Ali BAYRAMOĞLU
Japonya ve Meksika'yı andıran bir demokratik düzen, yani hep aynı partinin iktidarı, iktidar dönüşümünün ise o parti içinde kadro ve yönetici değişikliğiyle yaşandığı bir siyasi yapı?
Türkiye bu istikamete doğru mu ilerliyor?
Bilinmez?
Ancak göstergeler bu istikamette?
AK Parti'nin arka arkaya üç dönem üstelik artan oylarla gelen başarısı? 2014'te ilk kez halk tarafından bir AK Parti'li cumhurbaşkanın Çankaya'ya gönderilmesinin adeta kesinliği? Siyasi dil sorunları ve otoriterleşme belirtilerine rağmen, AK Parti'nin reform istikrar ve kaliteli kamu hizmetini temsil etmesi? CHP ve MHP'nin tepkisel siyasetin ötesine geçmemesi, BDP'nin kendisine şiddet çukuruna itmesi?
Tüm bu faktörler Türkiye'nin bir süre 'fiili bir tek partili demokrasi düzeni' gerçeğiyle iç içe yaşayacağına işaret ediyor.
Böyle bakıldığında hafta sonu yapılacak AK Parti kongresi sadece bu siyasi parti açısından değil, Türk siyasal sisteminin yakın geleceği açısından önem taşıyor.
Türkiye önümüzdeki dönem siyasi partiler arasındaki rekabeti ya da bayrak değişimi ihtimalinden geçmiş, siyasi iktidar içindeki yönetici elit dönüşümüne kilitlenmiş bulunuyor. İktidar değişiminin ve yenilenmesinin bu elit dönüşümü etrafından yaşanacağı gerçeğini soluyor.
Çankaya'ya kim çıkacak? Erdoğan mı? Yoksa Gül yerinde mi kalacak? Erdoğan Çankaya'ya çıkarsa parti ve hükümet kime teslim edilecek? Gül'e mi yoksa Ak Parti'ye yeni katılan Kurtulmuş'a mı veya bir başkasına mı? sorularını oluşturuyor.
Bu sorular ülkede yapılan 'siyasi alıştırmalar'ın temelini oluşturuyor.
Bu çerçevede AK Parti kongresine ilişkin 'üç husus'un öne çıkacağını sanıyoruz.
Bunlardan birincisi 2014 Çankaya seçimleridir.
İlk kez halkın seçeği en azından bu nedenle daha güçlü bir meşruiyete sahip olacak cumhurbaşkanlığı seçimi, AK Parti'nin geleceği için hayati önemde görülüyor.
İki turlu bu seçimlerde AK Parti ilk turda göz dolduracak, en azından 2010 referandumunda topladığı yüzde 58'i geride bırakacak bir skor ve bu skordan kaynaklanacak bir meşruiyet tazelenmesi, fiili bir yarı başkanlık sistemi peşinde koşacaktır.
Kongrede ortaya çıkacak dil, yapı, listeler ve tercihler her şeyden önce bu hususu dikkate alacaktır.
'Kökleşme ve gelenekleşme' AK Parti kongresinin muhtemelen 'ikinci önemli mesele'si olacaktır.
Arka arkaya üç dönem milletvekilliği, dört dönem genel başkanlık sınırlaması dikate alınacak olursa, kökleşme, AK Parti için yeni siyasi aktörler üretme ve siyasi yelpazede işgal ettiği siyasi alanı daha etkili biçimde denetleme arayışı, sağ ve muhafazakar siyasi alanın tam kontrolü demektir.
Kökleşme Erdoğan'ın uzun süredir hasasiyetle izlediği bir politikadır. Dışarıdan aktör devşirmek, koalisyon ve ittifaklara gitmek yerine, kendi alanını genişletmek, sağı içine almak ve aktör üretmek benimsediği, her dönem milletvekili listeleriyle kanıtlanmış asli yöntemdir.
Tayyip Erdoğan'ın bir süredir HAS Parti'ye, SP'ye, DP'ye, BBP'ye yönelik politikaları bu duruma bir işarettir.
Kongreye ilişkin 'üçüncü önemli husus'a gelince?
Bu kongre, 2014'e doğru parti elit dönüşümü ve bu konudaki lider tercihlerini ortaya koyacaktır. Türkiye'yi ve AK Parti'yi önümüzdeki dönem yönetecek aktörleri ana hatlarıyla belirleyecektir.
Velhasıl pazar günü ülke açısıdan önemli bir gün olacak?
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları




































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.12.2025
20.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
6.12.2025
4.12.2025
30.11.2025
27.11.2025
22.11.2025