Ali BAYRAMOĞLU
Sık tekrarlıyoruz ve gözden kaçırılmaması gerektiğini söylüyoruz: 28 Şubat'ın asli sorumlusu askerdir.
28 Şubat'ta ülke sathında yapılan keyfi ve yasa dışı cadı avı da, MGK toplantısından sonra alınan kararlar doğrultusunda ve bir dayatma şeklinde her bakanlıkta kurulan temizlik, tasfiye ve fişleme heyetleri de "askeri eylem"in bir sonucudur.
Bunları hatırlatmakta fayda var.
Gerek 28 Şubat'taki askeri eylemlerin yargılanabilmesi, gerek suç-kabahat-siyasi hata arasındaki sınırların çizilmesi ve suç düzeylerinin ayrıştırılması, gerekse 28 Şubat müdahalesinin bir bütün olarak yargılanabilmesi, bu "dayatmaya ilişkin büyük resmi görmek"le mümkündür.
Daha şimdiden asker savunmalarında hükümet onaylı MGK kararlarının uygulaması ve yasallık savusunu yapıldığını gözden kaçırmamak gerekir...
Bir hatırlatma, bir de belgeye değinelim bugün.
28 Şubat'ın Deniz Kuvvetleri Komutanı Deniz Erkaya'nın şu sözleri 28 Mayıs 1998'de Sabah Gazetesi'nde yer aldı:
"Çalışmalarımızın çoğu milletvekillerini ikna etmeye yöneliktir. Rejimin içine düştüğü tehlikeyi öncelikle onların görmesi gerekir. Biz bu yola çıkarken Genelkurmay'da toplandık. Parlamento üyelerinin meseleyi halletmelerini bekledik. Verdiğimiz mesajları almadılar, almak istemediler. Şimdi ikinci maddeyi uyguluyoruz. Sivil kesimde kamuoyu oluşturuyoruz..."
Peki nasıl?
Temmuz 1997 tarihli, 3429- -97/Psk. Hrk. D. Cari. İşl. Ş. Sayılı yazısının bir bölümünde Harekat Başkanı Korgeneral Çetin Doğan şöyle demektedir:
"Batı Eylem Planı'na LAHİKA-1 olarak hazırlanan Psikolojik Harekat Faaliyet Planı'nda alınacak tedbirler ile bu tedbirleri icra edecek Komutanlıklar/Başkanlıklar belirlenmiştir. Psikolojik Harekat Planı'na dahil edilmesi uygun görülen faaliyetlerin Batı Çalışma Grubu toplantılarında gündeme alınarak karara bağlanması sağlanacaktır..."
Ve Haziran 1998...
3429- -38/Güv.Ş.3.Ks.sayılı yazısının bir bölümünde Kara Kuvvetleri Komutanı Hüseyin Kıvrıkoğlu, Genelkurmay Başkanlığı'nın (yani Karadayı'nın) 17 Haziran 1998 gün ve Hrk:3429-90-98/İGHD.PL.Ş (5) 299 sayılı emrine istinaden şunları söylemektedir:
"Atatürkçü, demokrat ve laik düşünceye sahip her seviyedeki devlet memurları ile kamu kurum ve kuruluşlarının çekinmeden büyük bir şevkle olayların üzerine gidecek ve harekete geçirecek şekilde yönlendirilmesini, irticanın elindeki yazılı ve görsel basın imkanları ile yürüttüğü propagandayı etkisiz hale getirmek ve irtica ile mücadelede etkili bir kamuoyu yaratmak maksadıyla, kapsamlı bir psikolojik harekat uygulanmasını, bunun için gerekli teşkilatın kurulmasını arz ederim..."
Psikolojik harekatlar...
Bir ordunun kendi toplumuna karşı giriştiği bir kalkışma, kandırma, yönlendirme eylemleri...
Bir toplumun bir kısmını hedef yapan diğer kısmını o hedefe yönlendiren kanunen yasak eylemler...
Ya uygulama faslı?
O günlerde askerle polisin birbirini izlediğini, bu izlemeden ortaya çıkan bilgilerle kimi ve kısmi bazı gerçeklere ulaşıldığını hatırlayalım ve Genelkurmay Başkanlığı Psikolojik Harekat Dairesi'nin 1997 yılı faaliyetleriyle bir "emniyet istihbarat notu"daki kimi vurgulara bakalım:
"- RP'nin aleyhine haberler hazırlayarak basına vermek ve yayınlanmasını sağlamak. Şu ana kadar bu dairede hazırlanan 200'den fazla haber gazetelerde yayınlandı.
- Genelkurmay'a yakın görülen bazı gazetecilere "şu konu, bu konu hakkında yazın" ricasında bulunuldu. Örneğin RP'nin kapatılmasını destekler mahiyette kimi gazete yazarlarına ricada bulunuldu. Bu konu ile ilgili kullanabilecekleri psikolojik harekat temaları verildi.
- Önemli görünen konu ve kişiler için kampanya kontrol formu denilen plan hazırlanıyor. Planlar, bir aydan altı aya kadar uzanabiliyor. Salih Kapusuz, Çetin Altan, Ahmet Altan, Rahmi Koç, Çiller, Nazlı Ilıcak gibi ünlüler aleyhine çok sayıda kışla ve emekli subay çıkışlı mektup yazıldı, kampanya başlatıldı. Şu anda RP'nin kapatılması için böyle bir plan uygulamada. Planda; basına verilecek haberler, kaç mektubun kimlere yazılacağı ve hangi köşe yazarlarına temalar verileceği ayrıntılı olarak yer almakta..."
Hatırlamak ve bilmek sağlıklı bir iştir...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları











































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.12.2025
20.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
6.12.2025
4.12.2025
30.11.2025
27.11.2025
22.11.2025