Ali BAYRAMOĞLU
"... Bu PKK hadisesi dediğiniz, bir Kürt isyanıdır ve öyle algılanmalıdır. Cumhuriyet tarihinin en uzun, en derin, en yaygın, en dayanıklı Kürt isyanıdır...
Kürt sorununu silahlı bir isyan hareketi olarak tanımlarsak, bu isyanı başlatan, yöneten ve Türkiye'nin bir numaralı sorunu haline getiren kişi Öcalan'dır.
Ana dilde eğitim dâhil, Kürtlerin bütün kimlik haklarını tanıyın, demokratik özerkliği, eyalet meclislerini kurun, Öcalan ve dağdakiler ne olacak sorularına cevap getirmedikçe Kürt sorununu çözemezsiniz..."
Bu sözler Cengiz Çandar'a ait...
Neşe Düzel'le yaptığı söyleşide, TESEV için yaptığı çalışmanın en çarpıcı, en can alıcı noktasını böyle tanımlıyor Çandar...
"Kürt sorunu ile PKK ayrışmazdır" demenin ötesinde, geldiği nokta itibariyle Kürt sorununun siyasi cephesinin, sosyal cephesinin önünde durduğunu ima ediyor.
Sorunun özünü Kürtlerin taleplerini siyasallaştıran, taşıyan aktörlerin oluşturduğunu söylüyor.
Bu önemli bir yaklaşım...
Örneğin benim bu köşede sık dile getirdiğim, "Kürt siyasi hareketi Kürt sorununu kendi içine hapsediyor, tekeline alma mücadelesi veriyor, Kürt sorunu bu politikadan öte ve farklı bir şey olmalı" bakışının doğru olmadığını söylüyor Cengiz...
Kürt sorununun çözümünde yol alabilmek için bu tür bakışlar arasında temasa, tartışmaya, alışverişe Türkiye'nin ihtiyacı var...
Çandar'ın aylar süren devletin koridorlarından Kandil'e, BDP'den Kürt sokağına, KCK'cılardan militanlara uzanan görüşmeler sonucu yaptığı bu çalışma gerek tespitleri, gerek sonuç açısından son derece önemli, kimsenin kayıtsız kalmaması gereken bir metin...
Bu çalışmanın pek çok önemli noktası var...
Bunlardan iki tanesinin altını özellikle çizmek gerekiyor.
İlki, yukarıda vurguladığımız husustur. Yani PKK-Kürt sorunu arasındaki ilişkinin ikincisinin hazırladığı genel zemin üzerinde, ama bu zeminin çok ötesinde, birincisinden kaynaklanan bir tanım çerçevesinde ele alınmasıdır.
Elbet bu noktada önemli olan Çandar'ın bu sonuca Kürt tarafıyla yaptığı görüşmeler sonucu varmış olmasıdır, daha doğrusu temel olarak bu bakış açısının Kürt siyasi hareketinin durduğu noktayı, algısını ve ruh halini açıklıyor olmasıdır.
Bu durumda Kürt siyasi hareketi açısından kimlik hakları, özerklik ve benzer adımların sorunu çözemeyeceği, asıl çözüm adresinin "muhatap alınacak Kürt temsilcisi" ile onun statüsü meselesi olduğu ve bunun ne denli derin bir gerçeklik halini aldığı ortaya çıkmaktadır...
İkinci nokta, Cengiz Çandar'a göre Kürt politikacılarının ya da dağdakilerin kronik bir güvensizlik içinde bulunmaları ve devlet tarafından atılan her açılım adımının kendilerini tasfiyeye yöneldiği korkusu yaşamalarıdır...
Direncin, çatışma çıtasını arttırmanın özü burada yatmaktadır.
Cengiz Çandar bu ve benzer tespitlerden sonra "dağdan inmenin koşullarını tanımlıyor ve imkânlarla ilgili öneriler" sunuyor...
Bunların ortak paydasını, çalışmadan şu alıntıyla özetlemek mümkün:
"... 'Kürtlerin dağdan başka dostu yok' meselini bir kültür kodu haline getirmiş olan Kürtlerdeki dağ mistifikasyonu, 'dağdan iniş'i göründüğünden daha çetin bir hale getirmektedir.
Söz konusu dağ mistifikasyonu, Abdullah Öcalan'ın çözüm konusunda tatmin olmadığı ya da edilmediği sürece neden 'dağ kozu'nu sıkı sıkıya tutmaya devam ettiğini ve edeceğini de anlatmaktadır.
Geniş Kürt kitleleri nezdinde bir tür Abdullah Öcalan-isyan-dağ 'üçlemesi' söz konusu olmaktadır..."
Evet, durum şu:
Çandar, PKK dağdan inecekse, Kürt sorunu çözülecekse, Kürtler dikkate alınmalıdır, onların bakışı ve beklentileri de işte bunlardır, diyor...
Harekete, düşünmeye ve tartışmaya davet ediyor...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025