Ali BAYRAMOĞLU
Nazlı Ilıcak 30 Aralık 2009 tarihli yazıma referans vermiş, Kozmik Oda’nın aranmasıyla ortaya çıkan skandalla ilgili bir hatırlatma yapmak, “o gün ne diyorlardı, bugün ne diyorlar” demek, aradaki farkı kendince göstermek için…
Bu tür “hatırlatmalar”, çarpıtma, ekseninde kaydırma, anakronik bakma, üstelik bunları bilinçli yapma gibi hususları içerdiği oranda, dürüst bir zemine oturmazlar…
Meselenin karışık bir yanı yok…
Kozmik Oda’ya girilmesini demokrat kalemler o dönemde önemsemişler ve desteklemişlerdi zira devletin “olağan şüphe taşıyan merkezi”ne bir ihbar üzerine adliye ve hukuk el atıyordu. Bugün ise o odaya girişin (aynı zamanda) başka bir arayışın ve niyetin eseri olduğu, hatta belge ve bilgi çalma eylemiyle ilişkisi adım adım ortaya çıkıyor. Ve kimi demokratlar şimdi de ona tepki veriyorlar.
Kendi adıma söyleyeyim…
Ortada değişen bir tavır yok. Kozmik odanın siyasi ve hukuk dışı mahremiyetini savunan da yok. Sorun oyuna giren yeni ahlaksızın ve yeni gaspçının görülüp görülmemesindedir…
Ben ve benim gibiler onu görüyor ve ona işaret ediyor.
Nazlı Hanım gibiler ise onu örtmeye çalışıyor, bunu yaparken ölçüyü iyice kaçırıyorlar.
Kimilerinin sık kullandığı, onun da tekrar ettiği “hırsızlar (hükümeti kastediyor) ve darbeseverler (cemaatin polis teşkilatının ürettiği ve kimi subayların maruz kaldığı hukuksuzluklara itiraz edenleri kastediyor) el ele verdi” cümlesi sadece siyaseten manasız bir cümle değildir, sadece olup biteni teğet geçen bir takıntı halinin eseri değildir, sadece farklı düşünceyi tahkir eden bir jakoben seçkinci küstahlık da değildir, aynı zamanda ahlaktan azade bir cümledir.
Yine kendi adıma devam edeyim…
Ben o tarihte ne diyorsam bugün de aynı şeyi söylüyorum.
Bu tür konularda dün nasıl tavır almışsam, Susurluk’ta ne demişsem, darbe girişimlerinde ne yapmışsam bugün de aynı şeyi yapıyorum. Şimdi de bir başka vesayetin tehlikesinin altını çiziyorum. Bu durum ne hükümeti eleştirmemi engelliyor, ne de dindar-siyaset ilişkisine bakışımı…
Nazlı Hanım ise, zamanında Akşam Gazetesi’nde Susurluk katili İbrahim Şahin’i göklere çıkarırken ne yaptıysa, bugün de cemaatin suç ayağıyla ilgili onu yapıyor.
Bu suçu ne yolsuzluklar tartışması örter ne otoriterleşme meselesi, ne de bu suçun takibindeki mantığı, demokrasiyi ve hukuku zorlayan kimi adımlar…
Bakın hatırlattığı yazıma:
“3 Mayıs 1972 tarihinde üç İtalyan jandarması Peteona köyünde bir araçta arama yapmak için bagajı açtıklarında bir patlamayla ölmüşlerdi. Bu olaydan sonra yapılan operasyonlarda, toprağa gömülü 127 silah, tahrip kalıbı ve patlayıcı madde deposu ortaya çıkarıldı. Bunların İtalyan gizli servisi SİSMİ’nin denetiminde olduğu tespit edildi. SİSMİ’nin arşivlerine girildi ve yapılan araştırma sonunda 26 Kasım 1956 tarihinde İtalyan ve Amerikan gizli servisleri tarafından Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı’ndan gelecek bir istila olasılığına karşı, bir direniş örgütü oluşturulduğu tespit edildi. CIA ile İtalyan Gizli Servisi, üsler ve silah depoları oluşturmak, antikomünist kriterlere göre seçilen yüzlerce kişiyi eğitmek amacıyla Gladyo adında gizli ve yasa dışı bir örgüt kurmuştu. Yer yerinden oynadı… İtalya’nın ardından Fransa, İspanya, Belçika, Yunanistan, Hollanda, Avusturya, İsviçre, İsveç'te, çoğu karanlık işlere karışan, tahriklerin odağı olan benzer örgütlerin kurulmuş olduğu ortaya çıktı. Bu örgütler bulundukları ülkelerde ya hükümetler eliyle dağıtıldı ya da hukuk yoluyla teşhir edilerek ortadan kaldırıldı. Bu temizlikten tek bir ülke, Türkiye muaf kaldı... Bizim Özal Harp o dönemden kalmadır, anlayacağınız… Ecevit daha 1974’te Özel Harp Dairesi’nin varlığından söz etmiş; 1977’de maruz kaldığı suikasttan sonra fail olarak ‘devlet içindeki güçlere’ işaret etmiş, ‘bir noktadan sonra izlerin kaybolduğunu, bu olayın kendisine Özel Harp Dairesi’ni çağrıştırdığını’ söylemişti.”
Evet aynen böyle…
Hala böyle…
Değişeceğini umduk, değişmedi…
Dahası derin devlet dediğiniz karanlığın yeni bir katmanı daha ortaya çıktı…
Mesele şimdi birilerinin Tayyip Erdoğan takıntısıyla bunu görmemesinde, dahası bu odağı demokrasi ve sivillik adına yüceltmesinde…
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.12.2025
20.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
6.12.2025
4.12.2025
30.11.2025
27.11.2025
22.11.2025