Ali BAYRAMOĞLU
BM kararı ve Paris zirvesinin arkasından gelen sert askeri müdahalenin bizzat kendisi sorun oldu. Silah kanlı ve tehlikelidir.
Amaç ne olursa olsun silahı kullanmak bir güç gösterisidir.
Öyle oldu...
Hava müdahalesinde Fransa'nın öne çıkması, ABD, İngiltere ikilisinin aktif varlığı, koalisyonda yer alan Katar, Norveç gibi ülkeleri gölgede bırakarak operasyonu BM şemsiyesi altında Batı'nın güç gösterisi çevirdi ve bir dizayn arayışı kokusu yaymaya başladı.
BM'nin aldığı kararın farklı şekillerde yorumlanması da bu tabloyu pekiştirdi...
BM kararında altı çizilen "hava sahasını kapatmak" ile bugün yaşanan "hava yoluyla bir ülkenin siyasi ve askeri merkezini tarumar etmek" arasında ciddi farklar olduğu muhakkak.
Olana nasıl bakmalı?
Bu konuda ortalık kadar, kafalar da karışık...
Bu, bir bakıma kaçınılmaz.
İki ucu keskin bir bıçaktan söz ediyoruz.
Bir uçta açıkça bir "hegemonya sorunu" var.
Batılı güçlerin Fransa, İngiltere, ABD ve diğerlerinin hegemonya ve insani politikaları iç içe soktuklarına ve sıkça "iki yüzlü", "çıkarcı", "hesapçı" davrandıklarına şüphe yok.
Tunus'ta Tarık Ali'yi sonuna kadar destekleyen Fransa'nın Libya'da ön safta "insanlık vurgusu"yla koşması son olayda kendi başına bir örnek.
Dün söyledik tekrar edelim, Bosna ve Gazze ölümler ve katliamlar karşısında "donuk kanlı" kesilen güçlerin bir anda "sıcak kanlı" hale dönmesi pek çok soruya açık.
Meşru nitelikli uluslararası askeri müdahaleler, silahın aşırı ve sivillere değecek şekilde kullanılmasıyla meşruiyet sınırını aşmıyorlar mı?
Aştıkları andan itibaren bu müdahaleler engelleyici olmanın ötesine geçmiyorlar mı?
Bu koşullarda Kaddafi unutulup Batı'ya karşı ulus-üstü bir Müslüman öfkesi oluşmaz mı?
Bu müdahale ve öfke mevcut bir yarılmayı derinleştirmez mi?
Kuzey Afrika'da başlayan değişim sürecini Batı ve BM bu yolla tıkamaz mı?
Evet soru pekçok...
Buna karşın bıçağın diğer keskin ucu da ortada duruyor.
Kadaffi'nin kendi ülkesinde açık kırıma kalkışması, bu konuda hiçbir telkini dinlememesi, hiçbir temasa yanaşmaması gözardı edilebilir mi?
Libya'da 1 ay içinde ölen insan sayısı 8.000'e ulaştı.
Dünyanın ve uluslararası örgütlerin, "o ülkenin egemenlik alanına karışamayız" diyerek böyle bir katliama seyirci kalması mümkün müdür?
Bu açıdan bakıldığında Irak örneğinden oldukça farklı bir durum karşısında olduğumuz görülür.
Sırpların Saraybosna kuşatması, Srebrenitsa Katliamı sırasında beklediğimiz insani amaçlar taşıyan caydırıcı, ölçülü bir askeri müdahale değil miydi?
Hem bu tarz ölümcül, imha edici, sivilleri de kuşatan askeri müdahaleye itiraz etmek gerekiyor, hem de bir ülkede yapılan katliamlara dur diyebilmek gerekiyor.
Hem bugünü (değişim sürecini ve niteliğini), hem yarını (müdahalelerin ekeceği kötü tohumları, vahşi Batı görüntüsü ve algısı riskini) gözetmek gerekiyor.
Türkiye'nin bu konudaki tavrına gelince... Dün söyledik bu tavır, hem önemlidir, hem olumludur.
Grup toplantısında şunları söylüyordu Başbakan:
"Kaddafi'ye onurlu bir şekilde çekilmesi tavsiyesinde bulunduk. Tekrar ediyorum bizim hassasiyetimiz Libya'daki değişimin sorunsuz olması içindi. Biz Libya kendi meselesini harici müdahalelerle değil kendisi çözsün istedik...
Bizim Libya'ya müdahale konusundaki endişemiz son derece haklı bir endişedir. Bu tür operasyonların hiçbir işe yaramadığını, işgale dönüştüğünü gördük...
Paris toplantısını elbette eleştireceğiz. Libya'ya operasyon meşru bir zeminde yapılmalıdır...
Bahreyn ve Yemen'de yaşanan olaylarla ilgili endişemizi dile getiriyoruz. Bir mezhep çatışmasının yaratılmasından çekiniyoruz. Bunu önlemek için yoğun bir diplomasi yürütüyoruz. Sorumluluğumuzun farkındayız..."
Türk hükümeti "meşruiyet", "iç dinamiklere alan ve zaman tanınması", "siyaset" gibi ilke ve hassasiyetlerin üzerinde duruyor.
NATO'daki tavrıyla operasyonu bu sınırlara çekmeye çalışıyor.
Umarız istikamet gerçekten bu olur...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025