Ali BAYRAMOĞLU
Aralık başında yaptığımız bir sohbette bir bakan, İmralı'yla MİT arasında görüşmelerin başladığını, bu görüşmeler sonunda, tünelin ucunda bir ışık görürse başbakanın yeni adımlar atacağını, yeni bir dönemin başlayabileceğini söylüyordu.
Belli ki 'ışık' görüldü…
Başbakan resmen görüşmelerin başladığını açıkladı. Bu teması önemsediğine, tahriklere rağmen devam ettirme kararlılığında olduğuna dair açıklamalar yaptı ve yapmaya devam ediyor.
O sohbette bakan, bu görüşmelerin yaz aylarından önce bir sonuç vermesinin önemli olduğunu söylüyordu. Yaz aylarından itibaren Türkiye'nin seçim havası solumaya başlayacağını, bu havanın görüşmeleri olumsuz etkileyebileceğini ima ediyordu.
Takvim bu yönde ilerliyor.
Dikkat de bu yönde…
Nitekim Hüseyin Çelik'in olay sıcaklığıyla yaptığı ilk tespit ve başbakanın kişisel tarzından kaynaklanan ters birkaç vurguyu dikkate almazsak, hükümet çevreleri Paris cinayetleri konusunda dahi temkinli, mesafeli davranmayı bildiler. Olabilecek tahriklere rağmen bu sürecin sürdürüleceğini açık bir şekilde vurguladılar.
Velhasıl başlayan görüşmeler hükümet tarafında önemseniyor ve korunuyor.
Yenilerde bir başka sohbette, bir başka bakan, son temasın en önemli ve umut verici yanlarından birisinin devletin ve Öcalan'ın bakışı arasındaki mesafenin daralması olduğunu söylüyordu.
Bu durum başka siyasiler tarafında da, 'Öcalan'ın talep profilinin düşük olması' olarak tekrar vurgulandı.
Peki ortaya çıkan görüşme tablosunu nasıl ele almak gerekir?
Bu tabloyu, Kürt siyasi taleplerinin hemen karşılanmasından çok, bunların biçimlenmesine imkân verecek siyasi ve hukuki zeminin oluşturulması şeklinde tanımlamak sanırız yanlış olmaz. Silahların susması, KCK tarzı operasyonlara imkan veren mevzuatın değişmesi, anayasal düzeyde ayrımcı dile son verilmesi, yerel yönetimlere yetki devri ve sorunun muhatabı olarak Öcalan'ın koşullarının 'siyasi' olarak iyileştirilmesi gibi hususları bu çerçevede yorumlamak gerekir.
Öcalan'ın Kürt sorununun çözümüyle ilgili 'reçeteleri' zaman içinde değişikliğe uğramıştır. Ayrılıkçı politikalar, demokratik cumhuriyet, demokratik özerklik, hepsi, birbirini takip eden, farklı Öcalan önerileridir. Ülkedeki konjonktür değişikliklerinin, bölgedeki denge farklılaşmalarının, Öcalan'ın örgüt ve devlet karşısındaki durumunun bunların şekillenmesinde belirleyici olduğuna şüphe yok…
Peki devlet bir ileri noktaya, örneğin Öcalan'ı muhatap alma aşamasına, bunu açık bir politikayla yürütme safhasına nasıl geldi?
Siyasi bıkkınlık ve asayiş yöntemlerinin sonuçsuzluğu altı çizilmesi gereken ilk faktördür.
Ayrıca Öcalan'ın geldiği son noktanın devletin masaya oturmasını kolaylaştırdığı söylenebilir.
Bir başka kolaylaştırıcı, hatta zorlayıcı unsur da dış dinamiklerdir.
ABD'nin, onun üzerinden Barzani'nin Güney Suriye'de PKK'nın gelişimine set çekmesi, PKK'yla kimi ilişkilerini gözden geçirmesi hem barış görüşmelerinin lojistik bir unsuru olmuştur. Hem bu görüşmeleri bir ön koşul kılmıştır. Ancak bununla birlikte devletin ve onun işletmecisi olan siyasi iktidarın geldiği 'cesaret, siyaset ve hamle aşaması' da göz artı edilmeyecek bir şekilde kendi başına değerlidir. Bunu mümkün kılan en önemli hususlardan birisi de 'kurumlar arası çatışma ve yarışma' haline son veren demokratikleşme sürecidir. Devletin yeniden yapılanması çerçevesinde MİT'in siyasi idareye bağlı olarak üstelendiği işlevler, bu kurum, asker, emniyet, dışişleri ve adalet bakanlıkları bürokrasisi arasındaki uyum, bunların siyasi iradeye mutlak bağımlılık içinde hareket etmeleri, Türk siyasal sistemine siyasi kararlarda gerekli esneklik dozunu sağlamış görünmektedir.
Bardağın dolu tarafı böyle…
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.12.2025
20.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
6.12.2025
4.12.2025
30.11.2025
27.11.2025
22.11.2025