Ali BAYRAMOĞLU

Ali BAYRAMOĞLU
Ali BAYRAMOĞLU
Karar Tüm Yazıları
Bir zamanlar Kemalizm...
1.04.2012
3047

 

Tespitimiz odur ki cumhuriyetin kuruluş döneminde belli bir işlevi yerine getiren, son 20-25 yıldır bu işlevinin azalmasıyla krizden krize koşan, ülkeyi de peşinden sürükleyen Kemalizm, bugün tümüyle işlevsiz hâle gelmek üzeredir.

CHP’nin son dönemlerdeki performansı bu durumun açık kanıtlarından biridir.

Bir başka kanıt, askerî vesayet rejiminin geldiği ve gerilediği nokta, kamuoyu araştırmalarının eski düzene ve aktörlerine verdiği önemin tarihe karışmak üzere olduğu gibi hususlardır.

Öylesine ki Kemalist aktörler en önemli cihazlarını, kriz üretme imkânlarını bile kaybetmişlerdir. Kriz bile üretemez, ürettiği küçük krizlerin içinden çıkamaz hâle düşmüşlerdir.

2002 sonrası yaşanan gelişmelerin de hızlandırıcı etkisiyle, “çağın rasyonalitesi”yle “Kemalizmin rasyonalitesi” arasındaki mesafe arttıkça, Kemalist model arkasındaki iş adamı, basın, elit desteğini kaybeder noktaya gelmiştir...

Yarını doğru kurmak için yanlışı ve erimekte olan yanlışı iyi anlamak gerek…

Bugüne kadar bu ülkede Kemalizm üzerine lehte ya da aleyhte, siyasi ya da akademik çok söz söylendi. 28 Şubat günlerinde Kemalizm sadece laikliğe, kimi zaman salt ulusçuluğa indirgendi.

Ne var ki dünya üzerindeki rejimlerin çoğuna hâkim olan laiklik ilkesi, Kemalizmi anlatmaz. Keza tüm kültürleri ve ulus-devletçi ideolojileri kuşatan ulusçuluk tek başına Kemalizmi resmetmez. “Laiklik ve ulusçuluğun, modernleşmeciliğin agresif ve totaliter bir biçimidir.” demek de yetmez Kemalizmi tanımlamaya...

Kemalizm, her şeyden önce, siyaset ve toplumsal siyaset karşıtlığı üzerine temellenen devlet ve asker merkezci bir yönetim zihniyeti ve örgütlenmesidir.

Böyle olduğu oranda cumhuriyetin resmî ideolojisi Kemalizm, modernleşmeci olmaktan çok modernleşmeyi engelleyen bir ideoloji olmuştur. Akademik dünyayı bile kuşatan hâkim bakış açısının hilafına Kemalizm, toplumun modernleşmesini, siyasetçi profilinin olgunlaşmasını, siyasetin kurumlaşmasını ve toplumla bağ kurmasını engelleyici bir rol oynamıştır.

Bugün de yaşadığı ağır kriz, işlevsiz ve desteksiz hâle düşüşü de bu yüzdendir...

Modernleşmeci model, siyaset ve devlet arasında hiyerarşik ancak karşılıklı denetime açık kurumsal bir ağ kurar, düzenleyici rolü hukuka ve bağımsız yargıya bırakır, merkezileşen yetkilerin kurumlar ve makamlar çerçevesinde, özellikle yetki-sorumluluk silsilesi içinde dağıtılması üzerine oturur.

Kemalizm ise şu üç ana ekseniyle bunun tersine işler:

İlk eksen, atanmışların, özellikle askerin uhdesindeki “devlet iktidarı” ile seçilmişlerin kontrolündeki “siyasi iktidar” arasındaki “ayrışma”dır. Birinci iktidarın ikincisi üzerine kurduğu yapısal, yasal, fiilî tahakkümdür.

İkinci eksen, bu ayrışmayı ve tahakkümü mümkün kılan özgün ve “parçalı bir yetki sorumluluk mekanizması”dır. Başka bir deyişle, devlet iktidarının sorumluluk taşımadan siyasi yetkiyi haiz olması, siyasi iktidarın ise taşımadığı yetkilerden dolayı sorumlu olmasıdır. Bu yolla siyasetin marjinalleşmesi, toplum-siyasi karar bağının kopması, devlet iktidarının ise her yeri denetleyen, ancak kendisini denetime kapayan, bu koşullarda doğal olarak aşırı siyasi, aşırı güçlü ve rantlardan yolsuzluklara değin her tür kirliliğe zemin hazırlayan keyfî bir yapıya kavuşmasıdır.

Bu durumu hem mümkün kılan hem bu durumun kaçınılmaz sonucu olan üçüncü eksen ise kişisel ilişkilerin kurumlara, dayanışmacılığın kurumsallığa galebe çalmasıdır. Özgürlüklerden insan haklarına ve hukuk devleti ilkelerine uzanan, hatta “yasal yapı ile toplumsal ve evrensel meşruiyet kaynakları arasında ciddi bir kopuş yaşanması”dır. Bu çerçevede denetleyici güç olan devlet iktidarının hukuku bir araç hâline getirmesi, onu kendi lojistik desteğinden ibaret olarak görmesidir.

Siyaset karşıtı bu model doğal olarak siyasetten geldiğini iddia ettiği tehdit ve tehlike mantığıyla kendisini doğrulamıştır. Siyaseti ve onun üzerinden toplumsal talepleri kontrol altında tutan güvenlik ideolojileri üretmiştir, gerekirse yönetimlere el koymuştur...

Bugün geldiğimiz nokta farklı, gittiğimiz nokta ise bambaşka…

Kemalizm, karşımızda bir hata kataloğu olarak durmaya devam etsin...

Kaynak:Aksiyon Dregisi

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar