Ali BAYRAMOĞLU
MİT krizinin çatışma boyutu ve yapısal yönleri kadar kimi sıcak siyasi sonuçları da var.
Bunlardan ikisi bana önemli geliyor.
İlk sonuç, krizin iç gelişmelerine mesafeli olanların siyasi tavır, tutum ve algı dünyasıyla ilgilidir.
Kriz hem bu kesim üzerinde, hem onlar üzerinden etkili sonuçlar üretmiş görünüyor.
Nasıl?
Bu tür somut, kanlı, canlı, saray içi gerginleri ifade eden kriz anlarında en tehlikeli işlerden birisi, olan bitene dışarıdan ve genelleme yaparak bakmak, "bu olabilir, bu olamaz" tarzı "politik ve sosyolojik tatonmanlar"la yol almaya kalkmaktır.
Bugün bu durumun pek çok örneği var...
Krizi, Ergenekon'a bağlamak, aktörsüz bir yargı ya da bürokrasi hamlesinin sonucu olarak değerlendirmek, hükümetin aldığı tedbirlere fokuslanarak açıklamak, İsrail'in parmak izlerinin peşinde koşmak bunlar arasında bulunuyor...
Bu tür, tavır almayla sınırlı akıl yürütmeler, kafa karıştırır ve krizin özünü örten işlev görürler.
Nitekim kamuoyunda krizle ilgili "ilkesel ve demokratik algı"nın oluşmasını bir anlamda engelliyor, türlü aklamalara davetiye çıkarıyorlar.
Dikkatimizi çeken ikinci sonuç daha çok "iktidar grupları"yla alakalıdır...
Görülüyor ki, krizin patlaması sırasında muhafazakâr kesime hakim olan "kızgın ve açık dilli" uslüp, yerini yavaş yavaş, "ölçülü ve örtülü" bir tutuma bırakıyor.
Önce ittifak sonra çatışma görüntüsü veren meşei aynı olan farklı eğilimler, durdukları iddialarını sürdürmek ve zeminlerini korumakla birlikte, ortak bir şekilde "sorunu örtme" istikametinde ilerliyorlar.
Bunun pek çok nedeni var.
Bütünlüğü koruma, her bir eğilimin alacağı yarayı en aza indirgeme, dayanışma, kişisel endişe faktörleri bizce bunların önde gelenleridir.
MİT krizini iyi izleyen isimlerden, Abdülkadir Selvi'nin hükümet çevreleriyle ilgili şu tespiti önemliydi:
"Şimdiye kadar Ergenekon'a karşı birlikte mücadele ettiğimiz, askeri vesayete birlikte karşı çıktığımız, Türkiye'nin yargı vesayetinden kurtulup, demokratik bir ülke olması için beraberce çalıştığımız kesimlerle köprüleri atmadan, yaralar açmadan bu mücadeleyi yürütmeliyiz şeklinde bir yaklaşım hâkim. Gönül bağlarını koparan, dostluk köprülerini yıkan öfke seline kapılarak adım atmaktan kaçınılıyor..."
Ali Bulaç ise Zaman Gazetesi'nde "Fitne" başlıklı yazısıyla aynı tabloya başka bir açıdan fırça atıyordu:
"Müslüman gruplar kendi içlerinde tabii bir işbölümü içinde olagelmişlerdir. 'Politik İslam'ı Milli Görüş; 'Sosyal İslam'ı cemaatler ve tarikatlar" 'Kültürel İslam'ı irili ufaklı bağımsız gruplar oluşturmuşlardır. Her üç grup da birbirlerine karşı görece özerk olagelmiştir, ama bir noktadan sonra da birbirlerini geriden beslemişlerdir. (...)
AK Parti'nin geleneksel Milli Görüş çizgisini gözden geçirip iktidara yürümesi, eşzamanlı cemaatlerin -tek bir cemaat değil- ona toplumsal olarak da destek vermesiyle mümkün oldu (...)
Geldiğimiz nokta bu işbirliği ve dayanışmayı zorunlu kılıyor; her türlü temellük, inhisar ve fitneden uzak durmayı gerektiriyor. Bugünkü olaylara yakın, dar açılardan değil, 300 yıllık bir perspektiften bakmalıyız. (...)
Kardeşçe, adaletle, paylaşarak ve fedakârlık yaparak yolumuza devam etmekten başka seçeneğimiz yok..."
Dikkat çekici telkinler bunlar...
Kamuoyunun çarpık beslenme kanalları yanında, bu tespit ve beklentiler krizin nasıl yol alacağına dair kimi fikirler veriyor.
Muhtemelen ilgili aktörlerin izleyeceği yol "bir miktar geri çekilme", "biraz dayanışma" ve "ölçülü törpüleme" olacak...
Siyasi iktidar tüm sistemin sağlıyla değil, sadece kendi sağlığıyla ilgilenecekse, yani büyük bir düzeltme olmayacaksa, umarız, hiç olmazsa ittifaktaki her eğilim kendi sivriliklerini ve baskın durumları törpüler...
Bu noktada hükümete düşen, her şeyden önce, "emniyet ve yargı alanının acilen demokratik, hukuki bir işleyişe kavuşturulması"dır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025