Ali BAYRAMOĞLU
'Siyaset toplumu içine çekiyor, içinde hapsediyor, gerginliklerini, çatışmalarını topluma transfer ediyor' tespiti boşuna yapılmıyor.
Nitekim TESEV'in KONDA'ya yaptırdığı anayasa saha çalışmasının çarpıcı ve umut verici sonuçları bu tespitten bağımsız değil.
Kuvvetli bir heyet ve danışmanlar tarafından, kuvvetli yöntem ve içerikle gerçekleştirilen bu çalışma, topluma dair özgürlükçü ve demokrat kimi yönlerin, kimi gelişmelerin ve gelinen noktanın altını çiziyor.
Yüzde 75, örneğin, şu fikre katılıyor:
'Anayasa Türkiye'nin imzaladığı uluslararası anlaşmalar ve evrensel ilkelerle uyum içinde olmalı ve bu konuda hiçbir istisna olmamalıdır'.
'Farklı nedenlerle Dersim, 6-7 Eylül, Sivas Madımak, Uludere (Roboski) gibi olaylarda devletin gazabına uğramış kesimler için aşağıdaki hangi seçenekler doğrudur?' sorusuna görüşülen kişilerin yüzde 13,5'i 'özür dilesin', yüzde 10,2'si 'tazminat ödesin' derken yüzde 45,2'si 'ikisini de yapsın' diyor. Özetle geçmişle yüzleşme ve hesaplaşma gereğinin altını çizen toplam denek oranı: Yüzde 69.
'Haksızlığa karşı adalet' (yüzde 65,1) ve 'Türk, Kürt, Sünni, Alevi gibi her tür farklılık arasında eşitlik' (yüzde 50,4) anayasanın temel ilkeleri arasında yer alsın isteniyor.
Deneklerin çoğunluğu (yüzde 53,4) ideal bir anayasanın Kürt sorununu çözeceğini düşünüyor.
Yüzde 68,9'u çevreci, 'kalkınma için doğadan hiçbir biçimde fedakârlık yapılamaz' kanaatinde…
Toplumun yarısı laikliğin anayasada aynen kalması gerektiğini (yüzde 50,6), beşte ikisi ise kalması gerektiğini ancak devletin tüm dinlere aynı mesafede olacağı şekilde düzenlemesini istiyor.
Görüşülen kişilerin yüzde 70'i, devletin başörtüsü, cinsel yönelim gibi her türlü kişisel tercih konusunda, bu tercihler ne olursa olsun tarafsız kalması gerektiği konusunda hem fikir.
Yüzde 92'si şu ifade için doğru veya kesinlikle doğru diyor:
'Devlet vatandaşlarını, onların tercihlerinden ötürü maruz kalabileceği ayrımcılığa ve saldırılara karşı korumakla yükümlüdür'. Yüzde 72'si vatandaşların ait oldukları grup, kültürel kimlik ya da cemaatleri yaşatma özgürlüklerinin tanınmasını istiyor.
Yüzde 85'i, ait olunan kültürel grup içinde baskıya maruz kalan vatandaşların hakları için devletin mücadele etmesi gerektiğine inanıyor.
Yüzde 76'sı öğretmen, hakim gibi çalışanları da dahil olmak üzere örtünmek isteyen herkesin örtünebilmesi gerektiğini düşünüyor.
Bu rakamlar gerçekten çok kuvvetli rakamlardır.
Türkiye'nin siyasi özgürlükle ilgili algı açısından çıta atladığını gösteriyorlar.
Bununla birlikte, biliyoruz ki, düz bir alanda ilerlemiyoruz.
Bunu araştırma da doğal olarak teslim ediyor. Yönetici özetinde yer alan şu cümlenin altının özellikle çizmek gerek:
'Öte yandan, en fazla kırılmanın yaşandığı konuların yine Kürtlerin talepleriyle doğrudan ilgili konular olduğunu görüyoruz. Anadilde yaşama hakkı, Türk kimliği vurgusu, yerel yönetimlerin ana dilde hizmet vermesi ve ek vergi düzenlemesi yapması gibi konular tartışmalı olma özelliği koruyor.'
Ve şu önerinin:
'Yeni anayasa sürecinde siyasi aktörler tarafından Kürt meselesine ilişkin yapıcı ve demokratik adımların atılması, bu yöndeki korkuların azalmasına, kırılmaların çözülmesine, toplumun demokratik talepleri ve demokrasiye ilişkin desteğinin ve güveninin artmasına yol açacaktır.'
Katılmamak mümkün değil.
Türkiye'yi bu özgürlükçü noktaya reformcu politikalar ve toplumsal deneyimler getirdi.
Siyasetçi ve iktidar, toplumu kendi diline, kendi gerginliklerine, kendi önceliklerine hapsetmezse, özgürlük talep eden bir toplum karşısında olduğunu unutmazsa, rahatlar ve yol alır.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
2.08.2025
6.07.2025
4.07.2025
28.06.2025
26.06.2025
21.06.2025
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025