Ali BAYRAMOĞLU
Televizyonlarda 15. yılında 28 Şubat'a özel ve önemli bir yer ayrıldı. Pekçok tanık ve mağdur görüş beyan etti. Başbakan, "1000 yıl geçse de bu millet 28 Şubat'ın sorumlularını unutmayacaktır" sözleriyle toplumsal bir bellek, siyasi bir tutum ve ruh halinin altını kuvvetle çizdi.
28 Şubat pekçok açıdan önemliydi.
Etik ve politik vebal açısından "basın meselesi" bunlar içinde en önemlilerinden birisidir...
Sık söyledim, hep söylerim; "merkez medya" olmasaydı, 28 Şubat olmazdı, en azından bu şekilde, bu sonuçlarla gerçekleşmezdi...
Bunu sadece basının oynadığı meşrulaştırıcı, zemin hazırlayıcı, tetikçilik işlevlerine ilişkin genel gözlemlerden hareketle söylemiyorum. Olanı o dönemde merkez medyanın göbeğinde 28 Şubat'a karşı duran, askerlerle ve diğerleriyle boğuşan birisi olarak biliyorum.
O günlerde Sabah Grubu'nun bünyesinde bulunan ve Sabah Gazetesi'yle iç içe olan Yeni Yüzyıl Gazetesi'nde yazıyordum...
Askerin baskısı ve dizayn arayışları, 1995 Nisan ayından, genel seçimlerden sonra başlamıştı. 1996 Temmuz ayında kurulan Refah-Yol hükümetiyle bu baskı artacak, 8 ay sonra malum 1997 Şubat MGK toplantısı yaşanacaktı.
"Merkez medya" ise daha ilk günden başlayarak dizayn çalışmalarının merkezinde yer aldı. Gerek ANAP-DYP koalisyonu sırasında, gerek ANAP-RP koalisyon görüşmelerinin bozulmasında etkili, "tehdit ve tehlikeyi merkeze alan bir yayın politikası" izledi.
Refah-Yol hükümetinin kuruluşuyla birlikte, bu kez hükümeti ve icraatlarını ise her anlamda gayri meşru ilan etmiş, her taşın altında irtica aramaya koyulmuş, karşı duran herkesi tahkir etmeye, damgalamaya başlamıştı.
MGK toplantısı sonrası, bunlara ek olarak, 28 Şubat'ın bir askeri müdahale değil, doğal demokratik ve anayasal bir gelişme olduğunu iddia eden düşük ahlaklı bir yol daha tutturdu.
Ancak, basın açısından asıl kritik olan üçüncü dönemdir.
Üçüncü dönem askerin hükümeti alaşağı etmek için tüm aktörleri daha açık mücadeleye çağırdığı dönemdir. Bu dönemin başlangıcını simgeleyen ise "ünlü brifingler" olmuştur.
Yargıya ve basına verilen brifingler...
İlk brifingi yüksek mahkeme yargıçları ayakta ve alkışlar içinde kapatmışlardı...
Basına verilen brifinge, dönemin genel yayın yönetmeni Okay Gönensin'in isteği üzerine Yeni Yüzyıl Gazetesi adına katılanlardan birisiydim. Kapıda kim olduğum anlaşılınca içeri girişim biraz sıkıntılı olmuştu. Ama sonuçta içeri girmiş ve o dönem Genelkurmay Harekat Dairesi Başkanı olan Korgeneral Çetin Doğan'ın, bir multi-medya gösterisi eşliğinde, askeri Türkiye imajını anlatışını izlemiş ve "Siz hareket geçin aksi takdirde biz geçeceğiz" imalarını dinlemiştim.
Bu brifing merkez medya üzerinde açık darbe etkisi yapmıştı.
O güne kadar benim gibi muhalif seslere yer veren gazeteler andıçlarla, başka bahanelerle tasfiyeye başlamışlar, benim gibilerin yazılarını saklar hale gelmişlerdi.
Nitekim Yeni Yüzyıl Gazetesi'nin birinci sayfasında görünen son yazım, "Basın Tarihinde Kara Sayfa: Brifing yorumları" olmuştu...
Şimdi önümde o dönem yazılarımı günce halinde toplayan "28 Şubat" kitabım ve o yazıda şu satırlar var:
"Son Genelkurmay brifingi üzerine yapılan yorumların çoğunluğu tarihe, Türk basını ve Türk aydını adına bir yüz karası olarak geçecektir. Basının büyük bir çoğunluğunun, RP'nin politikalarına karşı olmaktan RP'nin varlığına karşı olma safhasına bir çırpıda atlaması (...) RP iktidardan alaşağı edilmezse, askerler gelecek ve demokrasi kesintiye uğrayacak tezi böyle doğmuştur..."
28 Şubat geride kaldı...
Ama zihniyet olarak ve duruş açısından basın için dikkat edecek hâlâ pek çok şey var...
Bugün kamuoyunda siyaset fikrini güvenlik algısına mahkum edenler de vebal taşımıyorlar.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları





































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.12.2025
20.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
6.12.2025
4.12.2025
30.11.2025
27.11.2025
22.11.2025