Ali BAYRAMOĞLU
21 Mart, bugün, 2014'ün Nevroz'u.
Merceklerin Kürtlere ve Kürt sorununa kaydığı gün.
Kürt sorununda geçen yılın başında açılan sayfa, 'barış süreci', inişli çıkışlı bir seyir yaşadı. 30 Mart seçimleri şu ya da bu şekilde, şu ya da bu sonuçla yeni dengeler kurarak yeni bir döneme start verecek. 5 ay sonra yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri bu dengeler içinde başlı başına bir yer tutacak. Kürtler, Kürt hareketi, barış süreci, nasıl adlandırırsanız adlandırın, Kürt meselesinin bu dönemde ciddi ve etkin bir rol oynaması kuvvetli bir ihtimaldir.
Dün değindim:
Siyasi iktidar ne kadar değerlendirecektir göreceğiz, ancak açıktır ki, barış süreci gerek Türkiye gerek AK Parti için siyasi istikrar, demokratik sıçrama ve normalleşme için eldeki en önemli tek imkandır.
Kürt Hareketi'nin çözüm, uzlaşma, hatta pazarlık için güçlü lider ve siyasi istikrar ihtiyacı da ortadadır. Gerek Gezi olaylarındaki tavrıyla gerek hükümet-cemaat gerginliğindeki tutumuyla bunu göstermiştir.
Peki seçimlerden sonra barış süreci nasıl bir ivme kazanır?
Hükümet kanadında bu çalışmaların başında bulunan Beşir Atalay her yaptığı açıklamada bu konuda kararlı olduklarını vurguluyor ve içeriği tam belli olmasa da kimi hazırlıklardan dem vuruyor.
Peki Kürt tarafı?
Nasıl hissediyor, nerede duruyor, ne bekliyor?
Bir ay kadar önce çeşitli 'Akil İnsan Heyetleri'nden bir grup olarak, Can Paker'in insiyatifiyle BDP Eş Başkanı Demirtaş'ı ziyaret etmiştik. Amaç barış süreciyle ilgili durum ve sorun tespitiydi.
Bu görüşmede, meydanlardaki meydan okuyucu halinden doğal olarak uzaktı Demirtaş. Yukarıdaki soruların yanıtını o gün bize anlatıklarında arayalım.
Şöyle diyordu:
'İmralı'ya şu ana kadar 16 heyet gitti. Açlık grevleri başladığında bir mektup üzerine önce MİT-İmralı teması oldu biliyorsunuz. Öcalan'ın çağrısı üzerine açlık grevleri sona erdirildi. Asıl önemlisi bir görüşme takvimi yapıldı ve süreç böyle başladı. 4 Ocak'ta Öcalan, 'Oslo'dan sonra devletle ilk kez temas kurduk' diyordu. BDP heyetine 'gelen heyeti devlet heyeti olarak algılıyorum, onlar siyaseti ben Kandil'i ikna edebilirim' demişti.
İlk uzlaşma silah bırakma konusunda oldu.
Arkasından Nevroz bildirisi geldi.
O bildiri aslında bir mutabakat metnidir, bir mutabakat metni gibidir. Başbakan'la İmralı arasında kaç kez gitti geldi, kaç kez üzerinde değişiklik yapıldı.
Bu durum, bu metin üzerine görüşmeler de başladı.
Ve geri çekilme bu çerçevede gündeme geldi. Bu da bir mutabakata dayalıydı. Geri çekilmenin bir yasayla olacağı konusunda mutabakata varılmıştı. Ancak bir devlet heyeti gidip 'Başbakan bunu göze alamıyor' deyince, Öcalan 'o zaman yasa çıkmadan olsun, güvenlik açısından da gerillalar hızla bir yerde toplansın' dedi ve çekilme başladı.
Ama sonrasında süreç zorlandı. Devlet PKK'nın boşalttığı yerlere karakollar yapmaya başladı, geri çekilmeyle ilgili tek taraflı açıklamalar yaptı hükümet, bunlara Gezi olayları da eklenince PKK ve Öcalan frene bastı. 'Arkamıza askeri güç yığıyorsunuz, ateşkes tamam ama çekilmeyi durdurduk' dediler. Hükümet önce bu durumda biz adım atmayız eğilimine girdi, sonra 'tekrar görüşmelere devam edelim' demeye başladı.
Durma noktası burası...
Öcalan, 'Hakan Fidan'la 50'ye yakın görüşme yaptık. Artık konuşacak bir şey kalmadı. Bundan sonrası gevezelik olur' diyor.
Bundan sonrası için beklentileri ve koşulları şunlar:
1.Siyasi temsil gücü olan bir heyetle müzakarelere başlanması lazım. 2. Ben tek başıma karar alamam, dışarıyla temasımın olması lazım. 3. Masada gözlemci bir güç olmalı, önerisi 9 akil artı bir yabancı. 4. Devlet heyeti projeyle gelmeli, yol haritasının olmadığı tartışma yapılmayacak. 5. İlk konuşulacak konu müzakelerelerin hangi yasaya, yasal çerçeveye dayanarak yapılacağı olmalı. Kurumlaşma ve yasal güvence kaçınılmaz...'
Demirtaş, özellikle bu son konunun kendileri açısından önemini vurguluyor. Oyun en az iki aktörle oynanıyorsa, 'Hükümet bize güvenin diyor hepsi bu. Ne yapacak ne yapmayacak onu bile bilmiyoruz...' sözleri önümüzdeki dönemle ilgili ana meseleyi tanımlıyor.
Bekleyelim...
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
2.08.2025
6.07.2025
4.07.2025
28.06.2025
26.06.2025
21.06.2025
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025