Ali BAYRAMOĞLU
Darapanan/Filipinler
Filipinler seyahatinin sonuna geldik. Bu, Güneydoğu Asya'dan son yazı olacak.
Dün ülkenin güneyinde Darapanan üssünde İslami Hareket Cephesinin lideri Hacı Murat'la buluştuk. Merkez komitenin dört üyesiyle gelmişti Hacı Murat. Genç görüntülü bu dinamik adam Mao tipi giysileriyle, sorulara verdiği ayrıntılı yanıtlarıyla, kendini öne çıkarmayan tavrıyla dikkat çekiyordu.
Nazmi Gür en unutmadığı anıyı sorunca şu anektodu anlattı:
“Pek çok deneyimim oldu, özellikle yıllar süren müzakereler boyunca. 2000'de bir müzakare heyetinin başkanıydım. Bir gün, tüm gece boyunca son bir konuyu tartışmış ve gece 12 sıralarında anlaşmayı imzalamaya karar vermiştik, çünkü sahada çok gerilim vardı ve azaltılması gerekiyordu. Ne var ki, bir kaç saat sonra saat 03'te Filipin kuvvetleri bizim ana kampımıza saldırdı. Bu, bizim için unutulmaz bir andı, düşmanlıkların devam etmesine yol açtı. Ardından topyekün müthiş bir savaş başladı. Müzakereler boyunca, düşünüyorum da, en etkili an buydu...”
Müzakare ve temasların güvensizlik üzerinden kesildiği stratejik değişikliklerle koptuğu zaman, yol açtığı yara ve durumları akla getirdiği için bu örneği yazının başına aldım. Şüphe yok ki, aklıma gelen çözüm süreci ve içinde bulunduğu hal ve karşı karşıya bulunduğu riskler oldu.
Hacı Murat'ın bizimle buluşmayı özellikle istediği söyleniyordu. Bu muhtemelen Türkiye'ye olan ilgisine ve sempatisine bağlıydı. Nitekim, sözlerine şöyle başlıyordu:
“Bangsamaro vatanına Moro halkı adına hoşgeldiniz diyorum. Burada olmanızdan memnunuz, çünkü Türkiye bizim mücadelemize büyük ilgi gösterdi, gösteriyor...”
Şöyle devam ediyordu:
“Bizim mücadelemiz verilmiş en uzun mücadelelerden biridir. İslam bu takımadalara sömürgecilikten önce Osmanlı İmparatorluğu üzerinden geldi. Atalarımız sömürgeci İspanyollar gelince onlara karşı vatanlarını ve dinlerini korumak için savaşmıştır. Bu bölge hrıstiyanlığa direnmiş, din değiştirmemiştir. Hedef alınmamız daha sonra da sürdü. 1946'dan, bağımsızlıktan sonraki 10 yıl, kuzeyden ve orta bölgelerden buraya hristiyanlar göç ettirildi ve nüfus dengesi değişirildi. Birdenbire kendi vatanımızda azınlık konumuna düştük ve belirli bir alana sıkıştırıldık. Bunu başka bir olay izledi. 1960'ların sonunda Müslümanlara karşı soykırım başladı. Sivilleri katletmeye başladılar. Binlercesi öldürüldü. Bizim kendimizi savunmaya başlamamızın hareket noktasıdır…”
Hacı Murat çatışmanın durdurulmasının çeşitli aşamalarından söz ederken iki kritik “an”dan söz ediyordu.
Birincisi 2008'de Hacı Murat'ın Filipinler Başkanıyla yaptığı güven oluşturan birebir görüşmeydi…
İkincisi ise önce Türkiye'nin içinde bulunduğu uluslararası temas grubunun, daha sonra uluslararası izleme grubunun, yani üçüncü tarafın, gözün devreye girmesiydi…
Bunların Filipinler'de müzakerelerin tamamlanmasına, sonunda çerçeve bir anlaşma imzalanmasına büyük katkısı olduğunu söylüyordu.
Bugün geldikleri son nokta bu.
Anlaşma hazır, ancak parlamentonun onayını bekliyor.
Peki onaylanırsa ne olacak?
Önce bölgesel bir yönetim oluşturulacak.
Bir geçiş komisyonu kurulacak. Bu komisyon üyelerinden sekiz tanesi (komisyon başkanı da dahil olmak üzere) örgüt tarafından, 7 tanesi ise Filipinler hükümeti tarafından seçilecek..
Kurulacak komisyon Bangsamoro Temel Kanunu için taslak hazırlayacak, bu taslak daha sonra onaylanmak için Filipinler
Parlamentosu'na, daha sonra da Bangsamoro 'ana coğrafi alanı' içinde yaşayan halkın kabulüne sunulacak.
Çerçeve anlaşmanın diğer bir yönü ise, kurulacak bölgesel sistemin partileri güçlendirmeye dayalı bir parlamenter sisteme dayanan, siyaseti geliştirmeyi hedefleyen, farklı gruplar arasında işbirliğini geliştiren bir yapıyı öngörüyor olması…
Bunun yanında, çerçeve anlaşma, yerel halkın haklarına saygı duyulmasını, isyancıların silahlı güçlerinin silahtan arındırılmasını, Filipin ordusunun yerel güvenlikle ilgili yetkilerinin hem Filipinler hem de Bangsamoro hükümetlerine karşı sorumlu olacak bir polis kuvvetlerine devredilmesini vaat ediyor.
Umarız bunlar bir an önce gerçekleşir.
Bize daha şimdiden çok şey anlatan, bir alet kutusu oluşturan bu deneyim başarıyla sona erer.
Filipinler ve Moro halkı rahatlar.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025