Ali BAYRAMOĞLU
Beceriksizlikler ve inatlarla büyüyen ekonomik kriz, en çarpıcı yanı, önlemsiz seyretmesi. Çarşıda, pazarda, otellerde, lokantalarda fiyatlar her ay değişiyor, artıyor. Fakirleşme had safhada bulunuyor. Ayrıcalıklı bir kesim dışında, hemen her aile gelir ve sınıf skalasında birkaç kademe aşağıya inmiş durumda. Yaşam alanları daraltıyor, küçültüyorlar. Kimisinin ise nasıl geçindiği Allah biliyor.
Siyasi iktidar bu durum karşısında alay edercesine açıklamalar yapıyor.
“Gelecek bahar güzel olacak kıvamında” beyanatlar, enflasyonu üç ay sonrası körüklemesi kaçınılmaz ücret artışları, tasarrufçuyu değersizleşen Türk lirasına bedelini Hazineden ödeyerek çekme hamleleri…
Aldığı her sözde tedbirle krizi derinleştiriyorlar.
Eldeki ya da borç buldukları dolarları satarak, döviz kurunu tutmaya çalışıyorlar. Cari açık, bütçe açığı dev boyutlarda. Cumhurbaşkanı faizlerle ilgili her konuşmasında dolar kurunun yükselmesine yol açıyor. Piyasa ilkeleriyle her inatlaşma anı, tüm ülkeye, artan ara mal, enerji, ithal ürün fiyatlarıyla, maliyet ya da arz enflasyonuyla geri dönüyor.
Türkiye çok kriz gördü, ancak kriz hemen ertesinde tespitlerle, önlemlerle kontrol altına alınmaya çalışıldı. Böylesini hiç görmedi, krize her gün bayram, her gün yeni kriz başlangıcı halinde…
Erdoğan iktidarı, kibir, inat, otoriterlikle Türkiye’ye bunu da tattırdı.
Bunun siyasi bedeli olmayacak mı?
Açıkçası krizin ilk evresinde, Aralık ve Ocak’taki büyük kur ve enflasyon zıplamasından sonra, siyasi iktidar öyle açıklamalar yaptı, krize öyle bir güvenlik elbisesi giydirdi ki, bırakın bedeli, durum her yönüyle yeni tersine bir girdi oldu Erdoğan için.
Batı ve Batı modelinin piyasa ekonomi ilkeleriyle, örneğin enflasyon-faizi ilişkisiyle ilgili önerilerinin Türkiye gibi ülkelerin büyümesini engellediğini söyledi. Neredeyse bunun için üretildiklerini ima etti. Sonra buna bayrak açtıkları ilan etti. Adı milli ekonomik mücadele koydu.
Bu yolla yüzde 30-35 arası seçmen kitlesini korudu, Erdoğan cumhurbaşkanlığı içir oy veririm diyenler yüzde 40-45’ten aşağı hiç düşmedi.
Velhasıl kriz, cumhur ve millet ittifakı dengesinde terazinin kefesini hafifçe iktidara cephesine eğmeye başladı.
Ne var ki, hayat akıyor, kriz durmuyor.
Ve bu garip milliyetçi ekonomik söylem de bugün anlam taşımaz hale geldi.
Milli alternatifler -onlar her neyse- işe yaramıyor.
Millet her geçen gün biraz daha fakirleşiyor.
Son döviz zıplaması, iktidarın döviz bulma ve satma imkanlarının daralması, bunu takip eden zam beklentisi ve zamlar ortada.
Siyasi bedel meselesine geri dönelim.
Ekonomik krizin sürekliliği bir an gelecek iktidarın belini bükecek, buna şüphe yok.
Erdoğan’ın, AK Parti’nin, böyle devam ederse, önümüzdeki aylarda oy kaybı hızlanacak…
Diğer bir ifadeyle “milli mücadele/fedakarlık/beka” söylemi karşısında “yaşamsal fayda/refah/rasyonellik” bu kez muhtemelen alan kazanacak.
Anketler bunu Erdoğan’a gösteriyordur veya gösterecektir…
Kamuoyuna yaptığı anketleri küçümseyen açıklamalarına kulak asmayın…
Peki ne yapabilir?
Sorun orada…
Hukuk, demokrasi, ekonomi alanlarında Erdoğan için tüm geri dönüş yolları kapalı. Durum onun pragmatizmini bile fersah fersah geride bırakıyor.
Geriye kalan tek şey, güvenlikçi-agresif iç ve dış politikasının dozunu arttırmak, krizler çıkarmak, krizlerden beslenmektir.
Yunan adalarıyla ilgili açıklamaları hiç hafife almamak gerek…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
8.11.2025
6.11.2025
1.11.2025
30.10.2025
25.10.2025
23.10.2025
28.09.2025
20.09.2025
18.09.2025