Ali BAYRAMOĞLU
Devlet ve siyasi iktidar keskin. Kararlılık gösterisi kesin. Yapılan her açıklama seferdeki komutan dilinde. Ve hedefte PKK'dan çok HDP var.
Bu yaklaşım ve dil, sadece siyaset ve güvenlik cihazlarının yer değiştirmesine işaret edip, kamuoyu nezdinde bu durumu doğrulamaya çalışmıyor. Aynı zamanda güvenlik politikalarının siyaset imkanlarını ve alanını kuşattığını, bunları daraltabileceğini gösteriyor.
Bu, demokratik bir sistem için tehlikeli bir durumdur.
Çözüm sürecine son vererek, son verdiğinizi ilan ederek “bir siyaset sayfası”nı kaparsınız. Seçilmiş bir siyasi partiyi, liderini, mensuplarını terörle, terör örgütüyle tam eşleştirerek, şiddetten onu sorumlu tuttuğunuz, hareket alanını sınırladığınız an bir sayfayı değil, siyasete, dolayısıyla demokratik imkanlara dair “bir kitabı” kapamış olursunuz, geri dönüşleri çok zor kılarsınız.
Bu husus, içinde bulunduğumuz çatışma ortamında, kabahatin ve sorumluluğun kimde olduğu, kusurların hangi oranda kime ait bulunduğu meselesinden görece bağımsızıdır ve ondan daha önemlidir.
Bir an için, hükümetin ithamlarında ve açıklamalarında tümüyle haklı olduğunu varsayalım (ki dün örneklerini verdiğim tam öyle değil, sorumluluk çeşitli biçimlerde taraflara dağılmış durumda), şu sorular yine de ortada kalır: Bu yöntemle nereye varılmak istenmektedir? Nereye varılacaktır?
Devlet ve hükümet Kandil'e bomba yağdırarak, Kürt meselesine yönelik fiili bir sıkıyönetim haline geçerek, HDP'yi ve siyasetçileri sanık sandalyesine oturtarak PKK sorununu ortadan kaldırabileceğini mi düşünüyor?
Bu mümkün olabilir mi? 30 yıldır Türkiye bu yolla bir sonuç alamadığı için çözüm sürecine başvurmadı mı? Oslo görüşmeleri bunun için yapılmadı mı? PKK'yla organik ilişkisi olduğu iddia edilen HDP'ye bunun için ve bu çerçevede el uzatılmadı mı? Bu siyasi partiyle ve şimdi suçlanan aktörleriyle bunun için saatler, günler süren müzakereler yapılmadı mı?
Başbakan, dün, “gazamız mübarek olsun” havasında konuşuyordu.
Güç, kararlılık, irade gösterisi, şiddet ve terör karşısında devletin varoluşsal meselesine dair dik duruş, tavır tamam. Ancak bunlar PKK saldırılarının her geçen gün artmasını engellemiyor. Hayatını kaybeden görevli, asker, polis sayısı her geçen gün çoğalıyor. Deneyimli, soğukkanlı, Kürt hareketine mesafeli bir yazar dostumuz, dün sohbet ederken, “PKK eski PKK değil, Suriye eski Suriye değil, bölgedeki milliyetçi dalga eskisinden çok keskin, bu politika süreklilik kazanırsa 90'lardan beter bir çatışmaya gideriz, savaşa sürükleniriz diye endişe ediyorum” diyordu. Haklıdır. Hükümet paradigmasını mutlak anlamda değiştirdiyse, durumu Kürt sorunu değil PKK meselesi gibi algılamaya ve tedaviyi asayiş tedbirlerinde görmeye başladıysa, ciddi bir geri dönüş yaşıyoruz ve işimiz zor demektir.
Bugün Kürt sorunu, Kürt hareketinin elindeki silaha, tüm sıkıntı ve zorluklara rağmen, Türkiye'nin demokrasiyle olan ana bağını oluşturuyor. Önümüzde iki istikamet var. Ya demokrasi ya da aksi… Ara yol yok. Ve taşıyıcı olan Kürt sorunudur, Kürt politikasıdır. Bunu sanırız Erdoğan da Davutoğlu da bilmektedir.
Peki, hükümetin niyeti sadece ayar vermek olabilir mi? Kürt hareketini ayakları üzerine oturmak, vurarak hizaya getirmek olabilir mi? PKK'nın, zaman zaman yaptığı, örneğin Kobani olaylarında bıçağın ucunu göstererek, devleti belli bir şekilde davranmaya zorladığı, buna halk tepkisi adını verdiği dönemde olduğu gibi…
Daha önce birkaç kez değindim. Böyle düşünen yorumcular var, danışmanlar var, hatta yetkililer var. 2011 Temmuz'unda ateşkesin bitmesine 1 gün kala PKK'ın Silvan'da 13 askeri şehit etmesi üzerine, Kandil'in günlerce bombalanması kimi hükümet yetkilileri tarafından PKK'yı çözüm sürecine iten bir durum olarak değerlendiriliyor.
Eğer gerçekten böyle düşünüyorsa, bu ayar politikası ciddi bazı izler bırakacak olsa da, yapılması gereken hızla tekrar temastır, tekrar silahların susmasıdır.
Son bir iki gündür, Demirtaş “çözüm süreci tekrar başlayabilir” diyor. Kandil'den de benzer mesajlar geliyor. Bunu arttırmalıdır Kürt hareketi. Meydan okuyarak, Erdoğan'ı hedefle alarak, silahla varacakları yer yoktur.
Geri dönüşü umalım, isteyelim ve zorlayalım.
Savaş tamtamlarının sesi yıkımın sesidir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025