.2019
8.07.2019
8.07.2019
22.04.2019
1.02.2019
25.02.2019