Yusuf Kaplan
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Washington ziyareti ABD Başkanı Trump’ın azledilme girişiminin gölgesinde gerçekleşti: Trump, çok dalgındı o yüzden. Trump’ı azletmeye çalışan lobi, Erdoğan’ın ziyaretine de gölge düşürmeye azmetmişti ama evdeki hesap çarşıdaki pazara uymadı.
ERDOĞAN- TRUMP GÖRÜŞMESİNİN HAVASI...
Trump’ta bir panik havası vardı bu azil meselesinden ötürü.
Ayrıca Erdoğan’a hayranlık duyduğunu gizleyemedi jest ve mimikleriyle...
“Ne diye hayran olacak ki Trump, Erdoğan’a?” diye bir soru oluşmuş olabilir zihninizde.
Şöyle bir şey geçmiş olabilir Trump’ın zihninden: “Ey Erdoğan! Seni devirmek için ne numaralar çevrildi! Ben de az tezgâh çevirmedim arkadan düşman çatlatan bu tatlı-sert dostluğumuza rağmen! Hâlâ ayaktasın! Hâlâ yıkılmadın! Bense, müesses nizam bir adım daha atarsa, ayakta bile duramam!”
Böyle bir şey geçmiş midir, geçmemiş midir Trump’ın zihninden, onu bilemem ama “bizim sekiz yılda yaptığımız işi, sen sekiz günde, Barış Pınarı Harekâtı’yla yerle bir ettin!” şeklinde bir cümleyi zihninden geçirme ihtimali kuvvetle muhtemel!
Perspektifi biraz daha genişleterek Türk-Amerikan ilişkilerinin seyrüseferine biraz daha yakından baktığımızda karşımıza çıkacak tablo, Trump’ın Erdoğan’ı -hayranlık meselesi bir tarafa- en azından kıskanması için yeterli olsa gerek.
ABD DARBELERİ TARİHİ...
Düşünsenize: Erdoğan’ın da içinde bulunduğu kadroya iki askerî darbe yaptı ABD! 28 Şubat Darbesi, Rand Corporation isimli think-tank kuruluşunda pişirilmiş ve servis edilmiş bir darbeydi. 15 Temmuz darbe ve işgal girişimi ise bizzat FETÖ kullanılarak NATO üzerinden gerçekleştirilmiş bir saldırıydı.
Bu iki darbe de, Türkiye’nin tam bağımsızlaşma sürecine indirilmiş darbelerdi.
Türkiye, tam bağımsızlaşma sürecine nasıl girecekti peki?
Medeniyet ufkuna ve ruhuna her bakımdan yeniden sahip çıkarak...
Türkiye’deki bütün askerî darbeler, Amerikan kaynaklıdır. “Amerikan kaynaklı” derken Amerika’ya hükmeden, hâkim olan Yahudi Gücünü kastediyorum münhasıran. İngilizlerin de bu darbelerde rolü çok açık gibi gözükmese de, en azından 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminde el altından FETÖ’nün beyin takımını yönlendirdiğini söyleyebiliriz. FETÖ elebaşının önemli yazılarını TheFinancial Times’ta yayımlattığını, önemli açıklamalarını da BBC’ye yaptığını, bütün bunların boşuna olmadığını hatırlatmakla yetineyim burada.
KÜRESEL SİSTEMDE GÜÇLER DENGESİ...
Erdoğan’ın Washington ziyaretini geniş bir perspektiften okumak ve anlamlandırmak için şu tespitleri yapmamız zihin açıcı olabilir:
Dünyayı, 19. yüzyıl boyunca İngilizler şekillendirdi; 20. yüzyılın ikinci yarısından günümüze gelinceye kadarki süreçte ise Amerika’yı her bakımdan ele geçiren Yahudi gücü ve bu iki güç arasındaki iktidar savaşı şekillendiriyor...
Osmanlı, bu iki gücün yaptıkları işbirliği sonrasında tarihten çekildi.İngilizler, Yahudilerin önünü açtılar. Ama 21. yüzyılın ilk çeyreği, Yahudilerle İngilizlerin küresel sistemin kaderini belirleme mücadelesi vermelerine sahne oldu.
Yahudi gücü, kapitalizm tarafından teslim alınan Çin’e kaydırmaya başladı sermayesini ve gücünü...
Çin, bu arada, İngilizlerle İpek Yolu projesine soyunarak, küresel sistemdeki güç çatışmalarına daha karmaşık bir boyut kazandırdı.
TÜRKİYE’NİN PARADİGMA DEĞİŞİMİ: TAM BAĞIMSIZLIK SÜRECİ...
Tam bu noktada Türkiye, dış politikada bir paradigma değişimi gerçekleştirdi ve bu paradigma değişimini önce 15 Temmuz darbesini püskürterek, sonra da Fırat Kalkanı’yla başlayan bir dizi önemli askerî harekâta imza atarak hayata geçirdi.
Özetle dış politikada gözlenen paradigma değişimi, bir süre daha Batı ittifakının ve kurumlarının üyesi olmayı sürdürerek ama çok eksenli bir dış politika stratejisi benimseyerek bölgenin geleceğinde belirleyici rol oynamaya başlamasıdır.
Türkiye’nin, eğitimde, kültürde, gençlikte, medya ve şehircilikte âcilen çözülmesi gereken devâsâ sorunları var, elbette.
Ama Türkiye’nin Astana Süreci’yle birlikte gerçekleştirdiği çok eksenli dış politika paradigması, Türkiye’nin sadece dış politikada değil başka alanlarda da Washington’dan, Londra’dan, Tel Aviv’den ve Brüksel’den bağımsızlaştığını, önce kendi kaderini kendisinin belirmeye, sonra da zamanla bölgenin geleceğinin şekillenmesinde belirleyici bir rol oynamaya başlayacağını haber veren, meyvelerini daha sonra daha net alabileceğimiz köklü bir adımdır.
Bu direnme ve toparlanma yolculuğu, Trump’ın Erdoğan’a ve Türkiye’ye hayran olması için kâfî olsa gerek. Her yer düşürüldü ama Türkiye hem düşürülemedi hem de daha da güçlendi çünkü.
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020