Ali BAYRAMOĞLU
Gündemimiz o denli hareketli ki, bir meseleyi bitirmeden, sindirmeden önümüzde bir diğerini buluyoruz.
24 Nisan taziye metninin anlamını, yerini tartışmaya fırsat bulamadan Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç'ın sert konuşmasıyla karşı karşıya kaldık.
Kılıç iktidarı yargıya müdahale etmekle eleştirdi.
Hemen ardından iktidar da yargıyı siyaset yapmak, siyasi alana girmekle suçladı.
İkisi de doğru...
Siz hangi açıdan bakmak isterseniz onu görür, o doğruyu bulursunuz.
Baştan gidelim...
Anayasa Mahkemesi 'bireysel başvuru sistemi' çalışmaya başladığından bu yana ardı ardına bence evrensel standartlara uygun, AİHM içtihatlarıyla uyumlu 4 önemli karar aldı: Twitter yasağı, İlker Başbuğ tahliyesi, Balbay kararı ve HSYK kararı...
Her biri 'siyasi ve hukuki blokaj' sonunda Anayasa Mahkemesi önüne gelmiş dosyalardı. Bu kararlar blokajları çözdü, ancak kaçınılmaz olarak siyasi sonuçlar yarattı.
Anayasa mahkemeleri anayasal yargı ve AİHM benzeri işlevlerinde temel olarak 'siyasi denetim' yaparlar. Parlamenter çoğunluğu ve dolayısıyla siyasi iktidarı denetlerler, bireysel başvurularda tükenmiş hukuk yolları üzerinden adliye ve devlet denetimi yaparlar.
Bu tür bir denetim siyasi sonuçlar ve tartışmalar doğrurur.
Bu ilk kez bizde olmuyor.
Bizde ise ilk kez hiç olmuyor.
Parti kapatma davaları, 2007 tarihli 367 kararı memleketteki bildik yakın örnekler.
Anayasa Mahkemesi'nin geçtiğimiz günlerde aldığı son iki karar siyasi iktidarın girişimlerine ilişkindi.
Mahkeme hükümetin tasarladığı HSYK Yasası'nın kimi maddelerini Anayasa'ya aykırı buldu ve twitter yasağını getiren idari işlemin kanuni dayanağının olmadığını belirtti.
Mahkeme ile yürütmeyi karşı karşıya getiren de bu kararlar oldu.
Hükümet, kararları, siyasi niyetlerle alındığını iddia ederek, çok sert eleştirdi. Başbakan Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın 'yargıç gömleğini çıkarıp siyasetçi gömleği giymesi' gerektiğini söyledi. Kimi kararları 'milli bulmadığını ve saygıyla karşılamadığını' açıkladı.
Kabul edelim ki, hükümetin çıkışlarıyla oluşan bu tablo demokratik hukuk devleti tablosu değildi ve yargıya müdahalenin bir türüydü.
Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın konuşmasına bu koşullarda geldik.
Ancak koşullar ne olursa olsun, Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın, bir yüksek yargıcın siyasi atıflarla konuşması, somut eleştirilerle siyasi iktidara yönelmesi ve kürsüden aldıkları kararlarla ilgili açıklama yapması da bir hukuk devleti görüntüsü değildir.
Ancak böyle oldu.
Aslında yüksek mahkeme başkanlarının kuruluş ve açılış günlerinde yargı düzenine ilişkin genel tespitler yapmaları ve hukuk devleti ilkelerini hatırlatmaları Türkiye'de bir gelenek olmuştur ve rahatsız edici bir yanı yoktur.
Nitekim Haşim Kılıç'ın yaptığı konuşmada hukuk devleti gereklerini hatırlatması, bu konuda eksiklerimizi vurgulaması, yargıdaki paralel yapının ve bu konudaki iddiaların yarattığı sonuçlardan söz edip, tedbirin görevden alma değil, adli süreç olduğunu hatırlatması son derece doğaldı.
Kılıç konuşmasını bunlarla sınırlasaydı bu tür gerginlik muhtemelen yaşanmazdı.
Sorun Kılıç'ın siyasilere doğrudan yanıt vermesi, bu yanıtın siyasi dozunu yüksek tutması ve en önemlisi yaşanan gerginliği kişiselleştirmesiydi.
Nitekim Başbakan'ın 'milli olmayan karar' vurgusuna 'sığlık' demesi, 'Biz gömlek değiştirenlerden değiliz' şeklindeki garip ifadesi, 'bize emir vermeye kalkmayın ve kendinize gelin tarzı çıkışları' ölçüsüzdü.
Ve bunlar Adalet Bakanı tarafından eleştirildi ve yanıtlandı. Bugün Başbakan'ın grup toplantısında konuya değinmesi kuvvetli bir ihtimaldir.
Unutmayalım yüksek yargı ve yürütme çatışması demokrasinin kalitesinin düşüklüğünü ve düştüğünü gösterir.
Sorumluluk tüm kurumlarındır.
Peki işin siyasi arka planı?
Yarına...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.12.2025
20.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
6.12.2025
4.12.2025
30.11.2025
27.11.2025
22.11.2025