Ali BAYRAMOĞLU
Bahçeli, her açıklamasıyla Kürt sorunu çözümüne istikamet veriyor ve tıkanan yolu açıyor. En önemlisi, milliyetçi kesimde tepki çekebilecek, AK Parti’nin telaffuz etmekten çekindiği hamleleri dile getirip bir paratoner vazifesi görüyor.
Son olarak Demirtaş’ın tahliyesi, komisyonun Öcalan’ı ziyareti ve kimi iki kritik konuyu dile getirmesi bu duruma açık örnek.
Mevcut çözüm süreci nasıl biterse bitsin, MHP başkanının, milliyetçi hareketin liderinin oynadığı bu siyasi rol tarihe mal olacak, milliyetçi bakış üzerinde etkilerde bulunacaktır.
Muhafazakâr kesimde çözüm süreciyle ilgili şüphelerin, hatta itirazların, AK Parti ve MHP’nin yönlendirmesine rağmen hâlâ yaygın olduğu muhakkak. Modernist CHP seçmeninde de durum farklı değil.
Ama siyasi irade, kararlılığı ve aldığı risklerle kervanı yürütüyor.
Bunun yanında, uzun süredir ilk İmralı ile hükümetin açıklamaları ve yol haritası, niyet ve özlemleri farklı olsa da kesişiyor.
Öcalan’ın İmralı heyetine söylediği şu sözler bu bakımdan önemlidir:
“Türk-Kürt ilişkisinin bin yıllık iki sütun olarak bugüne geldiğinin tespit edilmesi önemlidir. Bu sütunların görülmesi, anlaşılması ve onarılması suretiyle birlikteliğin güçlendirilmesi gerekir. Çizgiler çekerek değil, güncel sorunlarımızı da kapsayacak bir ufuk oluşturarak hareket etmeliyiz. Kürt olgusunun tüm boyutlarıyla Cumhuriyetin yasallığına dâhil edilmesi ve bunun için güçlü bir geçiş süreci temel alınmalıdır. Bütünsel bir olgu olarak yasallığa geçiş, demokratik cumhuriyetin hukuksal temellerini sağlamlaştıracaktır.”
Bu çerçeve, esas olarak başdanışman Uçum’un çizdiği perspektiften farklı değildir.
Bu anlamda komisyon ve Öcalan görüşmesi, gerek fiilî gerek simgesel açıdan, meşruiyet bağları bakımından kritik bir aşamadır.
Yine de “Nereye gider bu iş, tam olarak belli değil.” denebilir.
Sık söyleniyor ama tekrarda yarar var: Sorunda çözüm gelse de, çözüm kapısı aralansa da ya da kısmi yol alınsa da en önemli veri, silahsız ortamdır. Silahtan siyasete geçiş çabalarıdır. Ve bu, önemli ölçüde geri dönüşsüz bir durumdur.
PKK’sız bir siyasi arenanın tasavvuru, istisnalar dışında tüm siyasi partileri etkiliyor. Bu aşama, bu durum bile çok değerlidir.
Türk siyasal sisteminin Kürt sorununun varlığına, bu sorunun çözülmesi gerektiğine, çözümün de bir tür mutabakat ve demokrasiyle olacağına dair irade beyanını ifade etmektedir.
Tekrar Bahçeli’ye dönelim.
Bahçeli, adı devlet faydası, kararı ne olursa olsun bu istikametin derin mimarıdır.
Yıllarca demokrasi fikriyle, çoğulcu toplum anlayışıyla çatışan; siyaset karşısında şiddeti temsil eden bir kişi ve partisi için atılan adım büyüktür.
Bu bakışın ve bu hamlelerin kuşaklar üzerinden milliyetçi anlayışı etkilemesi, Türkiye’de şu an esas olarak yayılan ve yumuşayarak değişen milliyetçi anlayışa doğru gitmesi dikkate alınması gereken bir ihtimaldir.
Yaşanan deneyim birçok bakımdan kıymetlidir.
Bu kıymet, Kürt sorununun musluğunu nasıl kapadığına ve nasıl açacağına da işaret etmektedir.
Mesele, herkesin kazanacağı ufku görebilmek; kayıp, kaybetme duygusundan uzaklaşmaktır.
Yazarlar
-
İsmet BerkanÇarpık duruma sevinmek, siyasetçiden hukuk dilenmek… 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBahçeli Kürt meselesine, Kürt meselesi Türkiye’ye yön verirken… 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREnflasyonla mücadelede Milei ve Şimşek 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump büyük bir yenilgiye uğradı 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Türk – Türk ayrışması” 6.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
30.10.2025
25.10.2025
23.10.2025
28.09.2025
20.09.2025
18.09.2025
14.09.2025
11.09.2025
6.09.2025