Ali BAYRAMOĞLU
Yoğun üç gün geçirdik Marmara Bölgesi'nin çeşitli il ve ilçelerinde.
Marmara Akil İnsanlar Heyeti olarak Bursa, Bandırma, Çanakkale'ye yaptığımız geziler, görüşmeler, temaslar (dışarıdaki 50-60 kişinin bağrış çağırışı dikkate alınmazsa, ki almamak gerekir) hepimizi barış konusunda, en azından barışa verilen destek konusunda biraz daha umut doldurdu.
Farklı eğilimlerin aynı salonda ya da aynı masa etrafında 'barış temalı karşılaşmaları'nın, talepleri, endişelerini, desteklerini ve sorularını dile getirmesinin söylediği iki husus var:
1. İnsanlar Batı'da barışı konuşuyor…
2. İnsanlar barışı konuşurken kendilerini, kendi düzenleri de konuşuyor…
Son yaptığımız Çanakkale toplantısı bu açıdan mükemmel bir örnekti.
Yaşlıca bir hanımefendi toplantının sonuna doğru şunları söylüyordu:
'Sizinle ve bu toplantıyla Çanakkale'ye 90 yıldır ilk kez gerçek demokrasi geldi (demokratik ortam geldi)…'
Vali, rektör, CHP'li belediye başkanı, Sanayi Odası'ndan Tabip Odası'na türlü sendikalara kadar ilin pek çok sivil örgüt temsilcisi, şehit aileleri, ulusalcı eğilimler, Kürtler aynı salonda 3 saat boyunca birbirlerine öfke duymadan görüş ve beklentilerini dile getirdiler, barış sürecine varsa endişeleri ve eleştirileri onu dışa vurdular, aralarında konuştular.
Barış arzusu, mevcut barış projesine destek sanıldığından daha fazla ve bu destek her geçen gün artıyor.
Ancak hiç bir destek sorgusuz sualsiz olmuyor. Değişim yöntemi ve sonucuyla ilgili endişeler, değişim arzusu ve destekle atbaşı gidiyor.
Bu tür endişeler, sorular Bursa, Bandırma, Çanakkale'deki gibi dile getirilince, söz söz ile, fikir fikir ile buluşunca, öne çıkan tartışma, katılım, talep ve siyaset oluyor.
Her yerde siyaset var…
Desket dışında ve yanında Güneydoğulu'nun bu süreçle ilgili ne denli güvensizlikleri varsa, Batılı'nın, Trakyalı'nın o denli endişeleri var.
Kürt bölgeleri ve Kürtler dışındaki kesimlerin asıl soruları 'çözüm için ve çözüm sonrası nasıl bir Türkiye, nasıl bir bütünlük projesi' meselesinde kilitleniyor.
Türkiye'de yürüyen barış süreci önemli ölçüde 'şimdiki an merkezli', ya da adım adım oluşan bir süreç. Çatışmanın durması, eylemsizlik, silahların gitmesi doğal olarak belirli plan ve tanımlı mutabakatları içerirken, çatışmanın yeniden başlamasını engelleyecek adımlar, yani barış sürecindeki ikinci ve üçüncü aşamalar belirsizlikler içeriyor.
Yeni bir anayasa yapılabilecek mi, yapılırsa Kürt meselesine dair neler içerecek, yoksa değişiklikler paketi şeklinde bir geçiş anayasası mı söz konu olacak?
Bu soruların demokratikleşme, yerel yönetimlerinin gücünün artırılması, daha demokratik bir vatandaşlık tanımı gibi ortak bir niyet ve genel mutabakat dışında somut yanıtları yok…
Yanıt için arayışlar var.
Yanıtlar önce partiler, sonra toplum tarafından yol üzerinde, tartışmalarla, siyasi alışverişlerle, siyasetle belirlenecek.
Geleceğin bu anlamda ve çerçevede belirsizliği, daha doğrusu şimdiki an içinde ilgili aktörler tarafından birlikte inşaa edilecek olması bir demokrasi belirtisidir.
Marmara toplantıları bu gerçeğin adım adım idrak edilmesiyle yol alıyor.
Toplum barışa hazır ve hazırlanıyor…
Siyasetçinin ve siyasi güçlerin bu noktadan sonra hata yapma şansları yok…
Aksi halde, güven arayışı güvensizlik çığına dönüşür…
Not:
1.Akil İnsanlar Heyetlerinin gezileri sırasında az sayıda İP'li ve MHP'li şiddet kokulu gürültü yapıyorlar. Basının sıkça bu gürültüleri, sırf gürültü olduğu için öne alması, sürece tepki olarak vermesi, büyütmesi, esası gözardı etmesi barış sürecine yardımcı olmuyor.
2. Bugünden itibaren gazeteci, akademisyen ve milletvekillerinden oluşan bir grupla bir hafta boyunca Güney Afrika gezisinde olacağım. Benzer sorunlar yaşamış bu ülkenin öyküsünü ve deneyimini aktarmaya çalışacağım.
Yazarlar
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.09.2025
18.09.2025
14.09.2025
11.09.2025
6.09.2025
4.09.2025
30.08.2025
28.08.2025
23.08.2025
21.08.2025