Ali BAYRAMOĞLU
Yangın olaylar itibariyle yavaş yavaş sönümleniyor.
Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan vekili Bülent Arınç 'devlet şiddeti'yle ilgili özür dileyen, 'iktidar üslubu'yla ilgili öz eleştiri yapmaya açık olduklarını ima eden çıkışlar yaptılar. Gezi parkıyla ilgili olarak bu işin başından beri takipçisi olan sivil örgütlerle görüşeceklerini ve birlikte gözden geçirmeye açık olduklarını vurguladılar. Olayların merkezinde yer alan BDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder'le görüştüler.
Alevin bir ölçüde dinmesinde bunlar etkili olduysa, ki sanırız ve umarız öyledir, 'yapılması gereken'in ne olduğu da ortadadır.
Ancak siyasi iktidarın çıkaracağı ders, sadece bu olaylarla sınırlı kalmamalı, 'siyaset ve hükümet tarzı ve dili'yle ilgili olarak da bir sonuca dönüşebilmelidir.
Nitekim tersi hal, yani umursamazlık, meydan okuma, 'yaptık daha yaparız, yüzde 50'yi zor tutuyoruz' tavrı, bu olayların neden patladığını ve neden azdığını gösterir.
Teslim etmek gerekir ki, kimi toplumsal ve siyasal gruplar olayların dinmesiyle ilgili olarak son derece duyarlı ve sorumlu davranıyorlar. Taksim'in simgelerinden biri haline gelen Sırrı Sürreya Önder'in, 'demokratik süreçlerin süratle devreye girdiği halktaki bu oluşan farkındalığın devlet ve hükümet nezdinde de oluşulmaya başlandığını gördüm' açıklamaları, Çarşı Grubunun, BDP'nin tutumu, olayların kontrol altına alınması açısından hayati ve önemlidir.
Ancak yanıltıcı olmasın, ama esas yine başka yerdedir…
Şimdi soru şudur:
Başbakan, Gül ve Arınç'ın girişimlerini sahiplenecek ve bu farkındalık halini sürdürecek midir yoksa sık yaptığı gibi bunlara katılmadığı söyleyerek, olayların dinmeye başlamasını yanlış yorumlayarak yola bildiği gibi mi devam edecektir?
İkinci ihtimal Türkiye'ye kısa vadede, orta vadede de sadece sorun ve sıkıntı getirir.
Gezi olaylarının kendisinin ötesinde bir siyasi ve toplumsal anlam taşıdığını başbakanın görmesi gerekiyor.
Yaşanan olayların 'ataerkil siyaset tarzı'na ilişkin büyük krizi ve itiraz selini tetiklediğini farketmesi, daha önemlisi, demokratikleşen ülkede, demokratik hassasiyetleri artan toplumda Gezi olaylarının ortaya koyduğu yeni bir 'fay kırığı'nın oluştuğunu icap ediyor.
Türkiye'nin bundan böyle bu fay kırığı hattı üzerinde 'sen isteyemezsin ben takdir ederim, oy aldım, her karar ve doğrunun kaynağı budur' tarzı ataerkil siyaset mekanizmasıyla yönetilmesi kolay olmayacaktır.
Bu tarz ayrıca kimlik hassasiyetleri üzerine oturan yerleşik, bildik ülke sosyolojinin içine de çomak sokmaya başlamıştır. Ataerkil siyasetin Dersim'de ve Erzincan'da Alevileri, İstanbul'da demokrat kesimleri, kentlileri sokağa döken, laik-dindar ayrımını yeniden tahrik eden bir yol açtığının siyasi iktidar, ancak özellikle başbakan tarafından farkedilmesi gerekir.
Başbakan ve çevresinin yine görmesi gerekir ki, Gezi olayları eski sosyolojik dokuya yeni bir unsur eklemiştir. Yeni bir sosyolojik tablo, genç, örgütsüz, kentli, çevre duyarlılığı son derece yüksek, yaşam alanına hakim olmak isteyen bir dalgayı, bir tür yeni bir muhalefet türünü, bir tür yeni bir toplumsal hareketi içermektedir. Çandar'ın isabetle 'alışıldık cinsten değil. Bir hayli bireyci. Kayıtsız. Umursamaz. Kentli ve seküler yeni kuşakların tüm özelliklerini yansıtıyor. Barışçıl, ve tüm bireyciliği içinde dayanışmacı…' tarif ettiği bu yapının ataerkil siyaset tarzıyla barışık olması mümkün değildir.
Şöyle söylemekte de fayda var:
Başka başbakan olmak üzere siyasi iktidar, İslami kesimler, muhafazakar çevreler, basını ve türlü aktörleriyle 'komplo senaryoları'nın dışına çıkabilmeli, kendilerinin dışındaki toplumsal sahayı, 'toplumsal' olanı görebilmelidirler. Farklı toplumsal hassasiyetlere değebilmelidirler. Kendilerine reva görülen 'İslami hareket bir dış oyun, bir İran etkisi, bir komplodur' tarzı 'toplumsal tasavvur eksikliği'yle malul tuzaklara düşmemelidirler.
Hep söylüyoruz ciddiye almak ve dikkat kesilmek gerekir:Ulusalcılar elbet sahadadır, sızma çabasındadır, mahalle aralarında ayaklanma ruh hali içindedir, onunla mücadele edilecektir, ancak unutmamak gerekir ki, en önemli mücadele demokratik dile dönüş üzerinden olur.
Türkiye sadece siyasi değil, toplumsal değişim de yaşıyor…
Evet, başbakan bekleniyor…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
2.08.2025
6.07.2025
4.07.2025
28.06.2025
26.06.2025
21.06.2025
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025