Ali BAYRAMOĞLU
12 Eylül Anayasa'sından bu yana HSYK ya da yargının bağımsızlığı meselesi hiç bir zaman siyasetin gündeminden düşmedi.
2010 referandumunda da ana mesele, yargının yapısı ve bağımsızlığıydı.
Referandum sonrası yargıya ilişkin tartışma devam ederken, TESEV 2012 sonbaharında HSYK üzerine bir yuvarlak masa toplantısı yapmıştı. Toplantıya Ahmet İnsel ve Mithat Sancar akademisyen sıfatıyla, Yücel Sayman İstanbul Barosu eski başkanı olarak katılmışlardı. YARSAV ve Demokrat Yargı'dan birer temsilci ile HSYK'nın kuvvetli ismi 1. Daire Başkanı İbrahim Okur katılımcılar arasındaydı. Toplantıyı ben yönetmiştim. Toplantının tutanakları ve sonuç raporu daha sonra TESEV tarafından yayınlandı.
TESEV'in toplantıyı yapma nedenlerinde birisi HSYK üzerine yapılan yoğun tartışmalar, yargı-siyaset ilişkisinin aldığı biçimdi.
Toplantının sonuç raporuna 2002 sonrasına ilişkin şu satırları yazmışım:
"Yargı açısından ikili bir durum ya da işlevden söz etmek mümkündür. Bir yandan yargı kendi çapı ve çerçevesini aşan bir yoğunlukla siyasi sorunların siyasi nitelikli hakemi haline dönüşmüştür.
Diğer yandan bu davaların yürütülebilmesi için özel yetkili mahkemeler ve özel yetkili savcılık düzenlemesiyle yargıya verilen olağandışı yetkiler, yargı kurumunu ve aktörlerini kendi başına bir güç merkezi haline dönüştürmüştür.
Güç olmanın anlamı açıktır: Yargı-siyaset ilişkisi yer, mahkeme ve döneme bağlı olarak kimi zaman değişim kimi zamansa değişime direnç yönünde hukuk ve kanunun sınırlarını zorlayan bir şekilde ilerlemiş, en azından kamuoyunda bunun böyle olduğuna dair güçlü bir kanaat oluşmuştur.
Bu çerçevede, savcıların ve hakimlerin "kim" olduğu, özel yetkili mahkemelerin ve savcılıkların "nasıl çalıştığı", hukuki sınırlarını aşıp aşmadığı önemli tartışma konuları haline gelmiştir.
Özellikle 2010 yılına kadar olan ilk dönemde, yüksek yargı ve HSYK'nın eski siyasi seçkinlerden oluşan yapısı siyasi iktidar tarafından değişim sürecinin önündeki en büyük engel olarak tanımlanmıştır. HSYK'nın adli süreçlere ve aktörlere yönelik pek çok girişimi ve hazırladığı terfi ve tayin kararnameleri, 2010 öncesinde bu kurum ve siyasi iktidar arasında tüm ülkeyi kuşatan ciddi gerginliklere yol açacaktır.
Nitekim 2010 anayasa değişiklikleri, hükümet açısından özellikle HSYK ve yüksek yargının yapısının değiştirilmesi ve burada oluşan direncin kırılması amacını taşımıştır. AK Parti iktidarı değişim önündeki yargı engelini aşmak ve yüksek yargı üzerindeki "vesayeti kaldırmak" iddiasıyla ve temel olarak bu iddiayı merkez alan bir çerçevede hazırladığı bir metinle, anayasal bir değişikliğe gitmiş ve bu değişikliği referanduma götürmüştür. Anayasa değişikliği ve onu takip eden uyum yasaları, HSYK'nın yapısında önemli değişikliklere yol açmış, diğer yüksek mahkemelerde olduğu gibi bu kurulun üyelerinin de yargıç ve savcılar bünyesinde yapılan bir seçimle belirlenmesi kuralı benimsenmiştir.
Referandum süreci ve kurul seçimleri, ülkedeki güçler dengesine ve kutuplaşmalara paralel olarak, yargı içinde farklı eğilimlerin dernekler üzerinden ya da enformel bir çerçevede siyasi olarak örgütlendiği bir iklimde yaşanmıştır. HSYK'nın doğrudan hakimlerin ve savcıların oylarıyla belirlenmesi YARSAV, Demokrat Yargı ve hükümet ekseni olarak tanımlanan üç grubu ön plana çıkarmış, bu grupların hazırladığı listeler yarışmış ve sonuçta Adalet Bakanlığı listesi kazanmıştır.
Bu sonuç bir kesim tarafından demokratik ve doğal bir normalleşme ve geçiş olarak tanımlanırken, başta YARSAV ve Demokrat Yargı olmak üzere diğer bazı gruplar tarafından, iktidarın seçimleri etkileyerek HSYK'ya el koyması, özellikle Fethullah Gülen cemaatinin başta HSYK olmak üzere yüksek yargıda denetimi ele geçirmesi olarak yorumlanmıştır. Başka bir deyişle, siyasallaşma tartışması değişmemiş, tartışmada taraflar yer değiştirmiştir..."
Bugün benzer bir tartışmanın başka bir aşamasındayız.
Mesele sadece yürütmenin yargıya müdahalesi sorunu değil, aynı zamanda yargının sınırları ve yapısı sorunudur.
Çatışma bir yana, ilkeler açısından bunu unutmamakta fayda var.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025