Ali BAYRAMOĞLU
Başbakan dershanelerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Sözleri arasında üç noktanın altını özellikle çizmek gerekir.
1. Dershanelerin kapatılması girişiminin bir iktidar kavgasından çok, yıllardır arzu ettikleri bir 'dönüşüm'ün sonucu olduğunu söylüyordu.
2. Ancak Gülen cemaatinin ve yayın organlarının bu meseledeki tavrını hükümete yönelik 'kara kampanya' olarak tanımlamaktan geri kalmıyordu.
3. Ve en önemlisi 'bütün bir eğitimi cemaatin kurumlarına teslim etmek gibi bir anlayışın içinde olamayız' diyordu.
Bu üç nokta bir bütün olarak bize şunu söylüyor:
Hükümetin özel dershaneler girişimi başlangıç niyeti itibariyle cemaatten bağımsızdır, ancak bugünkü dengeler ve vereceği sonuçları itibariyle cemaatle yakından ilgilidir...
Adım adım gidelim...
Hükümetin dershanelerle ilgili ilk niyet beyanı 2009 yılına aittir. 2009 ise cemaat ve AK Parti ittifakının zirvede olduğu yıldır.
Doğrudur...
Ancak başka bir doğru da cemaatin en önemli cihazının 'insan üretim merkezi olan üniversiteler ve üniversitelere açılan kapı olan dershane- ler' olmasıdır..
Üniversiteler açısından bakıldığında AK Parti iktidarı döneminde 20'ye yakın yeni açılan üniversitenin en hafif tabiriyle cemaatle temas içinde olduğu biliniyor. 100 üniversite hedefini ise cemaatin bizzat ileri gelenleri dillendiriyor.
Bugün üniversiteye giriş düzeyini belirleyen en az okullar kadar dershanelerdir.. Cemaatin dershaneleri ise en etkili ve başarılılar içinde yer alıyor, 'Işık Evleri'yle birlikte 'öğrenci dönüştürme ve yerleştirme' açısından son derece başarılı oluyorlar.
Açıktır ki, cemaat için yeni yollar bulana kadar dershanelerin kapatılması 'toplumsal ve siyasal stratejisi'nin ya da büyük 'ahlak projesi'nin sekteye uğraması demektir.
O zaman görmek gerekir: Gerek Fethullah Gülen'in ABD'den yaptığı sert açıklamaların gerek cemaat yayın organlarının estirdiği fırtınanın temelinde 'eğitimin niteliği tartışması' değil, 'eğitim alanının denetimi meselesi' yatmaktadır
Peki cemaat açısından mesele böyle de hükümet açısından çok mu farklı ? Mesele siyasi iktidar için şu aşamada sadece bir eğitim kurumu düzenlemesinden mi ibaret?
Hayır...
Denetim kavgası hükümet açısından da barizdir.
Ve mesele sadece eğitimle sınırlı değildir.
Şubat 2012'de yaşanan MİT krizi bir ittifakın bir pay kavgasına, bir çatışmaya dönüşünün ve çöküşünün başlangıç noktasıydı. (*)
Bu aşamadan sonra gerek özel mahkemeler gerek emniyet istihbarat düzeyinde kontrolün elden çıktığını, buralarda atılan adımların kendi aleyhine dönmeye başladığını düşünen hükümetin neler yaptığı malumdur.
Cemaatin hakim olduğu yapıların üzerine gidilmiştir. Önce İstanbul Emniyeti'ndeki istihbarat birimi dağıtılmış, ardından özel yetkili mahkeme ve savcılıklar kaldırılmış, bunu takiben Ankara'da Emniyet Genel Müdürlüğü'nde İstihbarat Dairesi tümüyle tasfiye edilmiş, kritik yerlerde bulunan cemaat mensuplarına karşı süregiden bir politik hassasiyet ortaya çıkmıştı.
Buna karşılık cemaat de kendi- sini açık siyasi aktör haline getiren çatışmacı yanıttan geri kalmadı.
Cemaat gazeteleri, kurumları ve bizzat Fethullah Gülen, zaman zaman ültimatom gücünde açıklamalarla hükümeti, özellikle Başbakan'ı hedef alan, an azından karşılarına alan bir istikamet tutturdular. Gezi olaylarıyla birlikte AK Parti'ye karşı icraatları açısından açık muhalefete geçtiler, tüm muhalif unsurlara bünyelerinde yer ve değer vererek 'demokrasi cephesi görüntüsü'nde bir yıpratma politikası izlediler..
Velhasıl çatışma eski ve açık.
Dershaneler meselesi de, kim ne derse desin çıkış noktası farklı bile olsa, bu çatışmanın içine oturuyor. Başbakan'ın, 'bütün bir eğitimi cemaatin kurumlarına teslim etmek gibi bir anlayışın içinde olamayız' sözlerinin anlamı burada karşılığını buluyor.
Bu konudaki yorum ve siyasi açıklamaların gösterdiği gibi muhafazakar kesimde açık çatışma ve çatışmayı dillendirme geleneği zayıftır.
Ama bu kez farklı.
Kırılan kol yen içinde kalmıyor.
MİT krizi sırasında Ruşen Çakır Vatan Gazetesi için benimle bir söyleşi (**)yapmıştı. 'İslami kesim içinde tarihin en büyük kavgası yaşanıyor' sözünü başlığa çekmişti.
Evet öyle ve sürüyor.
(*)(http://yenisafak.com.tr/yazarlar/AliBayramoglu/buyuk-kavga-fidana-davet-bardagi-tasiran-son-damla/30990) (http://yenisafak.com.tr/yazarlar/AliBayramoglu/iktidar-kavgasinin-kokleri/31003
http://yenisafak.com.tr/yazarlar/AliBayramoglu/bir-ittifakin-cokusu/39171
(**)http://www.internethaber.com/ak-parti-akp-cemaat-fethullah-gulen-meclis-rusen-cakir-ali-bayramoglu--403141h.htm
http://haber.gazetevatan.com/%93cemaatin-ne-oluyor-nereye-gidiyoruz-diye-sormasi-gerekiyor%94/432847/4/Gundem
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.12.2025
20.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
6.12.2025
4.12.2025
30.11.2025
27.11.2025
22.11.2025