Ali BAYRAMOĞLU
Seçim sonuçları ortada. Dünyanın genel gidişatı, hali de malum. Güç ve otorite, dahası güç beklentisi, siyaseti, siyasi davranışları artan oranda belirliyor.
Devlet, güç, başarı siyasi algının temel direklerinden birisini oluşturuyor. Türkiye bakımından son dönem bölgede ve uluslararası sahadaki gelişmeler bu hususu iyice öne çıkarıyor.
Aslında durum eşyanın tabiatına, kimi genel kaidelere uygun.
Siyasi, bireysel, cemaatsal hemen her düzeyde, güven ve güç arasında bir ilişki olduğu muhakkaktır.
Toplumsal mutluluğun, toplumun mutluluğunun, ortak varoluşun, ön koşullarından birisi, güçlü ve güvende hissetmektedir.
Toplumsal hayatta, siyasi hayatta güç bir ihtiyaçtır, bir güvencedir, bir özgüven aracıdır… Güç fikri, bunun için genel kaideler uygundur.
Ulusların hayatında gücün en önemli taşıyıcılarından birisi devlettir. Gücü tarif eden devlettir…
Peki, güçlü devlet nedir?
Üç hususun altını çizmek gerek:
Güçlü devlet, her koşulda kendini koruyan ve varlığını sürdüren devlettir.
Güçlü devlet sözünü dinletebilen devlettir.
Güçlü devlet toplumda istikrarın, özgürlüğün, eşitliğin, şeffaflığın garantörü ve hakemi olan devlettir.
Ama hangi güç?
Asıl soru budur. Mesele buradadır.
Toplum, siyaset, devlet hayatında İki tür güç vardır…
Biri keyfi ve kaba güçtür…
Diğeri ise yasal ve demokratik güç…
Keyfi güç şiddettin ta kendisidir. Ayrımcıdır. Adaletsizdir. Şahsidir. Keyfi güç kötülüktür. Kurallar değil vicdan ve takdir mekanizmasıyla çalışır. İktidara hoyratlıkla gelir, onu hoyratlıkla korur.
Demokratik güç ise, ilkelerini insanın onurundan enerjisini toplumdan ve onun kaynaklarından alan güçtür.
Güçlü devlet demokratik devlettir.
Neden güçlüdür demokratik devlet?
Güçlüdür, çünkü herkesin gücünü, harekete geçirir.
Güçlüdür, çünkü kolektif ve kurumsaldır.
Güçlüdür, çünkü rasyoneldir.
Rasyonellik ve kolektiflik gökten düşmez.
Bireysel ve toplumsal farklılıkların birliğinden ürer.
Bir toplumda sağduyuyu ve geniş bir perspektiften düşünme yeteneğini geliştiren bu birliktir.
Yasal ve kurumsal kurallar bu birliğin ilkelerini, eşitliği, özgürlüğü, hakları, adaleti toplumun ortak tabiatına dönüştürür. Bu oranda bu devlet, bireyleri ve grupları gönüllük esasıyla birleştirir, bir arada tutar.
O devlet güçlü devlettir.
Baskıyla gelen birlik görüntüsü yapaydır ve geçicidir.
Özgürlükle gelen bir birlik kalıcı ve kuvvetlidir.
Birlik nasıl sağlanır?
Çoğulculukla ve ifade özgürlüğüyle sağlanır. Birlik, konuşmayla, diyalogla, eleştiriyle mümkündür.
Devlet ifade özgürlüğüne izin verdiği ve teşvik ettiği içindir ki, bireyler ortak yaşamı rasyonel kılan ortak değerler, zımni anlaşmalar, duygusal birliktelikler üretirler.
O halde ifade özgürlüğü demokratik devletin, devletin yaşaması için bir gerekliliktir.
Böyle bir devlet varlığını sürdürür çünkü kökleri sağlamdır.
Denge, güç, eşitlik, özgürlük, adalet bunu gönüllüğü sağlar…
Yurtdışında hakkını, saygınlığını korur.
Meraklısına...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025