Ali BAYRAMOĞLU
Siyasetin köşe başında bir dizi gelişme yaşanıyor. Bunlar esasen asayiş alanında, İçişleri Bakanlığı sahasında oluyor.
Bir dönem devletin koruması altında olduğu söylenen namlı mafya üyeleri yakalanıyor. Bunların villa, araba hediye ettiklerini söylediği savcı ve yargıçların isimleri tekrar gündeme taşınıyor. Suç örgütleri arasında kanlı hesaplaşmalar yaşanıyor. Sokaklarda hiç görülmediği kadar yoğun bir asayiş kontrolü var.
İdare bakımından da en hareketli bakanlık açık ara İçişleri. Emniyet Teşkilatında büyük ve yeni bir kadro yapılanmasına gidildi. Adeta bir iktidar değişikliği yaşanmışçasına, pek çok polis şefi görevinden alınırken yerine yenileri atandı. Keza merkez teşkilatta ve mülki yapıda bir dizi değişiklik oldu ve olmaya devam ediyor.
Mafya çatışma ve infazlarının, masum görünen kimi kararnamelerin siyasi anlamı bir süre sonra ortaya çıkar.
Bugün olup biteni, şu an, nasıl anlamlandırmak gerekir?
İlk ve sık söylenen, Süleyman Soylu’nun kadro ve ilişkilerinin tasfiye edildiği, kendisine açtığı özerk güç alanının ortadan kaldırıldığı…
Şüphe yok…
Ama, bunun ötesi yok mu?
Birkaç gün önce, bir Medyaskop yayınında gazeteci Hakkı Özdal, bu bakımdan dikkat çekici bir çerçeve çiziyordu. Mealen, “15 Temmuz sonrası devlet-mafya ilişkileri sayfasının kapadığını, bu istikamette bir temizlik ve tasfiye yapıldığını, zira yeni dönemin ekonomik gereklerle Batı’ya uyum ve entegrasyon, bu yönüyle bir hukuk şemsiyesi gerektirdiğini” söylüyordu. Bu temizliğin sistematik olduğunu, nitekim İbrahim Kalın yönetimindeki MİT’in de işin içinde bulduğunu, gözaltında alınan kimi mafya elemanlarından alınan bilgilerle yol alındığını varsayıyordu.
Bu, anlamlı ve ilgi çekici bir analiz.
Yeni dönemde Erdoğan iktidarının kendi yönetimini işleyiş ve kadrolar bakımından elden geçirdiği ortada.
Bu yenilenmeyi, bu köşede birçok kez, ideolojik ve otoriter özü değiştirmeden, “rasyonelleşme, kısmi kurumlaşma, piyasalara uyum ihtiyacı ve arayışı” olarak tanımladım.
Özdal’ın analizi, bana bunlar bakımdan da tamamlayıcı geldi.
Yeni siyasi dönemin kilit hususlarını anlamak ve anlatmak yaptığımız iş bakımından önemli.
Geçen 7 yılın kabataslak özeti şu:
15 Temmuz darbe girişimi sonrası, darbe vesile edilerek, yeni bir iktidar, rant ve paylaşım düzeni kuruldu. Bu düzende, çeteler siyasetin parçası haline geldi, hatta resmi kurumlara ilişkili bir araçlara dönüştü.
Kanıt pek çok: Suç örgütü liderlerinin korku, tehdit mekanizmasının işlevsel parçaları haline getirilmeleri... Örneğin Tayyip Erdoğan’a küfür eden milletvekilinin karakolda, dışarıdan gelen bir çete üyesi tarafından dövülmesi... Örneğin iktidarı ve ortaklarını eleştiren siyasetçilerin ve gazetecilerin darp edilmesi… Siyasi parti şemsiyesi altında işlenen ve örtbas edilen cinayetler… Kimi suç örgütü liderlerinin iktidara destek mitingleri yapıp, “insanları ağaçlarda, direklerde sallandıracağını” söyleyebilmesi… Bir diğerinin Kılıçdaroğlu’nu, Babacan’ı ve Davutoğlu’nu tehdit etmesi, iktidarın küçük ortağı tarafından alkışlanması… Siyaseti ve siyasetçiyi finanse ettiği ve sistemde döndüğü söylenen büyük uyuşturucu paraları, bunlara denk gelen çapta uyuşturucuların Türkiye yolunda yakalanması… Devlet-mafya iş birliğiyle, FETÖ bahanesi kullanılarak mallara, paralara çökülmesi…
İşlevi biten işte bu düzen…
Şimdi küpe zarar veren sirke boşaltılıyor.
Peki bundan sonrası?
Ufukta kısmen kurumsal ve rasyonel bir işleyişe dönüş görünüyor.
Yine de, tasfiye edilen alandaki boşluğu hukukun dolduracağını sanmak hayal olur.
Süreklilik kuraldır!
İhtiyaca ve (meşrebe) uygun yeni işlev ve yapılar doğar.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025