Ali BAYRAMOĞLU
Peşte'den Budin'e bakan nehir kıyısındaki bir odadan, muhteşem taş bir köprü ve tarihi kale manzarasına bakarak güncel siyasete, Ankara'ya ilişkin yazı yazmak 'ilginç' bir duygu.
Macaristan akla Estergon, Budin, Mohaç, Zigetvar, Kanuni'yi, güç ve devlet öyküsünü getirir. Ama akla karşıdaki kale kimbilir ne can öykülere tanık olmuştur sorusu da geliyor.
'Benli Alime' türküsündeki Budin'li genç kızın feryadı da onlardan birisi:
'Budin'in kalesinden top atılır
Gelinler, kızlar sırayla satılır
Heybetinden günler, aylar tutulur
Aman padişahım sorusun sen ver...'
Sadede gelelim...
Cumhurbaşkanı Gül ile Budapeşte'deyiz. Kendisiyle yaptığımız sohbeti gazetede okuyacaksınız.
Biz aklımıza düşürdüklerini yazalım:
Muhalefet yükselse de, değişim döneminin kapandığı fikri dolaşsa da, Erdoğan'ın imajıyla ilgili 'kırılma' tartışmaları yapılsa da, karşımızda çıplak bir gerçek var:
AK Parti önümüzdeki dönemde de Türk siyasi sisteminin taşıyıcısı olmaya devam edecek. Başka bir ifadeye 'fiili tek parti düzeni'nin çarkı şöyle ya da böyle dönmeyi sürdürecek.
Önümüzde, Mart sonrası Cumhurbaşkanlığı seçimleri var, hakim düzenin alacağı yeni şekil açısından kritik nokta burası.
Tayyip Erdoğan merkezli çalışan bu düzen nasıl evrilecek?
Erdoğan Çankaya'ya çıkacak mı?
Çıkarsa yerini Gül alacak mı?
Alırsa düzen fiili başkanlık sistemine doğru mu evrilecek yoksa Gül devri mi başlayacak?
Almazsa ne olacak?
Açıkçası düne kadar, başka bir ifadeyle 17 Aralık öncesine kadar genel kanı, Tayyip Erdoğan'ın fiili bir başkanlık modeline doğru ilerleyeceği, bu modelde eski yol arkadaşlarına, Arınç'a, Gül'e yer bulmanın kolay olmayacağı şeklindeydi.
Kriz kesif hale gelip AK Parti'yi kuşattıkça özellikle Abdullah Gül faktörünün tekrar ve kendiliğinden değer kazanmaya başladığı söylenebilir.
İki nedenle...
-Mevcut ortamda Tayyip Erdoğan, Gül'e beklenenden daha çok ihtiyaç duyabilir.
-Seçimler sonrası ılımlı ve sakin güç olarak Gül'ün dili ve duruşu AK Parti'nin iktidar öyküsünde bir ihtiyaç ve girdi haline dönüşebilir.
Altını tekrar çizmek gerekirse, yeni dönemde belli bir denge çerçevesinde Erdoğan-Gül üzerine kurulu yönetim modeli sona ermek bir yana, güçlenerek ve şekil değiştirerek yol alabilir.
Gül'ün cumhurbaşkanlığına devamı ya da Erdoğan'la yer değiştirmesi düne oranla artık çok daha kuvvetli bir ihtimaldir.
Budapeşte gezisinde eşlik ettiğimiz Gül, edası, her sözü ve yorumuyla bu 'tahmin analiz'i destekliyordu.
Birkaç husus artık çok açık:
1.Cemaatin 'Gül'e oynadığı' tarzı iddialar ve dedikoduların hiç bir karşılığı kalmamıştır.
Gül, kimi konularda Erdoğan'dan farklı düşünse de, üslup ve tarz konusunda ayrışsalar da, AK Parti'nin yaşanan gerginlik ve krizdeki iki asli gücünü Gül ve Erdoğan, Cumhurbaşkanı ve Başbakan oluşturuyor. Nitekim bugün gazetede okuyacağınız söyleşi, Cumhurbaşkanı'nın özellikle HSYK konusunda ikna olduğunu gösteriyor. 'Anayasa ve yasalar dışında bir aidiyet içinde oldukları takdirde hakim ve savcılara demokratik sistem müdahale eder' tarzı sözleri, HSYK'nin geldiği noktayla, yaşadığı gruplaşmayla ilgili analizleri, hukuk devletinin devlet içindeki gruplaşmayı kabul edemeyeceğine dair vurguları, bugün 'Türkiye'de paralel yapı vardır' mealindeki ifadeleri Gül-cemaat ilişikisi açısından da, hükümet-Cumhurbaşkanı uyumu bakımından da son derece açık anlamlar içermektedir.
2. Gül ve Erdoğan'ın arasında bir liderlik yarışı olmayacağı da ortadadır.
Gül'ün, bu tür bir mücadeleye girmesini beklemek hayalcilik olacağı gibi, AK Parti'nin önümüzdeki seçimlerde alacağı oy oranı, mevcut krizin seyretme biçimi, yürütmenin alacağı tedbirlerin sınırları ile bunun toplumsal-siyasal akisleri, bu ikili arasında yeni bir denge ve işbirliğine yol açma ihtimalini yükseltmektedir.
Cumhurbaşkanı'yla bu gece saat 21.30 sıralarında tekrar görüşeceğiz, belki bu tahminle- rimiz etrafında soru sorma, sohbet imkanı buluruz...
Budapeşte'den şimdilik bu kadar...
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları










































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.12.2025
20.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
6.12.2025
4.12.2025
30.11.2025
27.11.2025
22.11.2025